Aralıksız 22 yıldır düzenlenen, bu yıl 24 Kasım 2022’de gerçekleştirilecek Bilişim Zirvesi’nin bu yılki “Dünya’yı Teknoloji Kurtaracak” teması; teknoloji uğruna kirlettiğimiz doğanın ancak teknoloji ile temizlenebileceği, doğru ve akıllı kullanımla pek çok sorunu yine teknolojinin çözeceğinin altını çiziyor. Etkinlik öncesinde M2S Araştırma Şirketi tarafından yapılan “Sürdürülebilirlik İçin Teknoloji Araştırması”, şirketlerin karar vericileri ve teknoloji liderlerinin konuya dair görüşlerini ortaya koydu. Dikkat çeken yanıtların alındığı araştırmada; katılımcılar yüzde 78,96 oranında “Dünyanın gündeminde olan sürdürülebilirlikte başarıyı yakalamada en büyük etkenin bilişim teknolojileri olacağı” konusunda hem fikir oldu.
Teknosa, Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk hareketi Sabancı Cumhuriyet Seferberliği kapsamında sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, çevre bilinci, dijital karbon ayak izi, atık ve e-atık konularında başta gençler olmak üzere toplumda farkındalık yaratmak amacıyla başlattığı “Yarının Farkında” projesi ile “FixFest” etkinlikleri düzenledi. Ayrı bir proje olarak kurguladığı “Dijital Temizlik” konusunda da webinarlar gerçekleştirdi.
Pandemi sonrası devam eden sosyal ve ekonomik sıkıntıların yanında artan enerji fiyatları nedeniyle 2023 yılına dair beklentiler her geçen gün daha belirsiz hale geliyor. Özellikle tedarik zinciri sorununun teknoloji alanında yarattığı krizler işletmelerin büyüme ve başarı elde etmek için farklı çözümlere yönelimini hızlandırdı. Dynabook Türkiye İş Birimi Direktörü Ronald Ravel, gidişita yönelik öngörülerini açıklarken 2023 yılında teknoloji sektörünü nelerin beklediğini paylaştı.
Bugünlere ve geleceğe 22 yıldır teknoloji perspektifinden bakan Bilişim Zirvesi, bu yıl da kamu, bilişim, akademi ve iş dünyasını bir araya getirecek. “Dünya’yı Teknoloji Kurtaracak” teması ile 24 Kasım Perşembe günü fiziksel olarak Fişekhane’de gerçekleştirilecek olan zirvede, Türkiye’den ve dünyadan değerli fikir önderleri konuşmacı olarak yer alacak.
Tüm dünya iklim krizi konusunda Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’ndan çıkacak sonuçlara odaklanırken, bir Türk şirketi sürdürülebilirlik alanında önemli bir başarıya imza attı.
Türkiye’nin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum kuruluşu Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), değişime yön veren lider projelerin ödüllendirildiği “Sürdürülebilir İş Ödülleri” gecesinden ödülle döndü. Ödül töreni Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından sosyal, ekonomik ve çevresel konularda önemli etkiler yaratan ve ortak geleceğimize sahip çıkan iş modellerini, projeleri vurgulayarak, iş dünyası için rol modelleri paylaşmak amacıyla bu yıl 9’uncu kez düzenlendi. Finale kalan projeler, 15 kategoride 51 kişilik jüri kurulu tarafından değerlendirme süreci sonucu belirlendi ve 35 proje ödül almaya hak kazandı. TEGV, “İş birliği” kategorisinde Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ile yaptığı “Atma Bağışla!” projesiyle ödüle layık görüldü.
Rüzgar ve güneş enerjisi sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler, şirketleri yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendiriyor. Yaşanan dönüşüm, pek çok şirket tarafından belirlenen güçlü karbon azaltma hedefleriyle beraber hız kazanıyor. Şirketlerin radarında olan bu süreç enerjinin hem satın alınabilirliğini hem de verimliliğini artırıyor.
Yenibirlider Derneği’nin 10. yılına özel, Paribu iş birliğiyle hayata geçirilen “Sosyal Fayda için Hackathon”un ödül töreni gerçekleşti. Hackathon’da seçilen 3 projeye ödüllerini Paribu CEO’su Yasin Oral takdim etti.
Sürdürülebilirlik ilkesiyle hareket eden Legrand, Netatmo markasının geliştirdiği yenilikçi akıllı radyatör vanaları ile enerji tasarrufuna destek oluyor. Evinizin sıcaklığını ister yatağınızdan isterseniz dünyanın diğer ucundan değiştirerek evinizin enerji yönetimini kontrol altına alabilir, enerji tüketiminizi en aza indirebilirsiniz.
Daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için yeni temiz enerji kaynakları arayışı yıllardır dünya çapında hükümetlerin, endüstrilerin ve şirketlerin ilgi odağında olmaya devam ediyor. Dünyadaki sera gazı emisyonlarına bakıldığında bunların %70’inden fazlası elektrik üretimi, ulaşım ve ısıtma için enerji üretiminden kaynaklanıyor. Bu emisyonların yaklaşık %10’u yalnızca kaçak kaynaklar yoluyla oluşuyor. Küresel ısınmanın karanlık gölgesinde hiçbir şey yokmuş gibi süregelen işlerimize devam etmek seçeneklerimizden biri değil.