Koronavirüs, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dijitalleşmenin itici gücü oldu. Birçok şirket dijital yatırımlarını neredeyse 5 yıl öne çekti. TÜRKONFED ve TÜSİAD’ın raporuna göre firmaların yüzde 68’i COVID-19 salgını sonrası sektörlerinin önemli ölçüde değişeceğini düşünüyor. Özellikle küçük ölçekli firmaların değişim beklentisinin daha da yüksek. IDC’nin açıkladığı verilere göre dijital teknoloji ve hizmetlere küresel çapta yapılacak harcamalar, bu yıl yüzde 10.4 oranında artacak ve bu alandaki toplam harcamalar 1.3 trilyon dolara çıkacak. Bu yıl özellikle müşteri odaklı dijital çözümler sunmak herkesin önceliği olacak. Yapay zekâ tabanlı çözümler de sektörde yeni fırsatlar yaratacak.

Bu salgının dijital teknolojilerin hayatımızdaki önemini gösterdiğini söyleyen TÜBİSAD Başkanı Erman Karaca, bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım yapmış firmaların bu süreci daha az kayıpla atlattığını, hatta farklı sektörlerdeki firmalar arasında bu sayede satışlarını artırma imkanına kavuşanların bile olduğunu vurguladı. Pandemide yeniden bir şey icat edilmediğini, sadece var olan trendleri hızlandırdığını, dijitalin daha fazla kullanılmaya başlandığını ifade eden Karaca, “Belki üç yılda yaşanacak sıçrama üç ayda oldu. Bu dönüşümü önümüzdeki 5-10 yılda bekliyorduk ama bilişim sektörü ürün ve çözümlerinin salgına karşı etkili kullanımı sayesinde geleceğin çalışma modeline geçiş ortalama beş yıl hızlandı. Yatırımlar tam olarak yapılmamış olsa da farkındalık ve zorunlu kullanım nedeniyle dijitalleşme hız kazandı. Eminiz ki bundan sonra şirketler de planlarını bu doğrultuda yapacak” diye konuştu.

İşletmeler Artık Yazılım Kiralayabiliyor

Dijitalleşme ile geleneksel iş modellerinin yerini daha yenilikçi ve yaratıcı alternatiflere bırakmaya başladığını belirten Karaca, şunları söyledi:

“Yeni teknolojiler sayesinde yeni iş modelleri yaratılırken, ortaya çıkan iş modelleri de yeni teknolojilerin ve yenilikçi ürünlerin pazara çıkışını tetikliyor. İşletmelerin yüksek maliyetli bilgisayar yazılımlarını satın almak yerine, internet üzerinden kiralayarak kullandıkları oranda ödeme yapması, teknolojik altyapının iş modellerine yeni kapılar açmasına güzel bir örnek. Üretim ekosisteminde geçerli olan hâkim iş modeli, dijitalleşme ile birlikte varlık satışından hizmet satışına doğru kayıyor.”

KOBİ’lerin dijitalleşmelerinin de kaçınılmaz olduğunun altını çizen Karaca, “Günümüzde dijitalleşme bir lüks değil, aksine bir zorunluluk. KOBİ’ler ağ kültürüne adapte olup, teknolojiyi kaldıraç olarak kullanırlarsa başarı şansları çok yüksek. Bu dönüşümün getirdiği birtakım fırsatlar da olacak. Varlıklarını sürdürmek isteyen KOBİ’ler, e-fatura kullanmanın, web sitesi açmanın veya sosyal medyada paylaşımda bulunmanın ötesine geçmeli. İş yapış şekillerinden insan kaynağının adaptasyonuna kadar tüm süreçleri ciddi bir şekilde ele alarak dijitalleşmeye başlamalılar. Faaliyet gösterdikleri sektör ve ölçeklerine göre altyapılarını güçlendirmeleri, özellikle evden çalışmayla birlikte daha büyük bir tehdit haline gelen veri güvenliğini sağlamak için uzman desteği almaları da son derece faydalı olacaktır” dedi.

Author

Write A Comment