Üreticiler, işlerini yürütmek için haklı olarak ERP ve PLM sistemlerine güvenirler. ERP, finans yönetimini, tedarikçiler ve ortakları bağlamayı, güvenilir bir şekilde planlama ve programlamayı ve önemli üretim süreçlerini optimize etmeyi mümkün kılarken PLM, ürün verilerinin erişilebilir ve güvenilir olmasını sağlamak için kurumsal ekipler ve sistemler arasında ihtiyaç duyulan bağlamı, güvenliği, izlenebilirliği ve süreç yönetimini sağlamaktadır. Böylelikle pazarlama süreçlerini hızlandırmakta, maliyetleri düşürmekte ve ürün kalitesinin artmasını sağlamaktadır.

PLM tanımı kullanıldığı yerde yaptığı etkilere göre genişletilebileceğinden, birçok üretici hem ERP’den hem de PLM’den maksimum fayda elde etmelerini sağlayacak bir stratejiyi nasıl geliştirip uygulayacakları konusunda kararsızdır. Biz gerek PLM gerekse ERP’nin kritik roller oynadığının ve bu sistemlerin uygun koordinasyonunun ve kalibrasyonunun birinin sunabileceğinin ötesinde bir değer katabileceğine inanmaktayız.

Ne yazık ki bazı firmalar hem ERP hem de PLM sistemleri kullanmalarına karşın bu sistemleri tam kapasiteyle kullanamamaktadırlar. Bunun en büyük nedeni ERP ve PLM’in işletmenin farklı bölümlerine hizmet veren bağımsız çözümler olarak kabul edilmesidir. Farklı yapılar kullanarak bilgileri toplayan bu iki sistemin senkronize tutulması için büyük bir çaba harcayarak manuel bilgi girişi yapılması gerekmektedir. Veri girişinde yapılacak bir hata; zaman, maliyet ve kalite üzerinde kötü etkilere sebebiyet verebilir.

ERP ve PLM Sistemlerini Entegre Etmenin Önemi

ERP ve PLM sistemleri farklı iş gereksinimlerini desteklemelerine karşın aslında tamamlayıcıdırlar. Bu nedenle kesintisiz bir dijital değer zinciri kurulabilmesi için birbirlerine bağlanmaları gerekmektedir. Bir ürün tasarlanırken ve üretilirken ERP ile üretim kaynak planlaması ve finans gibi süreçlerin takip edilmesi sağlanırken; ERP ve PLM’i entegre etmek tüm çalışanların güncel ürün verilerini kullanmasını ve sistemlerin ayrı ayrı kullanılmasından ortaya çıkabilecek problemlerin engellenmesini sağlamaktadır.

Her geçen gün daha fazla firmanın ERP ve PLM sistemlerini entegre ediyor olmasına şaşmamalı. Firmalar başlangıçta veri girişi yetersizlikleri ve insan hatalarını ortadan kaldırmak arzusuyla motive olsalar dahi, entegrasyon sürecinde bunun çok daha ötesinde faydaları fark etmeye başlarlar. İki sistem arasındaki entegrasyon, tüm işlevlerin ürün reçetesi verilerine (BOM data)  erişebilmesini ve PLM sisteminde yakalanan ürün geliştirme verilerini desteklemesini sağlar. ERP ve PLM’in iyi uygulanmış entegrasyonu sonucunda şirketler yüksek düzeyde farklılaşan ürünler, maliyet ve kalite iyileştirmeleri gibi geliştirmeler yapabilmektedirler.

ERP ve PLM kullanıcılarının bu entegrasyondan nasıl yararlanabileceğini görmek için şu iki örneği değerlendirelim.

İş akışını yürütmek için ERP sistemlerinde PLM / IoT bilgilerini depolamak yerine, ERP kullanıcıları buna doğrudan PLM’den erişebilirler.

PLM kullanıcıları (Parça maliyeti ve miktar bilgilerine erişen mühendisler gibi), ERP verilerini PLM sistemlerinde depolamak yerine ERP verilerine doğrudan erişebilirler.

SAP ve PLM Sinerjisinin Kilidini Açmak

Önde gelen birçok üretici, ERP ve PLM sistemlerini entegre etmenin faydalarının farkına varmaktadır. Müşterilerin SAP ve PLM’i entegre ettiği birkaç gerçek dünya örneğini inceleyelim.

En büyük soğutma kompresör üreticisi olan Nidec Global Appliance, Windchill’i SAP ile entegre ederek tekrarlı verilerini önemli ölçüde azalttı. Entegrasyondan önce, geliştiriciler işlerini ayrı ayrı Windchill PLM ve SAP’ye girmek zorundaydılar. Aynı verinin son halini iki farklı sisteme girmeye çalışmak hata olasılığını arttırmaktaydı. Dahası, Nidec Global Appliance’ta SAP’deki veriler Windchill’deki verilerden farklı olduğu için insanlar doğru verinin kaynağının hangisi olduğundan emin değillerdi.

Bu, proje ekiplerinin çalışmalarını kesintiye uğratmasa da süreç kontrolü, tedarikçi kontrolü ve denetim / test yönetişiminin eksikliğinden dolayı işletme düzeyinde başarısızlıklara neden oldu. Örneğin, tek bir parça iki farklı montaj adımına atanabilir veya tek bir montaj adımında potansiyel olarak iki farklı parça kullanabilirdi. Ürün ile ilgili doğru verinin PLM’de mi yoksa SAP’de mi olduğu belirsizliği ürünlerin pazara sunulmasında gecikmelere sebep olmaktaydı. Artık PLM ve SAP arasındaki entegrasyon sayesinde Nidec, ürün reçetesi (BOM) ve ilgili çalışma talimatları senkronize olduğundan tasarımları üretime sorunsuz bir şekilde taşıyabilmektedir.

Küresel bir sürücü ve kontrol teknolojileri üreticisi olan Bosch Rexroth, doğrudan SAP’den yüklenen parça listelerini Windchill’de depolanan bilgilerle (tork, basınç vb.) birleştiren basit bir kullanım ara yüzü (UI) oluşturdu. Bosch, ERP sistemindeki kullanıcılarının başka sistemlere ihtiyacı kalmayacak ve verinin son halinin tek kaynakta saklanmasını sağlayacak şekilde Thingworks Navigate uygulamaları kullanmakta.

Bosch Rexroth, 3 boyutlu modeller üzerinde seçme, vurgulama, açıklama ve animasyon oluşturmaya izin veren etkileşimli bir ara yüz olan Windchill Navigate kullanmaktadır. Mühendislik dışı kullanıcılar da aynı ara yüzden kolayca belge oluşturma, arama ve indirme işlemlerini gerçekleştirmektedir.

Isıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) alanında küresel bir pazar ve teknoloji lideri olan Vaillant Group, CAD (PTC Creo, AutoCAD, Mentor), PLM (Windchill) ve ERP(SAP) gibi çeşitli farklı tasarım ve üretim yazılım platformları kullanmaktadır. Daha önce, elektronik tablolar ve e-postaların bir kombinasyonunu kullanarak süreç ve veri yönetimi görevlerini manuel olarak gerçekleştirmektelerdi. Ürün BOM’larının, 3B CAD modellerinin, 2B CAD çizimlerinin, teknik şartnamelerin ve diğer belgelerin durumunu ve onay durumunu manuel olarak izlemek büyük çaba gerektirmekteydi. Pazara sunma süresinin yavaşlaması ve yüksek seviyelerde yeniden düzenleme gereksinimi doğmaktaydı. Hatta, ilk fiziksel numunelerin% 50’sinin yeniden işlemden geçmesi gerekiyordu.

Windchill PLM’yi SAP ile entegre ederek, Vaillant artık üretim ürün reçeteleri dahil olmak üzere ürün verilerindeki değişiklikleri otomatik olarak ERP sistemine iletmekte. Önceden tanımlanmış kurallar gibi kritik işlevler otomatik olarak oluşturulmakta. SAP ve Windchill arasındaki entegrasyondan bu yana, seri üretimin başlangıcında herhangi bir sapma olmadı. Ayrıca Vaillant, ortalama işlem çalışma süresini Ocak 2019’dan Aralık 2019’a kadar% 25 azalttı.

kaynaklar:

https://www.ptc.com/en/case-studies/vaillant-group

https://www.ptc.com/en/case-studies/nidec-appliance

Write A Comment