Bu yılın başlarında PTC’nin “State of Digital Thread” anketine katılan endüstri liderleri, işleri için en önemli öncelikleri belirledi. Yapay zeka ve siber güvenlik gibi tipik olarak önemli konuların önünde dijital iş parçaları girişimleri yer aldı.

PTC’nin devam eden araştırma dizisi olan “State of Digital Thread”in son bölümünde ayrıntılı olarak incelenen bu konuyu sizler için ele aldık ve bugünkü yazımızda sizler için dijital dönüşüm girişimleri gerçekten ne içeriyor ve işletmeler neden bunlara öncelik veriyor sorusuna yakından bakmak istedik.

Aşağıda en önemli beş maddeyi sizler için derledik:

1. Verinin algılanan değeri ile şirketlerin bu değeri tanıma yeteneği arasında önemli bir boşluk var

Ankete katılan liderlerin %74’ü, kurum genelinde departmanlar arası verilerden yararlanma oranının artmasının, dijital dönüşüm için “etkili” veya “oldukça etkili” olacağını belirtiyor. Aynı liderlerin %34’ü, departmanlarında oluşturulan verinin, şirketin kurumsal sistemlerinde kullanılmaya hazır halde olduğunu söylüyorken, departmanları dışında oluşturulan şirket verileri için ise bu oran %16’ya düşüyor. Müşterilerden, ürünlerden ve tedarikçilerden gelen veriler için ise bu oran %16’dan daha da az gerçekleşiyor.

Nedenden bağımsız olarak, çalışanların gerekli verilere erişememesi, işletmeler için ya büyük bir risk oluşturmakta veya ya da kaçırılmış fırsatlar olarak karşılarına çıkmakta. Dijital teknolojinin müşteri beklentilerini yükselttiği, ürün ve süreçlerde sürekli iyileştirme ihtiyacının olduğu günümüzde, verilerini operasyonlar ve departmanlar arasında verimlilik için kullanamayan şirketler, ciddi bir rekabet dezavantajı ile karşı karşıya kalacaklar.

Anketin sonuçlarına baktığımızda, önemli sayıda katılımcı, verilerinin potansiyel değerini anlamakla birlikte, veriden yararlanma konusunda istenen sonuçları elde edemiyorlar. Bunun da temel nedenlerinden birisi, entegrasyon kabiliyeti sınırlı izole IT sistemlerinin eksiklikleri ve organizasyonlar arası koordinasyona engel olmaları. Bu da bizi ikinci maddemize getiriyor.

2. İzole sistemlerin entegrasyonu.

Entegrasyon yeteneği sınırlı izole kurumsal sistemler ve bunlarla ilişkili süreçler, sürekli artan kalite ve verimlilik beklentilerini karşılamak için gerekli çevikliği sağlamakta zorlanıyorlar. Entegrasyon yeteneğinin sınırlanması işletmeler için yeni sorunlar ortaya çıkartıyor. Bunlar:

  • Duplike efor
  • Aynı veri için birden çok veri kaynağı
  • Veriye erişememe

Bu sorunların her biri, çalışanların verimli olmalarının önüne geçerek ürün geliştirme fırsatlarını tehlikeye atıyor ve süreçleri hızlandırabilecek verilere erişimi geciktiriyor. Ek olarak, geleneksel sistemler, işletmenin departmanları ve fonksiyonları arasında paylaşılan bilgiye izin vermeyerek, optimum performansına ulaşmasını engelliyor. Dijital dönüşüm sürecinde doğru teknoloji ve iş ortağı seçimi yapılırsa, geleneksel izole sistemler arasında entegrasyon kurulması sağlanır ve ekiplerin, sistemlerin arasında sağlanan bilgi akışı ile işletme için değer kazanımının anahtarı olur.

3. Dijital Dönüşüm, dijital ve fiziksel arasındaki döngüyü kapatır.

Dijital dünyayı (ör. ürün tasarım verileri, süreç verileri ve varlık bilgileri) ve fiziksel dünyayı (ör. ürünler, bileşenler, ekipman parçaları ve fiziksel varlıklar) birbirine bağlamak, şirketlerin fiziksel varlığı analiz etmek ve yönetmek için dijitalleşmeyi kullanmalarına olanak tanır. Fiziksel varlık ve dijital süreç birbirine bağlandığında, şirketin “döngüyü kapatmasını” ve departmanlar arasında veri sürekliliğini ve işlevler arasında işbirliğini genişletmesi sağlanır.

Dijital dönüşüm girişimleri günümüzün iş liderleri arasında inanılmaz derecede popüler olsa dahi sektördeki en iyi uygulamalar hala öğreniliyor ve geliştiriliyor. Önde gelen şirketler uzmanlık ve rehberlik için uygun iş ortakları arıyor.

Kurumsal çözüm satıcıları ve sistem entegratörleri, bu girişimleri başlatma konusundaki deneyimlerinden dolayı genellikle rehberlik eden kişiler oluyorlar. Dikkat çeken bir diğer önemli noktada, detaylı mühendislik gerektiren, karmaşık üretim sürecine ve geniş tedarik zincirine sahip ve izole sistemlere ve ürünlere sahip olan endüstriler, maksimum kazanç elde edecek olmaları nedeniyle, Dijital Dönüşüm projelerine daha hızlı uyum sağlıyor.

4. Dijital Dönüşüm şirket genelinde değer üretir.

Veri boşlukları giderildikçe, izole sistemler serbest bırakıldıkça ve dijital – fiziksel döngüler kapandıkça, şirketler ve liderler değer zinciri boyunca değer elde etmeye başlayabilir. Rapor, dijital iş parçacıklarının işlevler arası zorlukları nasıl ele aldığı ve diğerlerinin yanı sıra mühendislik, üretim, hizmet ve satış ve pazarlama grupları için bireysel departman düzeyinde değerin nasıl ölçülebileceği hakkında ayrıntılı bilgi veriyor. Volvo CE ve VCST gibi şirketlerin, zorlukların üstesinden gelmek ve önemli bir değer elde etmek için dijital dönüşümün gücünü nasıl ortaya çıkardığını incelemeniz için bağlantılarını sizler ile paylaşalım.

5. Dijital Dönüşüm benimseme oranları yükselişte.

Benimseme oranlarına baktığımızda, şirketler iş gücü genelinde dijital dönüşüm girişimleri başlatıyor. Anket sonuçlarına göre:

  • Ankete katılan kuruluşların %44’ü, operasyonlarında dijital dönüşüm işlevselliğini zaten uygulamış durumda ve diğer departmanlara genişlemeye devam ediyor.
  • Yanıt verenlerin %94’ü, COVID-19’un yarattığı kafa karışıklığına rağmen dijital dönüşüm başlığını yakından takip etmeye başladı.

Ürünleri daha hızlı ve verimli bir şekilde üretmek ve geliştirmek için sürekli artan baskı, daha iyi müşteri hizmetleri ve deneyimi ile birleştiğinde, bu şirketler bir dijital dönüşüm stratejisi olmazsa olmaz durumda. Dijital Dönüşüm projeleri tüm kurumu etkileyen projeler bundan dolayı projenin yönetimi konusunda şirketin yönetim kurulu üyeleri veya üst düzey yöneticileri, projelere öncülük etmekte.

Hakan Mete

SahaDX Kurucu Ortağı Hakan Mete’nin izniyle Akıllı Fabrikalar’da yayınlanmıştır.

SahaDX ile alakalı daha ayrıntılı bilgi için: https://sahadx.com/

Write A Comment