Akıllı Fabrikalar ve Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin düzenlemiş olduğu Dijital Dönüşüm Seminerleri’nde Web3 Teknolojileri Derneği Başkanı Buğra Ayan, “Web 3.0 ve Metaverse konulu sunumunu gerçekleştirdi.

Özgür Arslan: Merhaba değerli misafirler sevgili üyeler. Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve Akıllı Fabrikalar adına hepinize hoş geldiniz diyor hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Ben İstanbul Şube teknik görevlisi, Makine Mühendisleri Odası İstanbul şube teknik görevlisi Özgür Arslan. Bu akşam saatlerinde bizlerle beraber olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz. Biliyorsunuz bugün 17. si olan bir seriyle karşınızdayız. Uzun zamandır. Dijital dönüşüm seminerleri. Bu dijital dönüşüm seminerlerinde Akıllı Fabrikalar işbirliğiyle, özelde de Ekin Bey’in katkılarıyla yapıyoruz. Bugünkü konumuzda ve 3.0 ve metaverse Bugünkü konuğumuz da Buğra Ayan. Buğra hocam öncelikle hoş geldiniz. 

Buğra Ayan: Hoş bulduk hocam, arkadaşlar da hoş geldiler.  

Özgür Arslan: Sağ olun hocam nasılsınız?  

Buğra Ayan: Şükür sağ olun, siz nasılsınız? 

Özgür Arslan: Biz de iyiyiz? Teşekkür ederim birazdan sözü size veriyor olacağım hocam. Ben bir takım hatırlatmalar yapıyor olacağım ama ondan öncesinde de Ekin Bey’e bir merhaba demek isterim. Büyük katkılar için de teşekkür etmek isterim. Hoş geldiniz Ekin Bey. 

Ekin Tazegül: Merhabalar katılan herkesin ayağına sağlık diyeceğim ama herhalde burası için çok doğru bir tabir olmayacak. Ben de yoğunluktan dolayı dışarıdan katılmak zorunda kaldım bu akşam fakat Buğra hocamı ilk kez 2 yıl önce dinlemiştim, çok heyecanla bekliyorum sunumunu. Bu dijital dönüşüm seminerleri serisini de eskiden haftada bir gibi yapıyorduk. Şimdi ayda bire kadar düşürdük ama seri devam edecek. Gerek Akıllı Fabrikalar’ın, gerek Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube’ nin hem Linkedin hesaplarından hem de Özgür Bey’in az sonra bahsedeceği yerlerden takip edebilirler. Sonraki seminerimize davet edelim herkesi. Buğra hocama iyi seminerler dinliyorum.  

Özgür Arslan: Çok teşekkür ediyoruz Ekin bey. Değerli misafirler kısaca da çok vaktinizi almadan hatırlatmalar yapmak isterim. Benim kullandığım cihazda sağ tarafta bir yazın ekranında ekranı sohbet ekranı var. Buradan sunum sonunda sorularınızı yazarsanız ben de Buğra hocama sunum sonunda iletiyor olacağım. Muhakkak ki süremiz elverdiğince cevaplıyor olacak. Yine ben bu aynı ekrandan sizlere birkaç kez daha rahatsız ediyor olacağım. Bizim etkinliklerimiz devam ediyor. Hem Akıllı Fabrikalarla hem de Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak yaptığımız etkinlikler bunların linklerini paylaşıyor olacağım. Eğer ilgi duyarsanız kayıt bırakarak sonraki etkinliklerde görüşme imkanına sahip olabiliriz ve her etkinliğimizin sonunda da mini bir anketimiz var. 30 saniyenizi ayırarak bizlere ışık tutabilirsiniz. Bu şekilde biz de sonraki etkinliklerimizi planlıyoruz. Belki sizlerin de birikimleri vardır, belki değil muhakkak bu birikimleri üyelerimizle vatandaşlarımızla paylaşmak isterseniz anketler üzerinden iletişim kurabiliriz. Bunun hatırlatmasını yaptıktan sonra her etkinliğimizin bir video kaydı oluyor bu video kaydında bir kaç gün sonra yayınlıyoruz, nerede yayınlıyoruz bu etkinliğimizi. Makine Mühendisleri Odası’nın bir öğrenme merkezi var makine öğrenme merkezi. Birazdan linkini de paylaşıyor olacağım öğrenmemerkezi.com burada yaptığımız bütün etkinliklere ulaşabilirsiniz kendi profilinizi oluşturabilirsiniz konular bazında konuklar bazında da istediğiniz zaman, zamandan mekandan bağımsız olarak izleme şansına sahipsiniz. Onun da hatırlatmasını yapalım. Bu akşam saatlerinde sizi de çok fazla yormadan Buğra hocamızı da bekletmeden tekrardan Buğra hocamıza sözü verelim. Hoş geldiniz hocam. 

Buğra Ayan: Hoş bulduk. O kadar çok kişi gelmiş. Umarım mahcup olmayız. Öncelikle kendimden bahsedeyim. Erzurum’da doğdum. Erzurum’da bilgiye geç ulaşan bir dönemdeydim. Sinemanın falan geç geldiği. Bu interneti 12-13 yaşında keşfettiğimde bilgiye erken ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Daha sonra da yani 33 yaşına girdim. Son hayatımın 20 yılı internete anlamak ve anlatmak üzerine geçti. Elektrik elektronik mühendisiyim, sonra yüksek lisansımı yapay zeka üzerine yaptım. Doktoramı da blok zincir üzerine yapıyorum işte bu anlama anlatma sürecinde bir sürü kitap yazdım. Kurslar verdim, hala da öğrenmeye devam ediyorum ve her halde en çok bilgiye aç olduğumu hissettiğim dönemdeyim. Özellikle bu blok zincir meselesinden sonra.

Aslında benim internetle ilgilenmeme vesile olan şey de bu. Web 3 e getiren şey aynı. Erzurum’da Matrix’in ikinci filmi çıktığında 2003 yılında matrix felsefesi falan böyle çok konuşulurken ya bu çok derin bir felsefe falan derken böyle sigara içen bir abi Matrix cd’lerini satıyordu. Erzurum’un ünlü Cumhuriyet Caddesi’nde. Dedi ki 850 tane sattım ben dedi. Ben de şeyi sorguladım o gün. Yani bir bilgiye ulaşmamızda hani “Gatekeeper” diyorlar ya kapı tutucu bilgiye ulaşmamızda ki kapı tutucu bu abi mi yani dedim ya o an bir sorguladım ve başka bir paradigmanın olması gerek. Daha sonra bu kripto para meselesiyle ilgili ilk 2013’de bir yazı yazmışım.

Biz kendi sanal paramızı yapabilir miyiz diye sonra çok ilgimi çekmemiş. 2017 de bir blok zincir geliştirdim.

Böyle kendim deneysel olarak python da yine ilgimi çekmedi. 2020 yılında Web 3 meselesini okuyunca bunun toplumsal sonuçları olabilir, sosyal sonuçları olabilir.

Internet dediğimiz o büyük meselenin gerçekten yeni bir evresine geçiyoruz düşüncesi hasıl oldu. Ondan sonra daha da yoğunlaştırdım çalışmaları işte 15 kitap yayınladım. Bu konuda herhalde tamamı geçtiğimiz yıldı. Ve derneği kurduk Web 3 derneğini.

Çünkü birçok önemli bir mesele şimdi ona gireceğim yavaş yavaş. Neden önemli bir mesele falan ama önce şöyle bir şey söyleyeyim, mesela bir sabah kalktık ve bütün yazılı kaynaklar kaybolmuş dedik ki ya bir ata sözü vardır, her koyun kendi bacağından asılır. Her inek kendi bacağından asılır mı ya bir hayvan vardı hangisiydi ben dedim ki ya bu inekti galiba siz dediniz ki koyundu arkadaş dedi ki tavuktu. Biz burada nasıl fikir birliğine varabildik? Biz burada herhalde şunu düşünürdük, en çok herkesin düşüncesini alalım. En çok düşünce hangisiyse en çok akılda kalan hangisiyse bu şekilde yapardık. Aslında blok zinciri de bu şekilde çalışıyor.

Yani blok zincir, fikir birliği, her düğüm kendi fikrini söylüyor ve manipülasyona karşı % 51 saldırısına karşı olacak şekilde en fazla söylenen şeyi kabul ediliyor.

Bununla ilgili ilk 1970 lerde hikaye başlıyor. Yani havacılık endüstrisinde sensör verileri ile ilgili başlıyor. Dağıtık sistemler. Tek bir yerden değil de bir sürü yerden bilgi alalım. Sonra bu bilgiler üzerinden bir fikir birliğine varalım meselesi 1970 lerde başlıyor. Sonra o zaman işte 68 kuşağının etkisiyle falan. O zamanki kuşak ya bu teknoloji o kuşak daha sonra seksenlere geldiğinde ya bu teknoloji ne yapabilir? Space meselesi siber uzay burada ne olabilir diye mail gruplarında konuşulmaya başlıyor ki, o zamanki mail grupları da açık, yani var şu anda yazışmalar tabii o MIT den profesörler. İşte fütüristler falan hep beraber konuşuyorlar. 600 700 kişilik mail grupları şu an o kişileri beraber konuşturmak çok zor yani ama o zaman hiçbir imkan yok ve mail grupları en ileri teknoloji orada konuşmaya başlıyorlar, sorguluyorlar. Yani bu web meselesi çıktı böyle bir konuda ne olur? Makineler kendi arasında anlaşabilir mi? İşte bir yazı yazıyorlar, Big Brother engelleyebilir miyiz? Gözetim mekanizmalarının sansüre dirençli şeyler yapabilir miyiz?

Sorgulamalar neticesinde işte o zaman da bir yandan dahil olan bazı kişiler liberal ekonomi konusunda iyi onun yazıları oluyor işte.

Hal Finney oradan özellikle Hal Finney ismi ön planda işte meseleye bu anonim para anonim kimlik boyutundan yaklaşıyor. Bir manifesto 85 de yayınlanıyor işte Cypherpunk Manifestosu, sonra 92 de bir tane daha manifesto. Bu sırada Nick Szabo olaya giriyor akıllı kontratlar. David Schoen geliyor. Kriptoloji uzmanı böyle bir şey gelecek belli ama gelmiyor. Yani internet parası dedikleri şeyin doğumunu 23 yıl bekliyoruz.

Yani bunu niye anlatıyorum? Çünkü meseleye bakarken hani Roma bir gecede mi inşa edildi meselesi var ki biliyorsunuz hani televizyonda çıkar bir yorumcu der ki ya ekonomisi zaten yazmıştı da bitcoin zaten belliydi de şu bu alakası yok yani 23 yıl boyunca hem teknik hem sosyal hem de finansal anlamda çok ciddi sancılardan sonra bitcoin’e geliniyor. Nasıl geliniyor? 2008 yılında artık çifte harcama sorunu dediğimiz teknik bir problemi zaman damgası kullanarak Satoshi Nakamoto çözdüğünü anlatıyor. Yazısında, peki niye Satoshi Nakamoto ismi gizli şundan dolayı gizli, ondan önceki internet parası denemelerinde kurucusu üzerine kurucusunun bilinirliği üzerinden bir yıpratıcı olur. Ve dolayısıyla burada isim gizli kalıyor ama şunu biliyoruz ki, yani Hal Finney, Nick Szabo ya çok uzak birisi değil belki de onlardan biri belki ortak isim tabii açıldıktan sonra bitcoin çıktıktan sonra yavaş yavaş bugünümüze geliyor. Çıktıktan sonra şey oluyor şöyle bir ekranda da bir açayım, 1 saniyenizi alacağım pardon. Hemen açıyorum. Bitcoin çıkıyor. 2008 de.

2008 de çıkınca hemen bir toplumsal kabul görüyor mu? Görmüyor yani yavaş yavaş 2011 yılında Amerika’daki çok büyük konferans üniversitelerdeki konferanslarda sadece 1 2 kişi katılımcı oluyor. Hatta dalga geçiliyor. Bitcoin formunda. Yine mi bir internet parası yaptınız diye ama şunu unutmayalım, bitcoin programlanabilir bir kripto para değil. Yani şöyle düşünün altını icat ediyorlar, parayı değil de altın icat ediyorlar ilk değer saklama aracını icat ediyorlar. Daha sonra işte bitcoin magazin’in kurucularından Vitalik Buterin diyor ki, yani programlanabilir kripto para inşa edebilir miyiz? Gaven Wood ile tanışıyor o ara ilk tanışma maillerini falan da yayınladılar. Gaven Wood da tabii biraz daha böyle anarşist ekolden gelen biri o arada Edward Snowden sızıntısı olmuş, ortalık yıkılıyor zaten. Gaven Wood şey diyor ya diyor ki biz web 3 dediğimiz evreye geçelim ve web 3 dağıtık bir internet olsun diyor. Şimdi burada bir duralım çünkü web 1 web 2 web 3 her şeyin yanında 3,4,4.0,5.0 eklemeyi seviyoruz. Tabii bu bir trend oldu ama gerçekten bu web 3 ü olabilir mi olamaz mı bunu bir tartışalım. Şimdi web 1 dediğiniz şey nasıl çıkıyor.

Deniliyor ki statik bir internet var. Bunun bir tane ana problemi olması lazım ki web 2 ye geçelim. Yani film endüstrisinde bir şey beğenilirse teknolojide bir şey beğenilmezse devamı geliyor yani yeni versiyon.

Diyor ne web 1 in problemi demokratik değil. Bakın çok önemli demokratikleşme, hep demokratikleşme konuşacağız. Bu süreçte ne demokratik değil, herkes içerik üretemiyor. Herkesin söz hakkı yok. Tamam güzel ve web 2 ye geçelim, Zuckerberg çıkıyor piyasaya. Şimdi ben sosyal olarak tarih kitabında bütün sosyal ağları inceledim. Dünyadaki 230 sosyal ağ, 100.000 kelimelik bir kitap. Orada şunu gördüm. Zuckerberg’in sırrı ne biliyor musunuz? Zuckerberg insanı çok iyi okumuş, insana demokratikleşme ortamını Facebook’la sunuyor. Şimdi ondan önceki sosyal ağlarda ne oluyor? 2 üyelik var, paralı üyelik parasız, üyelik, fotoğraf yükleme sınırı bilmem ne sınırı Facebook bir giriyor piyasaya diyor ki her şey sınırsız. Ya nasıl olacak, parayı nasıl kazanacağız. İşte orada çok şeytani bir yol izliyor aslında, diyor ki, ben kullanıcıyı ürünleştireceğim. Ama arka planda diyor ki kullanıcıya, sana işte herkesin eşit olduğu bir sanal dünya sunuyorum. Herkesin 5000 arkadaşı olabilir. Profesör de olsan lise öğrencisi de olsan unvanını kullanmayacaksın. Falan filan annesi de psikoloji alanında belki oradan dolayı da insan psikolojisini çok iyi okuyan biri de Zuckerberg ve bunu yapıyor. Bunu biz tüketiyoruz, ürünleşiyoruz ve bu bir süre sonra gitgide büyüyen hani besle kargayı ölsün gözünü gibi bir sıkıntıya dönüşüyor. Bir süre sonra Facebook’un bizim verilerimizi hunharca kullandığını, şirketlere pazarladığını, bunun üzerinden politik manipülasyonlar yapıldığını falan işte bu Cambridge Analytica skandalıyla öğreniyoruz. Üstüne bir de Edward Snowden olayı gelince Gaven Wood diyor ki web 2 nin çok önemli bir sorunu var.

Ne web 2 nin sorunu. Hiçbir şeyimiz yok ki biz kontrol edemiyoruz.

Biz interneti 1900 işte o ilk yıllarda 1990 larda webi niye yaptık? İnsanlar özgürleşsin fikirlerini özgürce söylesin, falan filan ne oldu? Bir şirketin malı haline geldiler. Dolayısıyla yeni bir evreye getirmeliyiz interneti. Buradaki ana noktamız şu, hepimizin Whatsapp’ı var değil mi? Şu an Zoom’a girdik. Hepimizin Zoom hesabı var. Gerçekten var mı? Gerçekten yok çünkü eğer Zoom istese şu an benim mikrofonumu kapatabiliyor veya Facebook. Facebook’ta sayfanız 1.000.000 kişi de olsa Facebook bir anda kapatabiliyor. Google’da. Biz sadece son 15 yılda çok büyük teknoloji devlerini ürettik. Peki interneti yeni bir evreye geçirebilir miyiz? Bir yönden baktığınızda romantik bir düşünce çünkü karşınızda bu kadar internet devleri falan var ama tabii biraz da orada gücünü nereden alıyor? Bitcoin’den alıyo Gaven Wood’da. Diyor ki bitcoin’den sonra artık “biz kripto varlıkların varlığını gördük, olabileceğini gördük. Artık programlanabilir kripto paraları yapabiliriz.” Bir tane dünyanın süper bilgisayarını yapalım. Bu süper bilgisayar dağıtık olsun. Herkes bir parçasını tutsun ve bu süper bilgisayarda biri işlem yapmak isterse 3 satır da olsa bir kod yazmak isterse bunun için bir ödeme yapsın işte bu yaptığı ödemenin para birimi de ether olsun. Yani etherium diye bir para yok. Ether diye bir kripto para var. Aslında kripto varlık da biz zihnimizde onu parayla karşılaştırdığımız için para olarak anıyoruz. Tamam, güzel bunu yapıyor ve daha sonra bu da bazı sorunlarla uğraşıyor. Çünkü çok fazla insan bunu kullanmaya başlayınca ölçeklenebilirlik dediğimiz sorun ortaya çıkıyor. Oraya tam gelmeyeceğim ama sadece şunu bir netleştirelim.

Web’in ilk evresi statikti. Yeterince herkes için demokratik değildi, içerik üretme anlamında. Web 2 de bu demokratik atılımı yaptı ve içerik üretimini herkese yaydı. Artık herkes içerik üretebilir, etkileşime geçebilir hale geldi. Bunun sonucunda bazı toplumsal olaylar oldu. Tam tersine bunu çok iyi kullanan dijital diplomasi gelişti. Influencer’lar ortaya çıktı ve birçok şey o birçok istihdam alanı oluştu.

Web 1 de bizim webmaster dediğimiz, hatta Faruk Eczacıbaşı’nın deyimiyle 1990’larda internetçi denilen arkadaş 1990’lardan sonra webmaster oldu. Artık sosyal medya ekibi işte kurumsal iletişim koordinatörlüğü falan dijital kurumsal iletişim koordinatörlükleri kuruldu. Artık bir şeyi aldık, konuşma hakkı ama hâlâ varlığımız yok. Web 3 de diyor ki artık dijital varlık dönemi hani write-read yapıyordun, write yaptın artık bir de sahip olma trust dönemine geçiyoruz ve bundan dolayı. Bu benim kendi tanımlamam. Ben web 1 evresini bilgi interneti olarak tanımlıyorum. Web 2 internetini değer interneti Web 3 internetini mülkiyet interneti. Çünkü ana işin merkezinde mülkiyet var. Siz biri metaverse NFT falan konuşursa şunu soracaksınız, mülkiyetin var mı? Çünkü Türkiye’deki % 99’u projelerin metaverse projelerinin, metaverse diyor, sanal gerçeklik aslında tabii o. Alakası yok hani şeyle konseptle ona şunu sormanız lazım. Bunun içerisinde benim kendi varlıklarım oluyor mu? Yani bunu gerçek kontrol eden biri var mı yoksa benim varlıkların dağıtık bir deftere mi yazılıyor? Ve bu şekilde web in üçüncü evresi gündeme geliyor. Tabii gündeme geldikten sonra şu mesele var, artık yeni sorunlarımız var ve yeni çözümlerimiz var. Mesela benim birkaç gündür böyle aklımı kurcalayan bir tane sorun söyleyeyim size. Önce bir web 2 deki sorunları söyleyeyim mesela Facebook’u biliyorsunuz, annemler babamlar kullanmaya başladı. Sizin de.

Şimdi bir gün doğum gününde işte a akrabası isim vermek istemiyorum. A akrabası doğum gününe beğene basmış, b akrabası yorum yapmış. A akrabasının b akrabasına göre annemle iletişim sorunları olduğuna dair annemde bir düşünce hasıl olmuş. Bizim böyle bir sorunumuz yoktu. Yani o 5 yıl sonra yeni bir sorun oldu. Yeni çözüm bunu çözmek için yeni ekonomi. Şimdi web 3 ü de yeni sorunlarımız olacak.

Mesela benim bir kaç gündür aklımı kurcalayan sorun.

Ben diyorum ki bir şeyleri demokratikleştirme uğraşıyoruz. Ben dünyanın bir ucundaki bir köpeğe mama verebilir miyim blok zinciri kullanarak. Bir kamera blok zincirle ödemeyi yaptığında oradaki robot oradaki makineden mama düşürecek. Ben de köpeğin mama yediğini göreceğim ve dünyadaki işte o anda mama alan alamayan sokak köpeklerini bir harita üzerinden görüntüleyebilir miyim falan?

Şimdi diyeceksiniz ki ya o ona mı kaldı, ben işte burada yeni sorular ve yeni çözümler. Çünkü biz bunu bankacılık sistemiyle yapamayız. Yeni bir şey yeni çözüm. Bu da diyor ki işte bu Fabric Ventures de buna getiriyor işi. Diyor ki bu arttığı için artık ekonomi büyüyor. Yani burada trilyon dolarlık bir ekonomi ortaya çıkıyor. Şimdi trilyon dolarlık ekonomi ortaya çıkınca ne oluyor tabii işte birilerinin iştahı kabarıyor. Metaverse konusunun bu kadar ön planda olmasının sebebi bu.

Çünkü araştırmalar gösteriyor ki yeni kuşak dijitale yatırım yapıyor. Fiziksel varlığı çok önemsemiyor. Kendim de öyleyim. İşte bir tişört giyiyor ama üste gidip dijitalle ilgili çalışıyor. İşte. Spotify üyeliği alıyor, Netflix üyeliği alıyor. Bu yeni kuşağa bir dijital evren tasarlayıp, o dijital evrende bazı duygularını, tutkularını gösterebileceği hikayesini satmak çok cazip geliyor ve bunun karşısında diyorlar ki internetin geleceği metaverse.

Ama web 3 ekosistemini savunanlar öyle demiyor. Web 3 ekosistemi diyor ki, internetin geleceğinin merkeziyetsiz yapalım. Metaverse de onun bir parçası olsun. Merkeziyetsiz bir şekilde. Ama Mark Zuckerberg’in yeni bir hayaline kapılmayalım. Yani Mark Zuckerberg’in metaversesi olması. Tabii bunlar farklı bakış açıları. Bir bakış açısı daha var, ona da gelelim

Özgür Arslan: Hocam şuraya giriyorum.

Buğra Ayan: Buyurun.

Özgür Arslan: Sunumu tam ekran yapabilir misiniz?

Buğra Ayan: Tabii.

Özgür Arslan: Daha güzel oldu, teşekkür ediyorum. Buyurun.

Buğra Ayan:

He şimdi 3 bakış açısı var. Biri bu metaverse. İnternetin geleceğinin merkezi metaverseyi koyalım. Buradaki arkadaşların çoğu mühendis, bir şeyin orijinini iyi belirlemenin ne kadar önemli olduğunu tahmin ediyorlardır web 3 ü n bir bakış açısı diyor ki, merkeziyetçiliği koyalım. Bir bakış açısı da bu işte biraz daha Elon Musk’ın, Twitter’ın savunduğu şey bunun merkezine şeyi koyalım diyorlar. Bu ekonomik bariyerleri kaldırarak dijital varlık akışını. Yani ben Twitter’da bir tweetimi nft olarak satabileyim veya işte bitcoin’i herkes birbirine transfer edebilirsin. Ana odağımız dijital varlık akışı olsun, bunun için de ve web 2 araçlarını kullanalım.

Yani Twitter lafı yarım söylüyor. Twitter’ın kurucusu mesela diyor ki dünyada gelecekte tek bir şey olsun. Bitcoin olsun. İşte tek merkeziyetsiz bir şey olsun web 3 e karşı çıkıyor ama tabi lafı yarım söylüyor. Bir de aklında şu var. Tek onu alt yapısında Twitter olacak. Sosyal çünkü Twitter. Çok konuyu dağıtmak istemiyorum ama Twitter aslında web 2 projesi değil yani çünkü Twitter’ın ana motivasyonu şu, diyor ki, ben kullanıcıların işte haber üretmelerini, bilgi üretmelerini sağlayacağım ve burada müstear isim kullanabilirler. Şu yola gitmiyor, ben kullanıcıdan alabildiğim kadar veriyi alayım demiyor, eskiden beri demiyor. Jack Dorsey burada çok farklı durdu. 10 yıldır 15 yıldır. Dolayısıyla web 3 e böyle bir ya bak yeni bir şey geliyor. Biz burada Twitter’ı tam anlamıyla gerçekleştirebiliriz.

Artık insanlar sadece metin, fotoğraf, video değil, varlık üretebilir ve merkeze de aslında bu varlık üretimini koyalım diyorlar. Umarım kafanız karışmamıştır ama biraz karışık bir konu. Bu da gitgide ekonomiyi artırıyor. Yani çözmeye çalıştığımız 2 tane problem var, 1 güven ve 85’ten beri bir de şey mülkiyet. Bizim mülkiyetimizin burada varlıklarımızın olması ve bunu kim yapıyor? Aslında biraz anlattım. Bunu birileri yapıyor. Çoğu zaman da yapamıyor. Yapay zeka çalışmaları da böyle biliyorsunuz. Ben de master de yapay zeka çalıştım. Bir sürü yapay zeka projesi olmuyor. Onlar haberi olmayınca sadece olanlar haberi olunca şöyle bir algı oluyor ya gizli bir el var bunu yapıyor falan alakası yok. Sürekli yeni problemler çıkıyor, sürekli yeni çözümler. Yani teknooptimist insanlar yapıyor yani bir teknolojik problem varsa yine bunu teknolojiyle çözebiliriz bakış açısı.

Mesela bugün ne oldu Luna patladı. Luna neydi? Algoritmik bir stablecoindi. Yani aslında çok riskli bir üründü. O çöktükten sonra yeni algoritmik stablecoin yaklaşımları sundu. Ben şu an bir tanesini inceliyorum. Bunlar ortaya çıktı yani adım adım çözmeye çalışıyor. Az önce bahsettim annemin Facebook’ta yaşadığı sorun. Belki şöyle bir sorunu yok. Ya Buğra metaverse de teyzenin evinde bir tane tablo var, bundan bizim eve de alabilir miyiz diye bir sorunumuz yok. Olduğu zaman artık mühendisler onu, iletişimciler yeniden bu sorunu alacak. Bu yeni bir ekonomi doğuracak. Biz yeniden bir şeyleri konuşmaya başlayacağız. Ama bu sürecin bu doğumun büyük bir doğum olduğunu görmek çok zor değil. Çünkü zaten 1985’ten beri konuşulan şey bu. NFT o yüzden çok önemli. Şimdi geleceğim. Biz burada hangi teknolojiyi kullanıyoruz?

Eğer siz bir blok zinciri kullanarak akıllı kontrat geliştirmek istiyorsanız, akıllı sözleşme, solidity dili, genelde en çok kullanılan dil ve birçok şeyle de uyumlu zincirle ama siz bir blok zincir geliştirmek isterseniz işte rust dili biraz daha ön plana çıkıyor. Biliyorsunuz rust mızmızlığı ile ünlü bir dil. Yani sürekli size orayı düzelt, o değişirken o kadar memory verme falan der rust ı kullanırsanız derleme aşamasında çok hata alabiliyorsunuz ama derlendirdiğinde sorunsuz çalışıyor. O yüzden birçok zincir de artık rahatça geçiyor mesela. Polkadot, Near gibi uygulamalar rust kullanıyor. Bir de go dili arkadan geliyor. Diğer diller de şöyle oluyor. Mesela benim babam gitti. İsim vermeyeceğim şimdi XYZ diye bir kripto paraya yatırım yaptı. XYZ nin değeri artıyor. Değeri artınca tüm dünyada bu para üretilirken bunun %20 si vakfa ayrılmış ya ekosisteme. Vakıf olur işte bir onun gibi bir şirket olur. O şirket bu teknolojiyi geliştirmek için gidip python dilinde kütüphane oluşturuyor. Mesela akışı anlatabildim değil mi? Dünyanın bir köşesinde mesela bir amca veya teyze kripto para aldığında o para aslında vakfın sahibi olduğu varlığın değerini artırıyor. Vakıf bunu sattığı zaman da bunu yatırımcılara, geliştiricilere buna ekosistem diyorlar, elçilerine verebiliyor sistem böyle. Dolayısıyla yavaş yavaş bir kripto para geliştikçe, ekosistem onun farklı dillerdeki kütüphanelerini de görüyoruz.

Buradaki ana eleştiriler anonimliğin getireceği problemler. Yani ben, biri benim hakkımda blok zincire bir şey yazabilir, bir iftira atabilir ve ben bunu silemiyorum. Bu bir sorun bunu nasıl çözeceğiz zaman içerisinde. Farklı mekanizmalar kullanarak çözeceğiz. Mesela belki onu ben referanduma götüreceğim ve bu içeriğin görünürlüğünü kapatmakla ilgili referandum yapacağım bir platformdaki gibi. Bunları yavaş yavaş çözeceğiz. Şimdi illegal para akışları endişesi. Artık git gide bu azalıyor.

Çünkü şöyle aslında bir teknoloji ilk çıktığında suç grupları kullanıyor, en son otorite kullanıyor. Otorite deyince de aklınıza direkt devlet gelmesin. Annem de bir otorite, bir pop şarkıcısı da bir otorite, bir cemaat lideri de bir otorite. Yani kendi alanında bir konfor alanı oluşturmuş, onun dışına çok çıkmak istemiyor ve bunu dolayısıyla reddediyor.

Suç gruplarını kaybedecek hiçbir şey yok, hemen atlıyorlar. Ama yavaş yavaş teknoloji use caseler geliştikçe, kullanım senaryoları arttıkça diyor ki ya bak bu alanda da taksicilik de de kullanır. Ulaşımda da kullanır ve o kitle değişiyor. Hani bir sitedeki insanların yavaş yavaş, oturan insanların değişmesi gibi. Teknik olarak mümkün olamayacağı meselesi de yine gündemde. Yani biz bunu şu anda konuşuyoruz. İnternetin 1997 98 yılında gibiyiz. Çünkü metamask kullanıcı sayısı belli. Bunu, gerçekten bu teknolojiyi kullanabilen kişi sayısı belli. Ya bunu 1 milyar kişi kullandığında sizin metaverseniz gerçekten çalışacak mı sorusu şu anda hani cevabını arayan bir soru. Sorsanız hepsi ki ben konuşuyorum. Bu vakıftakilerle bir sürü vakfın yöneticisiyle bizim teknolojimiz bunu kaldırır diyorlar. Ama göreceğiz yani. Yavaş yavaş süreçle görülecek.

Burada balon mu yoksa bir endüstri mi var, büyüme yönünde mi ilerliyor? Bu sorunun cevabı şöyle. Çok basit aslında yani yatırımcı mı daha çok müşteri mi daha çok. Yatırımcı daha çoksa bu bir balondur. Yani şişiyordur. Ha o balonun içi dolabilir ama bu risktir ama müşteri gitgide geliyorsa yani gelişen, insanlar kullanmak zorunda kalıyorsa ya bunu kullanmadan önce biz nasıl bu işleri yapıyorduk diyorsa evet endüstri oluşur.

Örneğin taksiler. Günde ortalama 50-60 kişi alıyor ve Ankara’da işte 10 50-60 kişiye bir arabada reklam gösterme olasılığı var bir ekrandan. Diyelim ki bir reklam izliyorsunuz hem reklamı izlediğiniz için siz kazanıyorsunuz. Taksit ve indirim alıyorsunuz hem taksici kazanıyor hem de bu reklam blok zinciri üzerinden olduğu için başka bir reklam veren kazanıyor ve bunu mesela yaptığımızda taksiciler bir anda bunu aldığında evet endüstri büyüme yönüne gidiyor. Ama kahvelerde XRP 5 katına çıkacakmış diyorlarsa ki ben buna kahvehane şeyi diyorum indikatörü. Burada dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü artık bir balon oluşmuş oluyor. Yani bu teknoloji belirli bir yere geliyor ama altını dolduramayınca iniyor. Sonra oradan yavaş yavaş işte bizim gibi inşa ediciler yükseltiyor. Yani teknolojik arka planı yükseltiyor. Onun karşısında yatırımcılar diyor ki, evet artık bu gider gitmez böyle.

Peki burada kripto paralar nerede? Kripto paralara ihtiyaç var mı var. Yani şimdi bazıları diyor ki, ya blok zincir çok iyi bir teknoloji ama kripto paralar sıkıntılı ya blok zincir aslında tedarik zincirlerinde falan da kullanılabiliyor.

Yani kimse tedarik zincirinde kullanasın diye bitcoin fiyatını 20.000 dolara çıkacağını hayal etmiyor herhalde bunun bir sebebi var. Şu. Burada kripto paralar bu işin benzini. Kripto paraların benzin olduğu sistemdeki mekanik aksan blok zincir. Blok zincirin bir felsefesi yok aslında.

Yani blok zincir, dağıtık defter teknolojisi. Onu eline alan bazı kişiler bu arabayı bir yerlere götürüyor ve bir felsefe ortaya çıkıyor işte web 3 dediğimiz merkeziyetsiz internet ve o merkeziyetsiz internet neticesinde inşa edilebilecek kazanılabilecek şeyler kullanıcılar için.

Bu web 3. Bu da arabanın şoförü. Yani kripto paralar arabayı götüren benzin. Siz mesela bir blok zincir oluşturduğunuzda oradaki o dağıtık defterleri tutan kişilere bir ödül vermeniz lazım. Yoksa yapmazlar ödül olarak ne vereceksiniz? Banka da NFT yapamıyor, yapacak haliniz yok. Bir kripto varlık yani arzı sınırlı ve kriptoloji ile konulan korunan bir varlık vermeniz lazım. Bu da kripto varlık. Yani bunu da sonra değerleniyorsa kripto para olarak geçiyor.

Yani burada bir sürü proje var. Normal mi normal. İnternette web 1 de, web 2 de bu oldu. Projelerin% 99 u batar zor bir alandır internet çok vahşi bir endüstridir. Ben hayatımda en çok yorulduğum herhalde günler 15-16 yaşında internet sitesi yönettiğim günlerdi. Bir lira için yani Google’dan bir lira reklam geliri olsun diye nasıl içeri girerdik. O zaman demiştim ya bu ne kadar zor bir iş. Çünkü gerçekten öyle projelerin % 99 u burada batar. Kripto paraların da batacak. Bu da normal ama % 1 i trilyon doların üstünde bir ekonomiye sahip olacaksa yine bu konuşmamız gereken bir konu. Bu projelerin bu kadar çok olmasının sebebi de bu.

Umarım yorulmamışsınızdır. Bir NFT den de bahsedeyim. Sonra biraz sorulara bakayım. Şimdi NFT meselesini algılarken tabi şöyle biz başta algıladık, ben de buna dahilim. None fungible token. None fungible token. Ya işte bu akıllı kontratların bir şekli, kripto paraların bir alt alanı. Yani kripto parayı ERC 20 de üretiyoruz ama ERC 721 de üretirsek işte bu none fungible token oluyor. İkame edilemez jeton bak bunlar arıza sınırlı. Bu var ya çok bizim ya mühendis kafasıyla böyle biraz bakmamamız lazım. Biraz daha farklı bakmamız lazım.

Şimdi biz 1985 ten itibaren ne dedik? Anonim kimlik diye bir meselesi olmuş bu fütüristlerin bu iletişimlerin oradaki mühendislerin hepsine. Ne anonim kimlik cyber space dediğimiz alan yeni bir alan siber uzay ve uzayda yeni evrenler inşa edilebilir. Bu evrenlerde insanlar kendi kimliklerine sahip olmak isteyebilir.

Bunu bir cepte tutalım. Burada da ne var, varlıklar var şimdi bunları birleştireceğiz. İnsanlar buradaki kimliklerine bizim bu kripto varlıklarla sahip olursa ne olur işte en nft böyle doğuyor. Bir kişi bir nft ye sahip olduğunda götürüp profil resmine o nft yi koyabiliyor değil mi? Twitter’dan. Ama kripto paraya sahip olduğunda yani mesela solan aldığında gidip profil resmini sol yapmıyor çok zor yani çok daha nadir. Bu süreç nft’de çok daha hızlı. Bu çok kıymetli bir şey çünkü dijital kimliğe çok hızlı eklemleniyorsa bir kişinin duygularına hitap ediyordur. Duygularına hitap etmeye başlıyorsa artık bizim gibi geeklerden, bizim gibi teknoloji takip edenlerden tabana doğru yayılıyordur.

Şöyle düşünün, internette kadın kullanıcı sayısının erkek kullanıcı sayısına yaklaştığı ve eşitlendiği yıl hangisi biliyor musunuz? 2006 yılı yani web 2 nin doğuşu. Bir düşünün yani kadınlar internet kullanmasaydı nasıl şu an nasıl bir internetimiz olurdu? 2000 li yıllarda internet denilince işte ne geliyordu akla. Sosyal ağlardan sonra ne gelmeye başladı işte bu internetteki dönüşüm, sosyal dönüşüm bazen netnografi de diyorlar. O kodlarında ki internet toplumunun kollarındaki dönüşümü kadın başardı. Kadınlar sosyal ağlara girince bir süre sonra sosyal ağlar da marka cinsiyeti olarak kadına yaklaşmaya başladı.

Yani şimdi Instagram’dan birbirimize sürekli kalp gönderiyoruz. Yani amcam bana kalp gönderiyor, ben dayıma kalp gönderiyorum. Şimdi bu normalde marka cinsiyeti açısından baktığımızda ya bu da bir alan marka yönetimi kadın kullanıcının domine ettiğini ve içerik üretimini tetiklediğini görüyoruz. İşte burada endüstri de bir şey uyandı. Blok zinciri endüstrisinde. Bir dakika nftleri farklı bir kitle kullanıyor. Sırf kadın olmasına gerek yok.

Teknolojiyi daha çok üretime yakın kitle ha kadınlar daha çok üretici içerik üretici internette daha renkli olaylara yaklaşıyorlar ama içerik ve sanat kitlesi buraya yaklaşıyor. Farklı üreticiler buraya yaklaşıyor ve nft insanların bu kimliğini oluşturuyor.

Bunu bir cepte tutalım. Metaverse meselesi de vardı eskiden beri. Yani burada bir sanal evren inşa edilebilir mi edilemez mi? NFT endüstrisi şunu gördü ya ben burada niye NFT ye alıyorum? Farklı motivasyonlar olabilir ama ana motivasyonları dan biri şu o haz. Yani Sezen Aksu bir şarkı yaptı, 5.000.000 kişi dinliyor ama bir kişi bunun varlığının hakkına sahip ve o altta yazıyor. Bunun sahibi bu bu metaverse dediğimiz evrende bu haz doğru çıkabilir yani orada çünkü insanlar sadece bir NFT yi open sea koleksiyonunda tutmaz. Artık kendi evini inşa eder. Orada farklı bir şey.

Mesela 3 tane Japon kültürüne çok hayranı olan birisi Türkiye’de yaşıyor. Yani mesela Bingöl’de yaşıyor. Japonlarla komşu olabilir Metaverse de. Sabah kalktığında ilk Japon komşusunu görebilir. Sanal gerçeklik gözlüğüyle de o olmadan da yani bir ortamda ve Japon mahallesinde yaşayabilir.

Yani bu işte burada deneyimlerin demokratikleşmesi ve deneyimlerin gitgide çeşitlenmesine denk geliyoruz. NFT bu yüzden güçlü. NFT, ERC 721 akıllı kontratı olduğu için güçlü değil çok farklı kitlelere hitap ettiği için ve işte tıpkı web 2 nin doğumundaki şeylerden birine sahip olduğu için önemli. Pardon. Sosyal Ağ filmini izlediyseniz orada da ilişki durumu Facebook’a eklenmesinin getirdiği sonuçları anlatıyor. Gerçekten de öyle. Yani çok küçük. Nft de bu yüzden önemli. Gelelim memleketin ana gündemlerinden biri olan sanal arsa bu da Nft ile ilgili. O yüzden bahsedeceğim. Bu bir nft koleksiyonu ya arkadaşlar aslında bir uyanıklık yapmışlar. Arka plana biberi koymuşlar. Dünya haritası üstüne de kutular koymuşlar ve kutuları şu şekilde, anlamlandırmışlar. Bak bu dünya haritası ve sen bir arsa sağlıyorsun. Biz arsa çılgınlığı da olduğu için insanlar orada 1 fa. Bu duyguya kapılıp medyada da 1 sürü şişirme ile burada hakkını verelim. Ben de dahil teknoloji ekosistemindeki çoğu kişi buna bulaşmayın dediler. % doksandan fazlasını Türkler aldı. Bu sanal arsanın ve proje yani zaten aslında küçük 1 proje olivier projesi çok büyük 1 proje değil ekosistemde yani top 200 de 1 proje değil. Ama şunu görelim, bizim için önemli olan bu 1 nft koleksiyonunuzu yani arka plan değişti.

Ön plana 1 nft koleksiyon uydu meta veri dediğimiz şey de bu d lego gibi düşünün DA gibi düşünün. Bu DNA larla üretilecek yeni 1 evren az önce 1 örnek vermiştim. Benzin araba şoför. Peki bu şoförün dna’sını ne oluşturacak işte orada ettiler oluşturacak deyip 1 soluklandım sorusu olan var mı? Matik alınır mı hocam demiş biri şimdi kimseye kripto para tavsiye etmeyin. Yani hayrını gören kripto para davetiyene matin ben teknolojisini söyleyeyimon ekibi çok yakın arkadaşım. Poligon hindistan’la 1 proje ve ethereum’un ölçeklendirme sorununa karşı 1 sürü proje devreye girerken yeter mi diyor ki ya biz kendi çözümünüzü biraz da yapalım yeter mi? Vakfı destekliyor sandeep korucusu. Ve Hindistan merkezli 1 ölçeklendirme problemini yani ethem’in kodunu alıyorlar. Ama prof word’de değil, madencilikte değil, prostate çalışıyorlar ve köprüler yapmaya başlıyorlar.

Ben poligon üzerine kitap yazdım orada mimari ismi çok zaten onlar dedi ki, ya şu mimari iyi anlatmak lazım, mimarisine girdim, orada köprüler var. Bazı köprülere halen inşa edemediler, rol haplar var. Yani ether yazacağız ama çok pahalı. Ne yapıyor sizin işlemlerinizi alıyor, topluyor, akıllı kontrat onları yazıyor, tren çok yine düşük ücreti transfer ediyorsunuz ama 7 gün sonra geçiyor. Mesela para farklı farklı köprüler var. Çalışkan 1 ekip 1 de şunu seviyorum, Afrika Uzak Doğu gibi böyle teknolojinin daha az. Ya Uzakdoğu dan kastım işte hani orada Japonya falan değil. Daha böyle sorunlar yaşayan, ekonomik olarak ülkelerde. Teknolojiyle ilgili çok iyi adımlar atıyorlar, destekliyorlar. Ekosistemi o anlamda poligonu ekibi de severim, çok da kıymetli 1 proje ama bilmem alınır mı? Tüketen değil, üreten olmak için neler yapabiliriz işte ilk adımı atıp bu eğitime katılmış mısınız? Burada sor 1 kıvılcım ortaya çıkartmamız lazım. Yani ben 1 şeyler söyleyeceğim. Siz mesela başka 1 alanda çok iyisinizdir o alana bunun nasıl uygulayabiliriz? Yani multidisipliner bir yaklaşımla burada bir kıvılcım ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Bol bol okumak lazım bol bol anlamak lazım. Bunun yolu bu. Daha sonrasında da ürünler ortaya çıkıyor.

Şimdi Onur Saraylı sormuş, sağ olsun onu da çok severim.

Buğra hocam ve web 3 te en çok tercih edilen metafor platformu hangisi olacak sizce?

Teşekkürler. Yani tam bilmiyorum ama çok akıllıca adımlar attığını az çok kestiriyorum. Sent bucks’ın discounted biraz önde gidiyor ama farklı platformlar var. Yani üzerinde çalışıyorlar. Bir de şey var. Hani bir laf var ya masa hep kazanır, bende şeyler de çok önemli yani meta versin dosyalarının tutulacağı yerler çünkü hani ne oldu? Word press’e hatırlayın. WordPress ilk çıktığında ben ilk detaylarını hatırlıyorum. Yani herkes 1 blog yapıyordu ama blog hamuru yoktu. Hamuru kim yaptıysa o bütün şu an dünyadaki internet sitelerinin büyük kısmı word press, işte burada metal’in arka planındaki o hamuru yapan da önemliydi. OPF deki dosyaları tutan mesela forever led teknolojisi olmakta da önemli. Çünkü oradaki dosyaları tutan oraya da bakmak lazım. Yani arka planında onu yapacak kimse yok.

Metaverse alanında staj yeri bulamıyorum. Bu alanda geliştirmek istiyorum mezun olunca.

Ya şimdi metaverse alanında staj yapmak biraz iddialı 1 şey çünkü zaten network meselesi daha yeni yeni oturuyor. Oturmadı bile. Türkiye’de çoğu kimse sanal gerçekliği, metavers yazarlığı. Dolayısıyla bence metaverse de staj yapma zaten. Yani staj yapacaksan mesela web 3 teknolojileriyle ilgili yapabilirsin. Bu konuda da ne olabilir? Ya şu anda oyun endüstrisi Türkiye’de çok iyi 1 durumda. 1 saniye şu camı kapatacağım, oyun endüstrisi çok iyi, 1 durumda ve 1 sürü yeni oyun şirketi bu konuya atılım yapıyor. Bence dağıtık oyunlarla ilgili 1 staj yaparsın ve orada zaten oyunlarla metalürji endüstrisi 1 süreç. Kes. Üçüncü eğitim mantıklı olur. Mesela platformu erdem lafçı erdemler şu an 1 dağıtık oyun a geliştiriyor. Mesela o ileride metaverse e evrilecek. Onlarla iletişime geçebilirsin. Yani benim iletişim bilgisini verdiğini de söyleyebilirsin. Elazığ Belediyesine Konya belediyesinde Meaverse e dair çalışmalar var. Murat hocam ben duymuştum onları bilmiyorum ama biz web taneyle Nevşehir valiliği ile güzel bir iş yaptık gerçek anlamda. Hani metaverse dijital varlıkları kullandık, yakınında duyurusu olur.

Hocam sanırım çoğunluk, mühendis. Hukukçu olarak ilgiyle dinliyorum. Teknolojik gelişmelere avukatlık ile ilgili fikriniz varsa dinlemek isterim.

Ya şimdi elif hocam sizin varlığınız çok kıymetli çünkü başından beri 1 şey diyoruz. Demokratikleşme diye 1 şey diyoruz. Yani diyoruz ki bu büyük doğumun sebebi 1 şeylerin demokratikleşmesi, internette içerik üretimi, demokratikleştirme, ortalık birbirine girdi ve piki diye 1 şey çıktı. Arap baharı influencer vardı neydi arka planında tek çare vardı, veritabanı yapısı değişti. Daha böyle dinamik web siteleri ortaya çıktı ve bunun sonucunda. 1 demokratikleşme şimdi daha büyük 1 demokratikleşme varlıklar artık internetteki o dijital varlıkları 15 şirketten alıp tüm internet kullanıcılarına dağıtmanın meselesi. Dolayısıyla bu demokratikleşme süreci 1 sürü hukuksal probleme gebe.

Ben 1 tweet atmıştım, 78 tane hukuk başlığı olabilir diyor ama belki tweetlerimde bulabilirsiniz işte dağ hukuku, metaverse hukuku, nft hukuku. Bunların hepsi yeni problem mesela f hukukunda klasik 1 vaka ya, 1 basketbol maçında 1 tane smaç görüntüsü var, bunu ENT yapıp satınca. Görüntüyü çeken oranın yayıncı kuruluşu işte o smacı atan kim? Bu NT deki hak sahibi gerçek gibi problemler çıkıyor. Daha kompleks problemler de sayabilirim. Dolayısıyla burada bol bol okuyun ve yeni senaryoları sizin alanla birleştirmeye çalışın. Bizim wp 3 derneğinde çok fazla avukat arkadaşımız var. Oraya da bekleriz. PF teknolojisi ve describes adlerden bahsedebilir misiniz? Tabii PF. Interpol’ün the sistem denilen gezegenler arası fill sistemi yuan bennett tarafından bildiğim kadarıyla Fransız ortaya atılan 1 proje yani faal coin arkasındaki teknolojiyi PF ve IF teknolojisiyle biz aslında şunu yapıyoruz diyoruz ki buradaki. Dosyaları da dağıtık hale getirmeliyiz. Dağıtık hale getirmezsek şurayı da kapayım sesi rahatsız ediyor olabilir. Çok pardon. Buradaki dosyaları dağıtık hale getirmezsek 1 anlamı yok yani siz en f 1 merkeze sunucuda saklandıktan sonra içerisindeki medya dosyasını o dosya sunucusu fişek çektiğinde sizin metal atanız ne olacak ki zaten gitti. Dolayısıyla bunun üzerine çalışıyor.

Skynet protokolü bu başka 1 mesele bu böyle. Bunun üzerine çalışan uygulamalar var. Ama diş. Android’de hep debts hatta x diye 1 şey çıktı. Ben onu TC haberde yazdım bakmanızı öneririm x connect. Işte 1 teknolojisi var. Dağıtık uygulamalar yani diyor ki, tamam sen internete dağıtık hale getireceğim diyorsun ama önemli olan burada hangi uygulamalar kullanılır? Mesela turizmle ilgili 1 uygulama yapacağım. Öbürü yemekle ilgili yapacak öbürü sporla ilgili bunlar depoluyor işte. Yani buradaki dağıtık uygulamalar arka planındaki teknoloji dağıtık olan uygulamalar diğer sorulardan dolayı biraz geçiyorum.

Metaverse nin sanayide üretim mühendisliği kullanım alanı olacak mı?

Tabii ki yani ama şöyle düşünün, şimdi galip hocam yazıyı icat ettiğimiz güne gidelim. Yazı icat edildiğinde yorumlar ne olmuştur yani ya biz bunu nerede Konya ya şurada kolay oradaki eşliğinde şu şekilde çözüyordum gibi yani yazının gerçek anlamda sağlayacağı çözümleri ilk başta idrak edememiştir. Hatta benim okuduğum kadarıyla itirazlar da oluyor ya bi kitapta okumuştum. Hani insan hafızasına köreltmek yönünde bu şeyde adı nedir?

Metaverse meselesinde de. Yavaş yavaş sanayi üretiminde kullanılacak.

Çünkü mesela DEFT ler 1 anahtar gibi anahtar gibi olduğu için dijital anahtarlar farklı üretim endüstrilerinde bunları kullanabiliyoruz. Yani o dijital anahtar dijital kimliğin parçası. Dolayısıyla mesela benim izlediğim 1 videoda çok uzaktaki 1 solar enerji paneli. 1 dijital cüzdanda kullanılıyor ve o solar enerji paneline kim sahipse onun gelirini kim elde edeceksin? O varlığın sahibi oluyor ve geliri de dijital cüzdana akıyor. Bunu Almanya’da Enes. J ajansı, kilt ve enerji ve token dediğimiz 3 ortak beraber yaptılar. Bu demoyu youtube’da videosu var. Bakarsanız bit evet yazınca muhtemelen çıkar yani çok ama bunlar yine çok azı yani gitgide gitgide artacak. Lisansımı maden mühendisliği okudum yüksek lisansımı blockchain yerine nasıl yapabilirm? Hani bu biraz daha akademik? 1 soru orada belki 1 bilimsel hazırlık isteyebilirler. Onun dışında zaten ya bilişim sistemlerinin tez konusu seçeriz.

Sanal dünyada dijital sınırlar var mıdır?

Tabii ki var, dijital sınırlar sık. Onur dediğiniz şey nasıl bir şey olur bilmiyorum ama mesela arzı sınırlı. Burada bir sınır var. O varlıkların arzu sınırlı. Onun dışında yani mesela kastettiğiniz şey eğer fikriyatı dair bir şeyse open sea de siz bir insanın nftsini çalıp oraya yüklediğinizde bununla ilgili ihbarda bulunulabilir ve görünürlüğü kapatılabiliyor gibi sınırlı arsa. Bu sınırlar var, evet ama bunlar üzerinde çalışacak insanlara ihtiyaç var. O da geliştirecek.

Kendi blockchain ağını oluşturarak blockchain’in 1 kripto para olmaması, transformation işlemlerin ücretsiz olması söz konusu olabilir mi?

Bu ne kadar başarılı olur şimdi de? Anonimus hocam kendi blok zincir ağınızı oluşturduğunuzda eğer derdiniz mesela 10 ortakla 15 ortaklı veya 100 ortaklı 1 işteki güveni sağlamak, güveni merkezi etkisizleştirmek işte bu olur yani. Çünkü o 100 tane kişinin her biri 1 düğüm kurar ve kripto para kullanmazsınız. Sadece o 100 kişi bu düğüm karşılığında o olaydaki güveni elde eder. Yani bir migros’u düşünün yumurta üretecek sadece bu. Süreçteki kişileri de sisteme dahil ediyor. Bu süreçteki insanların birbirine güvenmesini sağlıyor. Böyle 1 senaryoda evet kripto paraya gerek yok ama halka açık 1 şey yapacaksanız ve çok büyük işlem sayılarına çıkacaksanız sizin buradaki defter tutucuların bunu 1 amaçla yapması lazım. Yani 100 tane üniversite birleşip bunu akademik amaçla yapıp 1 şey istemezse okey tamam ama diğer türlü buradaki bu insanların defterleri tutma ve bu işlemleri sürekli yapma motivasyonu ne olacak? Orada kripto paraya ihtiyaç duyuyorsunuz yani? Metro’da istediğin yere ışınlanan biliyor musun yoksa evrende sabit 1 merkezden gelip çeşitli yöntemlerle oluyorlar.

Ya metrelerce dediğimizi zaten bir sanal evrenin oyunlaştırma olması ve kripto varlıkların buna eklenmesi blok zincir düzleminde diye düşünebiliriz. Hani ışınlanma falan tamamen bunlar oyunlaştırma senaryosu isterse ışınlanır, isterse ışınlanmaz. Demokrasi diyoruz, bunu kim, kimler, nasıl tanımlayacak? Internet kültüründe bu sorulan bir sorudur. Ama bunu genelde internetteki pratikler tanımlar.

Yani twitter’da örneğin değil mi? Belli 1 çalışma mekaniği var. Birisi sana hakaret ederse onu engelleyen biliyorsun ama bu twitter’ın mekaniği, bunu hukuk sistemi diyor ki böyle olmaz. Hukuk buna ekstra 1 şey getiriyor çözüm ama Twitter dinamiklerine göre senin onu engellemem lazım. Yani burada yavaş yavaş. Veya 1 şöyle düşünün, 1 twitte diyor ki 1 kişinin tweetini kopyalayabilir, paylaşabilir ama bunun karşılığını oradaki kitle verir. Yani 1 kimse tweet kopyalayarak yayın yapıyorsa onun itibarını o kitle sıfırlar işte burada bu tarz şeyler oluşuyor ama benim bahsettiğim demokrasi teknik 1 şey yani 1 hakka sahip olmak sizin normalde 1 dijital varlığa sahip olma hakkınız yok. Whatsapp’ta ya böyle 1 hakkı size vermiyor, merkezi borsalar da vermiyor merkezi borsalardan kripto para aldığınızda. Sizin onun özel anahtarına sahip olma yetkiniz yok. O para o borsanın tasarrufunda merkezi borsalarda, dolayısıyla orada demokratikleşme yok. Tepki aracın merkezi borsalar ama diğeri teknik 1 şey yani.

Evet. Dc den yazarak soruyorum, blockchain üzerine 1 veri yazdıktan sonra eğer ben o veriyi silmek istersem silebilir miyim? Aynı zincir birden fazla kez kullanılabilir mi? Ve öncelikle bilginin hastag almak zorunda mıyım?

Şimdi bunu parça parça cevap vereyim. Diyelim ki şöyle 1 senaryo vardır, blok zinciri 1 veri yazıldı ve bu veri çok iğrenç 1 şey mesela çocuk istismarıyla ilgili 1 şey burada bu referanduma götürüp oradaki düğümlerin konsensus’un bu veri silinebilir 1 şekilde. O da onun da o görünürlüğü kapatılabilir ama orada zaten bunun kendi blok zincirinde demokrasi var. Referandum yani bu isimle bölümler var. Orada bunun referanduma götürülerek sevmesi gerekiyor. Başka 1 şey de olabilir. Yani 1 kara para aklama durumunda o para transferiyle ilgili hesabın dondurulması gibi şeyler veya o hesapla bu bitcoin değil başka bloggerlar da dondurma gibi işlemler olabilir. Burada da birazcık oradaki toplum. Kum inisiyatifine kalmış zaten siz 1 kripto parayı aldığınız 1 oy hakkına sahip oluyorsunuz. Normalde borsadan alırsanız değil yani onu kendime temas cüzdanınıza veya soğuk cüzdanda çektiğinizde oy hakkına sahip oluyorsunuz ve zaten o oy hakkını bu tarz referandumlarda kullanabiliyorsunuz.

Aynı zincir birden fazla kez kullanılabilir mi? Önceki bilginin izi kalmak zorunda mı?

Yani aynı zincir bunu tam anlamadım, birden fazla kez kullanılabilir mi? Bizim zincir adı üstünde. Bu belli 1 şekilde ilerliyor. 1 önceki bilginin hepsi zaten her zincir bloğunda 1. Önceki zincirle ilgili h bilgisi var. Bu şekilde birbirlerine bağlanıyorlar. Etherium quantum rado olduğunu söylüyor. Nasıl 1 teknoloji kullandıklarını biliyor musun? Quantum bilgisayarlarına karşı önlemler neler? Çok iyi bilmediğim 1 konu ama araştırdığım kadarıyla işte kuantum sonrası programlamayla ilgili de kendi çözümlerini geliştirmeye çalışıyorlar. Burada işte dediğim gibi 2 bakış açısı var. Tekne pesimist bakış açısı diyor ki quot programlarına çıkınca zaten bunlar bitecek. Optimist bakış açısı diyor ki, kuantum programlamaya dirençli de biz kriptografi devreye sokabiliriz. Ama bambaşka 1 alan Karadeniz Teknik Üniversitesi metalürji konu olduğu şey yapmak istiyorum konuşmacı olarak tamam ben mailimi vereyim. Ömer Faruk [email protected] buraya atarsın.

Merhaba, örnek olarak gidecek olursak sanal ortamda sana satın alınacak. Aynı lokasyonda bir arsanın ileride yüzlerce farklı sanal ağda olacağı düşünüldüğünde fiyatlandırma değerlendirme anlayışı nasıl yorumlandığını olmalıdır.

Furkan hocam çok güzel 1 soru şimdi mesele de bu. Ben gittim facebook’ta 1 sayfa açtım. Müslim Gürses’i sevenler, hatta Müslüm Gürses diye 1 sayfa açtım değil mi? 2009 yılını düşünelim, başka biri daha açtı, başka biri de gitti başka bir Facebook iconu, tumblr’da şurada açtı, burada açtı bununla pek 1 farkı yok biliyor musunuz? Yani web’de kurduğumuz o topluluk sayfalarıyla web’deki arsaların çok 1 fark yok aslında tek fark kontrolün sizde olması ama şey anlamında aynı dijital varlık üretiyoruz. Strateji ismini verdiğimiz framework’ün kullanıyor ve aralarında 1 stratejik işbirliği yapıldı. 2 farklı metal verseler bu şekilde şeyler de olabilir. Yani varlıkların transferi burada da işte kilit gibi böyle diyabeti dediğimiz centralised dediler. Yani farklı metafor sitedeki varlıklarınızı taşıyabileceğiniz kimlikler devreye giriyor. Bunların üzerine çalışılıyor. Yani bu şekilde anlayabiliriz. Eğer o platform değerlendirirse evet sizin varlığınızda değerlenir. Ve Porsche proton mail doru ev evet ben de bizde benzer bir şey soracaktım. Şirketin etkinlik tamam ve maille iletişime geçebilirsiniz orada. Hah çok güzel soru, Şevket kaan hocamın.

Şirketler web sitesine ihtiyaç duyduysa 1 zamanlar kendi blok zincirlerine de ihtiyaçları olur mu?

Gerçekten laf olsun diye demiyorum. Çok iyi sorular çok iyi soru konuşmayı da çok mutlu ediyor. Şimdi şöyle düşünüyorum, web 1 herkes kendi sitesini kurdu. Güzel web 2 ye geldiğimizde -1 yudum su alacağım- herkes kendi sosyal ağını kurdu mu? Kurabilir miydi? Kurabilirdi, bazı işe yarayabilirdi, bazı işe yarayabilirdi. Çoğusu işe yaramadı değil mi artık?

Çünkü internet endüstrisi öyle 1 yola gitti ki daha toplu yani büyük devlerin işleri başarılı olduk web 3 de ne oldu? Başta herkes kendi blok zincirini kurdu. Sonra dediler ki ya aynı word press hikayesi bakın word press ten önceki gibi. Dediler ki ya biz blok zinciri tek tek kurana kadar 1 blok zincir kullanalım. Maliyetleri düşük kendi işimize odaklanalım. Yani wordpress niye tuttu? Dediler ki ya ben 1 blog yapıyorum ben de hep kökenliyim. Yani biz 2002 de 2003 de sağa sola bekliyorduk. Tabi nasıl bekliyorduk? Çünkü herkes kendi sitesini kodu diyordu işte p de açığı var sonra dediler ki ya kendi sitemizin tasarımı ile uğraşıyoruz, güvenliğiyle uğraşıyoruz, kodlaması ile uğraşıyoruz. Bi içeriği ile uğraşıyoruz ya biz sadece içerikli uğraşsak olmaz mı? WordPress yardıma gelir dedi ki ben daha profesyonel anlamda güvenliğini sağlayacağım falan sizin sorduğunuz soruyu Gaven Wood cevaplıyor. O yüzden kıymetli bir soru diyor ki, biz blockchain’in linux’u yaptık. Polka dot da yani siz güvenlikle tasarımla falan uğraşmayın. Eğer gerçekten kendi blog canınızı kuracaksanız hapse etti diye böyle linux gibi 1 şey var. Framework’ü burada.com okey ama daha çok kendi akıllı kontratını geliştirmeniz gerekecek şirketlerde. Onu da nasıl yapacaksınız işte multi chain de olabilir ama genelde solidarity diliyle avalanche etherium olur. Polka dot olur, solan olur ek aldıran olur, ege’de olur, buralarda geliştirebilirsiniz. Bakıyorum. Tamam, Los angeles’ta geminin örneğini tanımlamanız mümkün mü?

Örnekle blok zincir sistemini kullanmanız hep anda proje geçmek. Tamam hocam Mehmet hocam şöyle, şimdi siz belediye edesiniz ve biz 1 yola çıkarken ne dedik güven dedik değil mi? Güveni dedik ki merkezi 1 yerden alıp dağıttıkları sırada bazı sorunları çözebiliriz. Mesela belediye yardımları konusunda dedik ki, belediye yardımları konusunda biz banka öyle 1 sistem yapmak istiyoruz ki şeffaf 1 şekilde belli yardımların belli amaçlarla yapılan yardımların ulaştığı. Mesela işte bu hilal kart uygulaması da aslında teknik olarak blok zinciri uyuyordu. Belli amaçla verilen. 1 para var o belli amaçla para verilen parayı belli yerlerde harcayan biliyorsunuz bunun için mesela kripto varlıkları kullanabilirsiniz. Anlaşmalı yerlerde qr kodunu okuduğunda onunla kendi hesabından düşer. O tarafa geçer ve bu şekilde ödemeyi gerçekleştirir. Bu bir kripto para olduğu için de amacının dışında kullanılamaz. Bu tarz mesela yardım faaliyetlerini kullanılabilir ama ben ufkumuzu daraltmaya sadece şunu düşünün, güvenin girebildiği her yere gidebiliriz güvenin. Turizme girebilir. Başka bir yerde güven meselesi varsa ve bu güven tek bir yere emanet ediliyorsa, insanlar burada biraz tereddütte ise her yerde bunu kullanabiliriz. Bir saniye. Hemen devam ediyorum.

Ben elektrik elektronik Mühendisliği Bölümü yeni mezun oldum. Metaverse alanında çalışmayı tavsiye edebilir misiniz?

Eğer şimdi elektrik elektronik mühendisliğinden yeni bölüm o mezun olduysan diyorum. metaverse çok başka bir case. Yani siz önce bir mühendisin hele köke odaklanması lazım. Kök ney dağıtık sistemler, distribütör sistemi, distribütör sistemi çok iyi bilen bir kişi, metaversi çok iyi yorumlar. Diğer türlü sadece işin magazininde kalabilirsiniz. O yüzden distributed systems ile ilgili kitaplara bakın. Ondan sonra blockchain ile ilgili ondan sonra kripto parayla ilgili daha merdivenlere dikkatli çıkmak güzel olur.

………….. Şimdi şöyle? Kaos ve sistem günün sonunda barışıyorlar ve bir yerde anlaşıyorlar. Biz bunu hep gördük. Biz ancak şunu diyebiliriz, web 1 web’deki senaryolara göre ve küçük yorumlayabiliriz. Web2 de ne oldu? Yani deseydiniz ki 1990 şunu deseydiniz, ya 1 şey olacak. Mesela dünyanın farklı 1 yerindeki 150 200 kişi aynı anda akşam yazışmaya başlayacak. Derdiniz ki oğlum millet küfreder, kriz doğar, şöyle olur böyle olur, sonra ya milyonlarca insan birbirine mesaj atan bilseydi. Kesinlikle kaos olur derdiniz. Doksanlarda bu anketi yapsaydın kaos olur derdi herkes. sadece devlette ve bunu 1 silindirik yavaş yavaş yavaş yavaş buna gerçekleştirdik. Biliyorsunuz mesela sosyal ağları her yeni jenerasyon daha iyi kullanmaya başladı. Buradaki o privacy olayını veya güvenlik olayını, gizlilik olayını, hepsini daha iyi kullanmaya başladı. Ben bir anarşi ortamı yaratacağını düşünmüyorum çünkü şöyle oluyor zaten sistem kaosla bir yerde barışıyor. Sadece şu oluyor, ikisi de değişiyor. Bitcoin’de 2013 deki ortamında değil ki. Bitcoin şu anda çok daha sisteme uyum sağlamış durumda. 2013 teki gibi 1 ortamda değil. Dolayısıyla gene diyorum 2 bakış açısı var, tam tersini de düşünebilirsiniz. Tekne optimist ve tek tüm pesimist bakış açısı var ama bu sistemi inşa edenler tekne optimist olduğu için benim gibi bakıyor.

Belki ben önyargılı bakıyorum ama sistemin bir süre sonra problemleri çözeceğine, insanların teknolojiyi kullanarak belli şeyleri. Hani bıçağı kullanmayı öğrendi, ateşi kullanmayı öğrendi. Bunu da kullanmayı öğrenir diye düşünüyorum. Ama bu süreçte devletler dönüşür, dönüşür ve pide dönüştü, dönüştü. Sosyal medya üzerinden siyasetçilerin emoji kullandığı 1 dünyaya doğru gittik değil mi? Veya dijital diplomasi dijital diasporaya gördük. Daha ötesi çok hızlı olduğu belli. Değişim dini çok mu? Radikal dini grupların liderlerinin youtube’da abone sayısı peşinde koştuğunu gördük. Yani ondan 45 yıl önce deccal diyorlardı. Internette değil mi? Onu gördük, bu da böyle yani çok hızlı geçiş olur. Benim öngörüm olumlu yönde o yüzden. Merkezi eski olayını tam anlayamadım.

Mesela yanlışlıkla gönderilen paranın ya da şifrenin cüzdanını telafisi nasıl oluyor?

Telafisi olmuyor, burda ne oluyor, devletler mi yoksa sistemi kuranlar mı kontrol ediyor? Kimse kontrol etmiyor. Şimdi şöyle düşünün, belki eğitimin başında burada mıydınız? Enes hocam bilmiyorum ama ben dedim ki mesela her koyun kendi bacağından asılır. Atasözünü unutsak şey sonra tekrar hatırlamaya çalışarak nasıl hazırlarız? Herkese sorarız, en çok doğruyu kim söylerse ona güveniriz. Veya diyelim ki ben size bir hediye gönderdim. Bu hediyeyi bir kişi deftere yazarsa biz o kişiye güvenmek zorundayız ama bir milyon kişi deftere yazarsa artık bunların en az 500.001 kişi sahtekarlık yapmak zorunda ki sistem bozulsun. Dolayısıyla güvenin sahipsizleşmesi, güvenin gölgeleşmesi gibi bir süreç var. Yani biz zihnimiz tabii tek 1 yere alışmış ama sen atasözlerine de zihnimizde öyle tutuyoruz. Aslında dağıttıkları yaptırıyoruz. Herkes. 1 süre sonra onu kabul ediyor gibi düşünebilirsiniz. Teknik 1 şey merkeziyetçilik burada yani.

Birçok kopya blok zincir teknolojisi çeşitli yerlerde depolanıyor. Bu çok büyük 1 veri oluşturmuyor mu? Bu verilerin depolanması sorunu nasıl çözecek?

Güzel 1 soru blok zincirleri de genelde biz çok küçük şeyleri depoluyoruz. Çok küçük alanlar yani işte o blokların içerisinde transaction bilgilerini de haberleri depoluyoruz zaten ama asıl o blokzincir teknolojileriyle üretilecek NFT ler metaversler yani gitgide bu kimlik kazanmaya başlayınca medya dosyaları işin içine girecek bu sorunu nasıl çözülecek? Bu sorun da da yeni 1 işte biraz prof of space araştırabilirsiniz. Yani bir alan kanıtı yöntemiyle insanların bilgisayarlarını dünyadaki bu süper bilgisayara dahil etmesi ve bunun sonucunda kripto varlık kazanması şeklinde olacak. Yani herkes bu meta versin. 1 parçasını bilgisayarınıza tutabilecek veya bununla ilgili daha profesyonel olmak isteyenler binlerce bilgisayarını bu sisteme koyacak madenciliğin 1 farklı boyutuyla orada karşılaşacak ama oradaki madencilik dediğimiz şey prof of work değil de prof of space biraz daha alan kanıtı. Yani oradaki dosyaların kanıtıyla ilgili olacak?

Kitap için öneriniz var mı?

Web 3 token ekonomi diye bir kitap var. Yabancı onu tavsiye ederim şeyin kitabını çok beğendim. Hani Erkan, Erkan Şahin Özbek, Vedat Güven’in kitabı Satoshi dünyayı değiştiriyor, çok beğendim. Kendi yazdığım kitaplardan dijital varlık sözlüğü, özellikle hani başlangıç için taviz ederim. Kodlama için de benim Twitter profilimde ücretsiz 3 tane kitap var, onlara da bakabilirsiniz.

Referandum demokratikleşme. Daha çok geri yükleme olmayacak mı? Saklı kalarak ne kadar referanduma kadar yorgunluktan tükenen tükenmeyecek miyiz?

Çok doğru 1 soru şimdi 1 yukarıda 1 soru vardı. Diyordu ki, ya şifrem çalınırsa ne olacak? Şimdi şöyle düşünün yine 1990 lardayız. Dedik ki ya senin 1 sürü şifreyi aklında tutman lazım. 1 sürü yerdeki bilgiyi aklında tutman lazım. Mesela aslında birçok şey aklımızda tutuyoruz değil mi? Instagram’da Ahmet bende ekleme linkedin de Mehmet ile mesajlaştım mı? Oradaki şifrem neydi? Buradaki şu neydi gibi? Web 1 den web 2 ye geçtiğimizde üzerimizdeki yük çok arttı ama bunu niye artırdık? İnsanoğlu, yani bir çıkar görmesi artırmaz. Bunun sonucunda bazı şeyler elde ettik. Web 3 de aynısı olacak. Artık o varlıkları ile elde ettiğimiz kazanımlar fiziksel veya dijital kazanımlar kazanımı sırf ekonomik anlamda kullanmıyorum. Hani psikolojik anlamda da kullanıyorum size öyle bir şey sağlayacak ki bunun altına gireceksiniz ha bunun sonucunda metaversede benim hiç arkadaşım yok diye depresyona giren olacak mı olacak? Bu da güzel bir konu. Hani burada da yeni uzmanlar ortaya çıkacak meteverse psikoloğu ortaya çıkacak çünkü biz ama değil mi? Bağımlılık merkezine internet bağımlılığının sosyal ağ bağımlılığı falan. Tablet bağımlılığının gördük meteverse bağımlılığı da orada ortaya çıkacak.

Tükenmeyecek miyiz?

Bilmiyorum. Atilla İlhan’ın bir sözü var, bir akşam ansızın yorulur insan diye hani yorulur muyuz, yorulmaz mıyız bilmiyorum ama hani zamanın ruhu da buraya doğru gidiyor. Yani gitgide bizim daha çok sorumluluk kaldığımız daha çok bu connected anlamında bağlı olduğumuz bir şeylere bir topluma doğru gidiyoruz. Bu da bunun doğum sancısı.

Dijital kimliğin tekilleştirme bilmesi ile ilgili her birey için tüm metaverseler de geçerli tek hekimlik sahibi olması sağlanabilir mi?

Hocam sağlanabilir yani tüm metallerde tek bir kimlik sağlanabilir ama daha çok tek bir cüzdan sağlanacak. O cüzdanın ya biz cüzdan diyoruz ya cüzdan çok kötü bir ifade yine bizim böyle dar vizyonumuzla cüzdan diyoruz.

Hani teknik anlamda söylüyorum o meta mask dediğimiz şey sizin veya decentralised a ait dediğiniz bir ID niz olacak. Ve o ID nin içerisinde kimliklerini saklanabilecek. Evet erkenden yerini almak lazım.

Erkenden yerinizi alıyorsunuz şu anda aslında şimdi sunuma biraz devam edip bitireceğim müsaadenizle. Şu anda ekranını görebiliyorsunuz diye tahmin ediyorum.

Özgür Arslan: Geldi hocam geldi, enerjinize de hayranım bu arada.

Buğra Ayan: Ben arabadan yapıyorum yayını. Çünkü ikizler evde uyuyor ve dışarıda deli gibi yağmur yağıyor. Sesten camı açamıyorum. Terleme ondan yani harıl harıl terliyorum. Çok ilginç bir yayın oldu bana ama ben çok keyif aldım yani sorular çok kaliteliydi. Yani hem teknik açıdan hem sosyal açıdan çok kaliteli benim üzerine çalışacağım şeyler çıktı. Hele son soru mesela ve buradaki şeyleri böyle birazcık daha tanımlamaya çalışıyorlar ya meb3 diyoruz ama bunu da web 3 vakfı yapıyor İsviçre’de.

Biz web 3 ile ilgili birilerine para verirken neye bakacağız? Orada bazı şeyler ortaya çıkıyor. Mesela köprüleme farklı blok zincirleri birbirine bağlama, finans bu işin detayı bu işin wall street’in kurabilir miyiz iddiası arayüz yani mobil uygulamalarla veya web siteleriyle insanlarla etkileşime girecek sonuçta oraları inşa edelim. IoT, yani nesneleri internete bağladık tamam ama artık nesnelere bir kimlik kazandırabilir miyiz?

Örneğin benim youtube kanalımda son videoda ben Rusya’daki bir lambayı açıp kapattım canlı yayında şunu bile yapabilirim yani o lambayı çalıştırıp elektrik faturasını ödüyor, elektrik parasını ben ödeyebilirim ya dünyanın bir ucundaki lambayı açmak sana ne sağlayacak diyebilirsiniz. Ama şöyle düşünün işte orada duygulara giriyoruz mesela Afrika’da bir lambayı da açabilirsiniz veya başka bir şey de yapabilirsiniz. Ukrayna Rusya savaşında mesela nasıl gördük? Kriptoların belli amaçlarla kullanıldığını çok özür dilerim. Bir telefon çalıyor, bakmam gerekiyor. 1 saniyenizi alacağım, kusura bakmayın.

Evet, kusura bakmayın özür dilerim hemen devam ediyorum şu buradayız ha burada pardon ekranı paylaşayım. Tekrardan hemen geldim. Tamam. Burada bir de oyun endüstrisi devreye giriyor. Oyun endüstrisindeki oyuncuların da kendi varlıkları yok ya bu varlıkları sahip olmaları gerekiyor. Burada endüstri devreye giriyor ama benim en sevdiğim robotik yani. Şunu bi tane biri var. Yani çok farklı bir kafa rus. Robobomix diye bir proje var. Onun kurucusu mutlaka bak. Çok büyük bir proje değil ama 7 yıldır geliştiriyorlar. Bu akademik olarak hoca, rusya’da sibernetik çalışan birinin öğrencisi bunlar diyor ki kardeşim bitcoin robotların parası diyor. Bak şimdi farklı sert bir şey robotların kendi arasında paraya ihtiyacı olduğunda ilk tarih bunu yazacak ilk bitcoin kullanıldı ve robotların kimlikleri olacak ve o kimliklerle para kazanabilecekler falan ve bununla ilgili çalışmalar yapıyorlar. Robonomix ben bütün dökümanlarını türkçeye çevirdim. Robonomix sitesinden bakarsınız ve bununla ilgili çalışırsanız size hibe de veriyorlar. Yani proje geliştirirseniz teknofest’te bir proje varmış. Azerbaycanlı bir grup yapmış ve diyorlar ki robotları ben de aklıma şey geldi ya bir robot bir öğrenciye burs verebilir mi mesela o robot verdiği hizmet karşılığında garson robot çalışıyor. Karşısında elde ettiği parayı bir kısmını bir yere gönderebilir mi? Biz robotları sisteme bağlarsak ne olur? Tabi bunlar biraz daha sonrası hani Next thing mi diyor? Sıradaki büyük şey den bir sonraki olabilir. Burada depolama sizin sorduğunuz soru, sosyal ağların evrimi, yani metaverse dediğimiz şey aslında sosyal ağların farklı 1 boyut kazanması ama ne olur sosyal ağların 3 boyutlu hale diye. Direk söylemeyelim, çünkü bakın burada ben de yazmıyorum. Lineer değil üstel 1 etkileşim yaratabilir. Yani sosyal ağlarda 1 sınırları tam olarak kaldırmadık arkadaş listenizde kaç tane yurt dışından fark? Her milletten insan var yani normalde burada farklı 1 şey olabilir diyorum. Japon mahallesinde yaşayabilirsiniz. Sabah kalktığınızda Japon birinin günlük rutini ile karşılaşabilirsiniz. Bu çok güçlü bir kültürel etkileşim oluşturacak. O yüzden güçlü bir şey

Gizlilik konusu da var. Yani burada her gelişen soruna karşı gizlilik çözümlerini defa gelişti. Burada borç alıp verme olacak ama 1 şirket buradan borç alırken şirket görünmesin burada 1 Privacy secret contract bunu da screen diye bir network yapıyor. Gizli akıllı sözleşme yapabilir miyiz? Gibi sorular var. Burada web 3 iş imkanları neler? Dediğimizde web sitesi var. En son 15000 iş ilanı vardı. Bakın burada non tech diye bir kategori var. Bu çok ilkel yani işin başındayız. Gitgide bu artacak mesela sizin dediğiniz metavers psikoloğu mesela sendbox diyecek ki benim psikolojik mesela biliyorsunuz facebook’un falan psikolojik danışma merkezleri var, bildiğim kadarıyla. Onlarla iletişimler bu metaverseler de aynı şeye girecek.

Burada tabii mesela emlakçılar ortaya çıkacak vale hizmeti ortaya çıkar mı bilmiyorum ama markalar kendi ürettikleri arabaları burada da bir kopyasını koyacaklar. Ya biliyorum çok bilgi bombardımanı gibi oldu ama bir süre daha söyleyeyim, çok güzel mesela Mercedes’i düşünelim. Web 1 web 2 web 3 web 1 de mercedes’in kullanıcıları birbirini görebiliyor muydu? Görmüyordu ve web2 de bu kişiler aynı Facebook sayfasını beğenip birbirleriyle konuşmaya başladılar web 3 de şu olabilir, Mercedes bir model ürettiğinde aynı sayıda kopyasını NFT olarak üretip siz bir Mercedes sahibi olduğunuzda veya ikinci el aldığınızda onu sizin cüzdanınıza taşıyıp orijinal yönettiği kopyasını, metaverse de ki o Mercedes’e sahip olabilirsiniz. Vale hizmeti o yüzden dedim. Yani oradaki varlıkları buraya da getirebiliriz. Böyle iş alanları çıkacak. Burada tabii fikirlerin desteklenmesi de önemli bir konu. Çünkü ana problem şu bu. Kırmızı nokta hikayesi TedX deki. Bey ve ilham veren insanlar var. Kırmızı nokta bir de gri var etrafında onun ilhamını söndürmeyen insanlar, bu kırmızı noktadaki insanlar birbirleriyle iletişim kuramıyor. Sosyal ağlarla biraz birbirleriyle iletişim kurmaya başladılar. Ama birbirlerine finansal olarak motive edemiyorlar. Örneğin Afganistan’da bir kız çocuğu karakalem çizim yapıyor web 1 evresinde internete bunları koyamıyor bile web2 evresinde belki bir internet bağlantısı bulup sahte bir isimle bunları yüklüyor ve sosyal motivasyon alıyor ve web3 de artık finansal motivasyon gönderebiliyoruz ve onun körelmesi engelleyebiliyor.

Onu gerçekten üretim safhasında tutabiliyorsunuz. Örnek verdim. Burada web birde kullanıcı adı şifre şeklindeydi web 2 de Google ile bağlan facebook’la bağlan, Twitter ile bağlan web 3 de connect with değil connection edersek daha güzel olur. Çünkü cüzdanla bağlan deyince tam böyle kafada bir kapitalist mantık oluyor. Cüzdanda değil. DID merkeziyetçi kimlikle bağlan gibi seçenekler ortaya çıkacak. Başka çok önemli bakıyorum, tedarik zincirlerini baktım bu şekilde oluyor yani işte bütün aşamalar deftere yazılıyor. Onları tutan insanlar kendi aralarında anlaşmış oluyorlar ama bunu dışarıya açık hale yaparsanız 1 kripto para meselesi devreye girebilir. Teşekkür ederim. Dinlediğiniz için, bakıyorum soru var mı?

Cüzdanın kötü bir karşılık olduğunu söyledi. Çünkü cüzdan dediğimiz zaman her şey finansal olarak düşünüyoruz. Yani çok duyguyu öldürüyoruz. Duygunun ölmemesi lazım. Meseleye gerçek anlamda anlamak için yeni kavramların türkçeleştirilmesi önünde çalışıyorum. Buna karşı kavram nasıl oluşturmamız gerektiğini siz anlatırsanız

Yani dijital kimlik diyebiliriz. Dijital kimlik, dijital cüzdan yerine kimliğin bir aracı cüzdanda.

Şirketlerin muhasebe kayıtlarını nasıl etkiler? Bu konuda bildiğiniz çözümler var mı?

Valla bu benim biraz aşan 1 soru yani muhasebe kayıtlarını dağıtık hale getirebiliriz. Dağıtık 1 yerde saklanmasını sağlayabiliriz. Ama şöyle dersem, belki siz bu soruya daha iyi cevap verirsiniz. Burada güven meselesi nerede devreye giriyorsa orada güveni tek 1 kişi yerine binlerce kişiye vererek doğru verifcation olayını oradaki doğrulanabilir sağlayabiliriz. Spatial uygulamasını bilmiyorum. Benim eksikliğim metaverse şirketlere uygulanmasıyla ilgili spatial uygulamasını bilmiyorum ama metaverse uygulamalarının şirketlerinden uygulanmasıyla ilgili çalışmaya başladıysanız önce bu işin dna’sı olan NFT ler üzerinden gitmenizi öneririm. Yani önce NFT lerin şirketlere üretin, şirketler bir dijital varlığa sahip olsun. Bu dijital varlığın anını nasıl yönetsin? Çünkü biz diyoruz ki yüzme kitaptan öğrenilmiyor. Siz Facebook’u kitaptan okuyarak öğrenebilir misiniz? Bu kitap yazmışlar Amerika’da. Yeni başlayanlar için facebookta gerek yok. Kullandıkça öğreniyorsunuz. Burada da şirketlerde işte varlıklara sahip olduğu da şey yaparsınız onu anlarlar, algılarlar, vizyonları gelişir, üretime geçerler.

Şu an çektiğiniz güzel fotoğrafları NFT olarak nasıl satarız?

Satma kısmı farklı bir profesyonellik istiyor bu hani Facebook’a nasıl 1000 beğeni alabilirim hikayesine benzer bir şekilde çok daha zor bir soru ama teknik olarak soruyorsanız ben Youtube’da NFT üretmeyi gösterdim, yani video kanallarında vardır. Eğitimler de vardır. Galiba bitti sorular hocam

Özgür Arslan: Hocam devam eder. Biz sizi daha fazla yormayalım. Kapalı bir mekandasınız çok sağ olun yani bugün de yorgunsunuz

Buğra Ayan: Aslında camı açabilirim hocam.

Özgür Arslan: Ben kendi adıma çok teşekkür ediyorum. Yani gerek sunumda bütün noktalara değindiniz, gerekse de misafirlerimizin o kadar çok farklı konuda konuda soruları vardı ki onlara da bütün içtenliğinizle cevap verdiniz. Kendi adıma, kurumum Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi adına ve Akıllı Fabrikalar adına da birazdan Ekin Bey teşekkür edecektir muhtemelen.

Buğra Ayan: Herkesin soruları çok güzeldi. Ben teşekkür ederim, çok memnun oldum. Twitter’dan takip ederlerse sevinirim, orada yine bilgi paylaşıyoruz sürekli. Linkedin, Twitter hangisi olursa.

Özgür Arslan: Çokça teşekkürler var zaten. Dinleyenlerimiz, izleyenlerimizden. Ekin Bey siz bir şeyler söyler misiniz?

Ekin Tazegül: Tabii. Hocam iyi ki çağırmışız, iyi ki gelmişsiniz dedim. Valla ben de her ne kadar bu alanda okusam etsem de sizden dinlemek çok çok güzeldi, iyi ki katılmışsınız. Teşekkürler,

Buğra Ayan: Ben teşekkür ederim.

Özgür Arslan: Hocam tekrar sizlere bu geceyi yorduk. Gün içerisinde yorulmuşuz. Bize vakit ayırdığınız için çok sağ olun sağlıcakla kalın diyorum. Başka etkinliklerde görüşmek dileğiyle, etkinliğinin burada sonlandırıyoruz.

Buğra Ayan: Tamam, hayırlı aksamlar ben teşekkür ederim. 

Write A Comment