Başlığa baktığınızda olumsuz bir içerikle karşılaşacağınızı düşünmüş olabilirsiniz. Aksine “yıkım” kelimesi, teknoloji söz konusu olduğunda pozitif bir değere dönüşüyor. Dijital dünya yapısı gereği yeniliklere ve sürekli gelişmeye birçok sektörden daha fazla meyilli. Dijital olarak yürütülmeye başlanan her ticari süreç de bir önceki geleneksel işlerin yıkılmasına ya da en azından restorasyonuna ihtiyaç duyuyor. Endüstri 4.0’ı yaşamaya başladığımız bu dönem de üretim sektöründe dijital yıkım çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Danışmanlık şirketi Gartner’ın tanımına göre dijital yıkım; dijital beceriler, kanallar veya diğer varlıkların yol açtığı veya bunlarla ifade edilen bir kültür, pazar, endüstri veya süreçteki temel beklentileri ve davranışları değiştiren bir etkidir. Kısacası dijital dönüşümün getirdikleri köklü yeniliklerin belirli bir sektörü tamamen değiştirmesine verilen isimdir.
Üretim sektörü de dijital inovasyonlara uzak değil. Sektörde 50 yıldan uzun süredir teknoloji olarak dijital yıkımlar gerçekleşiyor. İlk sayısal olarak kontrol edilen makineler dijital yıkımın başlangıcı olurken, teknoloji geliştikçe üretim gittikçe daha fazla dijitalleşmeye ve birbiriyle bağlantılı bir yapıda olmaya başladı. Gerçekleştirilen her inovasyon sayesinde üretim süreci daha verimli ve etkili hale geldi. Teknoloji anlamında yaşanan bu gelişmeler, geleneksel üretim tarzlarından kopmayan üreticileri yeni teknolojileri, teknikleri ve becerileri kullanmaya zorladı. Dördüncü teknolojik devrim endüstride dijital dönüşümü eskilere göre daha büyük ölçekli gerçekleştiriyor. Nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, bulut teknolojileri, robotik teknolojiler derken tüm bu yenilikler eski sistemleri değişmeye ya da gelişmeye zorluyor.
Hürriyet Gazetesi’nden Ergi Şener, şirketlerin dijital dönüşümde ne aşamada olduklarını, farklı araştırma şirketlerinin istatistiklerinden yararlandığı yazısında derledi. Yazıdan bazı başlıklar şu şekilde:
“- Şirketlerin % 70’i dijital dönüşüm stratejilerini oluşturmuş ya da bu alanda strateji oluşturmak için çalışmalara başlamış durumdalar. (ZDNet – Tech Pro Research 2018 Araştırması)
– Şirketlerin %21’i dijital dönüşümlerini tamamladıklarını düşünüyorlar!.. (Forrester)
– Şirketlerin %44’ü “önce dijital” (digital-first) yaklaşımını iş / operasyonel süreçlerinde ve müşteri iletişimlerinde uygulamaya başladıklarını belirtmekteler. Ancak, önce dijital yaklaşımı firmaların sadece %7’si tarafından tamamen uygulanmakta. Şirketlerde karar verici yöneticilerin % 85’i önümüzdeki 24 ay içerisinde işlerini dijital olarak dönüştürme konusunda ciddi ilerleme kaydedemedikleri takdirde, rekabetin gerisinde kalacaklarını ve kârlılıklarının azalacağını düşünüyor. (IDG – State of Digital Business Transformation Report 2018)
– Şirketlerin %27’si dijital dönüşümün “hayatta kalma meselesi” olduğunu kabul etmiş durumda. (Cleverism)
– Şirketlerin %87’si dijitalleşmenin endüstrilerini “disrupt” edeceğini (yıkacağını) düşünüyor, ancak sadece %44’ü potansiyel bir dijital yıkıma karşı hazırlıklı olduğunu kabul ediyor… (Deloitte Digital Report)
– Dijital dönüşüme başlamayan şirketlerin %59’u, artık çok geç olabileceğinden korkmakta. Dijital dönüşüm stratejileri ya da planlamaları olmayan şirketlerin %55’i, pazar paylarını kaybetmemek için sadece 1 yılları olduğunun farkındalar. (Progress Global Survey)
– Yöneticilerin %45’i dijital dönüşüm stratejilerini yönetebilecek yeterli teknoloji altyapıya sahip olmadıklarını düşünüyorlar. (PWC – Global Digital IQ Survey)
– Dijital dönüşüm çalışmalarının çoğu büyüme fırsatları ile artan rekabet baskısından ve yeni regulasyonlardan tetiklenmekte (Altimeter – The State of Digital Transformation).
– Yöneticilere göre dijital dönüşümün en büyük getirileri operasyonel verimlilik (%40), pazara girişi hızlandırma (%36) ve müşteri beklentilerini karşılama (%35) şeklinde ortaya çıkmakta. Bununla birlikte, dijital dönüşüm geçiren şirketlerin %60’ı yeni iş modelleri geliştirdiklerini belirtmekteler. (PTC Digital Transformation Report).
– Yöneticilerin %39’u, şirketlerinin üç ila beş yıl içerisinde dijital dönüşüm çalışmalarının meyvesini yiyeceğine inanıyor. (MIT Sloan Dijital Leadership Report).
DİJİTAL YIKIM ÖRNEKLERİ
1- Organizasyonlar nesnelerin interneti özellikli uzaktan makine izleme teknolojisini kullanıyor. Üreticiler bu sayede makinelerin çalışma süresini artırabiliyor ve kestirimci analistler ise potansiyel sorunları önceden tespit ederek makinelerin duraklamasının önüne geçebiliyor. Uzaktan izleme, son kullanıcılara, erişilebilir ve gerçek zamanlı olarak öngörüler sunuyor ve böylece değerlerin optimize edilmesi ve memnuniyet oranının artırılması mümkün oluyor.
2- Artırılmış gerçeklik üreticilerin teknolojiyi farklı bir şekilde kullanmasına imkân tanıyor ve rekabette rakiplerin önüne geçmelerini sağlıyor. Artırılmış gerçeklik gözlüklerini kullanan işçiler, 2D ve 3D görüntüler sayesinde makinenin önündeyken makineyle ilgili komplike işlemleri görebiliyor ve prosedürlere göz atma şansı buluyor. Artırılmış gerçeklik ile işçiler yeni beceriler geliştirerek performanslarını bir sonraki seviyeye çıkarırken işler de yavaşlamamış oluyor.
Üretimde Dijital Yıkımın Geleceği
Dijital yıkım olmadan dijital dönüşüm gerçekleşemez. Analistler, beş ila on yıl içerisinde üretimin yapılma şeklinin tanınamayacak şekilde değişikliğe uğrayacağını öngörüyor. Üreticiler endüstri 4.0 teknolojisine daha fazla alıştıklarında, temel yapısal değişiklikler yaratarak dijital teknolojileri yeni ve yenilikçi şekillerde kullanmaya başlayacaklar. En büyük değişiklik ise üretim sürecinin baştan sona her aşamasının kesintisiz bağlantıda kalması olacak. Böyle bir yapısal değişiklik, yeni iş modelleri ve hatta ürünlerle birlikte yeni süreçler ve prosedürler üretecektir.