Siber fizik sistemlerini kullanarak üretim süreçlerinin rehabilite edilmesi ve üretimin dijitalleşmesi olarak tanımlanan Sanayi 4.0, otomasyonda kendine özgü yeni kurallar yarattı. Önceki dönemde arz-talep dengesinde yaşanan monolog süreç içinde bir ürün veya hizmet üretilip bunun tüketici tarafından alınması bekleniyordu. Bugün ise bireylerin kendi beklentilerine uygun ürün ve hizmet seçme eğilimleri nedeniyle beklentiler farklılık gösteriyor. Bu yeni endüstri evresinde işletmelerin kişisel tercihlere hızla yanıt veren üretim bantları kurarak dijitalleşen ticaret süreçlerine uyum sağlamak için dijital dönüşümlerini gerçekleştirmeleri büyük önem taşıyor. Yeni otomasyon çağının iddialı bir oyuncusu olan Mitsubishi Electric ise yenilikçi konsept ve çözümleriyle bugünün işletmelerinin yarının oyun kurucuları arasında yer almalarına yardımcı oluyor.
Sanayicilere geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurma imkânı sunan Mitsubishi Electric; e-F@ctory konsepti ile üretimde çok yüksek hız, maliyet tasarrufu, kalite ve verimlilik artışı sağlayarak sanayicilere küresel rekabette bir adım önde olmanın yolunu açıyor. Endüstriyel alandaki öncülüğünü 1980’lerden bu yana robotik alanda da sürdüren şirket, e-F@ctory konseptine ek olarak esnek, kolay adapte edilebilir, değişen mühendislik sistemlerine uygun ve insanlarla birlikte çalışabilen robotlara da imza atıyor. e-F@ctory konsepti içinde önemli bir rol oynayan kolaboratif robotlarla sanayicilere yüksek katma değer sağladıklarını söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel, MELFA ASSISTA cobotlar ile de yeni endüstri sürecinde hibrit bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı.
Üretim bantlarına esneklik ve hız kazandırıyor
Yeni endüstri çağında fabrikaların üretim, bakım, IT ve yönetim kısımlarının birbirleriyle anlaşabilir hale gelerek takım olmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Tolga Bizel; “Üretimde IoT teknolojisinin benimsenmesi, üretim ekipmanının izlenmesini gerçek zamanlı hale getirerek üretim durumu ve ürün kalitesi konusunda ekipmana geri bildirimde bulunmayı kolaylaştırıyor. Bu durum operatörlerin yönetimini daha pratik hale getirirken süreç optimizasyonu da sağlıyor. Maliyetleri kontrol altına alan ve verimliliği sürdürülebilir kılan IoT teknolojileri, günümüzde otomasyon anlayışında belirleyici bir rol üstlenerek Sanayi 4.0’ın standartlarının benimsenmesine öncülük ediyor. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory, fabrikaların otomasyon kabiliyetini üst seviyeye taşıyarak üstün performans ve verimlilik sağlıyor. Üretim bantlarına esneklik ve hız kazandıran e-F@ctory, sanayicilere küresel rekabette bir adım önde olmanın yolunu açıyor. Bu konseptte fabrika otomasyon alanındaki robotlar dahil tüm yeni nesil ürünler internette haberleşebiliyor. Böylece üretim hatlarını kişisel bazlı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor” dedi.
Fabrikaların dijital ikizini oluşturarak öngörülebilir senaryolar sunuyor
e-F@ctory yaklaşımını kendi üretim bantlarında 2003 yılından bu yana kullandıklarını ve bu sayede edindikleri tecrübeleri ürünlerine ve müşterilerine yansıtabildiklerini söyleyen Bizel; “Köklü inovasyon mirasımızın bir tezahürü olan bu konsept, dünden gelen bilgi ve birikimi geleceğin fabrikaları için bir rehber olarak konumlandırıyor. e-F@ctory konseptimiz, bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmayı ve kurmadan önce sanal bir fabrika oluşturarak ortaya çıkacak fabrikayı ve üretimi test etmeyi sağlıyor. Bir nevi dijital bir fabrika ikizi oluşturarak işletmelerin üretime geçmeden önce sanal fabrikalarını çalıştırarak ihtiyaçlarını ve verimliliklerini görebilmelerini ve yatırımlarını bu çıktılara göre şekillendirebilmelerine fırsat tanıyor. Ayrıca konseptimiz; otomotiv, ambalaj, gıda ve ilaç gibi birçok sanayinin üretim aşamasında kullanılan dijital fabrika ürünlerini, mekanik, elektronik ve yazılım hizmetleri bir arada olacak şekilde sunuyor” şeklinde konuştu.
Robotlar artık bariyerlerin arkasında değil, insanların yanında
Robot kavramına ilişkin algıları değiştiren MELFA ASSISTA’nın insanlarla iş birliği içinde olduğunu ve üretim sahalarındaki esnekliği maksimize ettiğini belirten Bizel, şunları söyledi: “Bugün üretim sahalarında robotları görmeye alışkınız ancak robotlar belli bir güvenlik bariyerinin arkasında konumlanıyor ve insan etkileşimi düşük kalabiliyor. MELFA ASSISTA kolaboratif robotlar ile fabrikalarda insanlarla yakın çalışabilen bir üretim sahası yaratıyoruz. İnsanlarla birlikte çalışabilmesi sayesinde üretim hatlarında herhangi bir yerde esnek bir şekilde konumlanabilen cobotlarımız, üretimde verimliliği maksimize ederek firmalara maliyet avantajı sağlıyor. Sezgisel metotlar aracılığıyla programlanan cobotlarımız, kendilerine gösterilen bir hareketi öğrenip tepkiyi hatırlayabildiği için de çalışma döngüsünü kolayca tamamlıyor. Bu ise hem insan iş gücüne efektif bir fayda sağlıyor hem de işletmenin üretim kabiliyetini artırıyor.”
En zor uygulamalarda bile uzmanlık gerektirmiyor
İnsan iş gücünü asiste eden MELFA ASSISTA cobotların pratik programlanma ve kurulum özelliklerine değinen Tolga Bizel; “Kolay programlama ve sistem konfigürasyonu sayesinde kurulumları son derece rahat olan MELFA ASSISTA cobotumuz, üretim verimliliğini artırmak için sade ve tekrar eden görevleri yerine getirme potansiyelinin yanı sıra uzmanlık gerektiren görevleri gerçekleştirmek için gerekli esneklik ve ayarlanabilirlik olanaklarını sunuyor. Tüm bunlara ek olarak MELFA ASSISTA kolaboratif robotlarıyla kolun doğrudan istenen konuma hareket ettirildiği ve manuel yönlendirmeli yeni bir öğretim stratejisi geliştirdik. Buna göre operatörler, koldaki öğretim panelinde yer alan tek bir düğmeye basarak konumu robot programına ekleyebiliyor. Bununla birleştirilen sezgisel, dokunmatik, grafik programlama aracı RT VisualBox ise programlama bilgisi gerektirmeden sofistike uygulamaların oluşturulmasını kolaylaştırıyor” diyerek sözlerini tamamladı.