Günümüzde iş yeri konsepti farklı bir boyuta doğru evriliyor. Yaşanan kültürel değişimlerle birlikte şirketler esnek çalışma programlarına giderek daha fazla öncelik veriyor ve merkezî olmayan iş güçlerine geçiyor. Tüm bunlar, çalışanlara daha üretken ve iş birlikçi olmaları için güç kazandıran ve hibrit çalışmanın sürekliliğini daha da pekiştiren inovasyonlar ve teknolojiye yapılan yatırımlar sayesinde mümkün oluyor. Uzmanlarsa teknolojiye yatırım yapmanın aslında çalışanların refahına yatırım yapmak olduğuna dikkat çekiyor.
Dell Technologies Son Kullanıcı Çözümleri Türkiye Satış Müdürü Ümit Yeşiltaş, “Dell olarak yürüttüğümüz 2020 Brain on Tech araştırmamıza göre, çalışanlar sadece daha yeni teknolojileri değil, aynı zamanda modern, duyarlı ve akıllı yazılım ve servislerle desteklenen teknolojiyi kullandıklarında bir iş gününde yüzde 37 daha fazla başarı elde edebiliyor. Sağladığı bir diğer faydaysa iyi teknolojinin, çalışanların duygularını da olumlu etkilediği yönünde, hatta bazı durumlarda yavru köpek videoları izlemekle eşdeğer bir etki yaratıyor” diyor.
PC Deneyimini Yeniden Tanımlamak
Hibrit çalışma ortamlarına yönelik cihazların, sadece açıp çalıştırmanın ötesine geçerek insanların çalışma şeklini iyileştirmesi gerektiğini söyleyen Yeşiltaş, bunu başarmak için nelere ihtiyaç duyulduğuna da değiniyor:
“Hibrit çalışma şeklinin ortaya çıkmasıyla birlikte, bazı kuruluşlar yüz yüze ve sanal ortamda çalışmalarını sürdüren iş güçlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere “herkese uyan” tek bir teknoloji kullanıyor. Birçok şirket ofis içi ve uzaktan çalışma kılavuzlarını değerlendirip uyarlamaya devam ederken çalışanları, BT departmanlarına sınırlı erişimli (eğer varsa) çalışma alanları ve cihazlar arasında geçiş yapıyor, bu da temelde yatan bir teknoloji sorunu olduğunda hayal kırıklığını artırıyor. Bu hibrit çalışma tarzının benimsenmesiyle bilgisayarlardan daha fazlasını sunması bekleniyor, sayısız görüntülü toplantı ve sürekli çoklu görevler daha yüksek performanslı ve daha akıllı sistemler gerektiriyor. Deneyimimizin artık yalnızca bilgisayarın kendisine bağlı olmadığı aşikâr; ayrıcalıklı bir bilgisayar deneyiminin, çalışanın cihazla olan her temas noktasını sorunsuz bir şekilde zenginleştiren güvenilir bir ekosistem tarafından da desteklenmesi gerekiyor. Bu da çalışma alanlarımızı ev, ofis, yol ve diğer lokasyonlar olmak üzere dönüştürdüğümüz için deneyimin nasıl sürdürüleceğini etkiliyor. Hâlâ yapılması gereken işler olsa da bu konuda büyük ilerlemeler kaydettik. Yapay zekâ, teknolojinin bilgisayar deneyiminin hemen hemen her yönünü başka bir seviyeye yükselten sorunsuz çalışan temas noktalarını nasıl sağlayabileceğinin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.”
PC’ler için Tasarlanmış Akıllı Teknoloji
Ümit Yeşiltaş, daha akıllı ve kişiselleştirilmiş bir bilgisayar deneyimi sunmada yapay zekânın kritik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor: “Yapay zekâ, çeşitli uyuşmazlıkları en aza indirerek gerçekten kişiye özel bir deneyim yaratırken servis sağlayıcıların, bileşenleri kalıpların dışında, yaratıcı bir şekilde uyarlamalarına olanak tanıyor. Ancak bu buzdağının sadece görünen bir kısmı. Yapay zekâ aynı zamanda bilgisayarların hemen her yönünde pratik iyileştirmeler yaratıyor ve yalnızca nasıl bağlantı kurduğunuzu, iş birliği yaptığınızı ve performans gösterdiğinizi değil, aynı zamanda nasıl göründüğünüzü ve sesinizin nasıl çıktığını da etkiliyor.”
Dell Technologies olarak bunu daha akıllı ve kişiselleştirilmiş bir deneyim yaratmak için tasarlanmış, yapay zekâ odaklı, güvenli ve emniyetli bir yazılım olan Dell Optimizer ile başardıklarını söyleyen Yeşiltaş, konuyu örneklerle de detaylandırıyor:
İlk olarak gürültü kesintilerden söz edebiliriz. Her zaman ve her yerde çalışılabileceği göz önünde bulundurulduğunda, ortam gürültüsü sanal toplantıları olumsuz etkileyerek çalışan için can sıkıcı ve stresli bir durum yaratabiliyor. Yapay zekâ hızlandırıcıları kullanarak arka plandaki sesleri tanıyabiliyor ve görüşmedeki herkes için bunları ortadan kaldırabiliyoruz. Yapay zekâ ayrıca ses kalitesinin iyileştirilmesine de yardımcı oluyor, örneğin bilgisayarınızdan iki metre uzaklık artık yarım metre uzaktaymışsınız gibi duyuluyor. Çoklu görev içeren iş akışlarında ise çalışanların bilgisayarları aynı anda performans gerektiren çok fazla uygulama yükü ile karşı karşıya kalabiliyor. Yapay zekâmız, deneyimi basitleştirmek için kullanıcı davranışını analiz ediyor. Uygulamaları yüksek ağ trafiği olan alanlar için optimize ediyor veya kullanıcının bulunduğu iş akışında en önemli olan uygulamalar için sistem kaynaklarına öncelik veriyor. Yapay zekâmız, iş yüklerini GPU ve CPU arasında otomatik olarak dağıtarak normal günlük rutininize kesintisiz devam etmenize de yardımcı oluyor. Yapay zekâ, verileri nasıl kullandığınızı, en çok kullandığınız uygulamaları ve bunların CPU’ya ne kadar yük bindirdiğini analiz ediyor, böylece sizler de bilgisayarınızdan en yüksek performansı elde edebiliyorsunuz.
- Şarj etmek ya da etmemek: Herkes farklı şarj etme alışkanlığına sahip. Kimisi dizüstü bilgisayarını tüm gün prize takılı bırakıyor, kimisi havaalanında çalıştığı sırada şarjını tamamen bitiriyor, kimisi de gece boyunca bilgisayarını prize takmayı unutuyor. Algoritmaları kullanarak, pil performansınızı optimize etmek ve çalışma sürenizi uzatmak için sistemlerinizi ne sıklıkta ve ne zaman şarj ettiğinizi izleyebiliyoruz.
- Gizliliğiniz için bekçi: Yapay zekâ, çalışanlar uzaktan çalışırken bile verilerin güvende kalmasını sağlayabiliyor. Dell Optimizer’daki akıllı gizlilik özelliklerimiz, biri arkanızdayken omzunuzun üzerinden ekranınıza bakıp bakmadığını algılayarak ekrandaki bilgileri gizliyor.
Yapay Zekâ Destekli Değişim
Son olarak müşterilerinin, özellikle kritik zamanlarda, kuruluşları genelinde üretkenliklerini ve verimliliklerini artırmaya yardımcı olmak için yapay zekâyı kullanarak önemli başarılar elde ettiğini söyleyen Yeşiltaş, “Örneğin Philadelphia’da bulunan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan People’s Emergency Center, tüm çalışanlarının Latitude dizüstü bilgisayarlarında Dell Optimizer’ın en son sürümünü kullanmaya başladı. Bunun üzerine People’s Emergency Center’ın Kurumsal Öğrenme Direktörü Kelly Durand ise ‘Acil durum barınakları inanılmaz derecede gürültülü yerler, dolayısıyla Zoom veya Teams üzerinden yapılan aramalar için uygun ortamlar değil. Ne var ki yapılan bu sanal konuşmalar insanların hayatlarını doğrudan etkiliyor. Dell Optimizer’ın akıllı ses teknolojisi âdeta bizim kurtarıcımız oldu’ yorumunda bulundu. Bu gibi örnekleri artırmamız mümkün. Esas üzerinde durmamız gerekense, bilgisayar deneyimini daha anlamlı hâle getirecek yapay zekânın nasıl ve nerede kullanılacağına dair elde edilen bilgiler henüz başlangıç aşamasında olsa dahi bu teknolojinin kalıcı ve vazgeçilmez olacağı kesin. Günümüzün hibrit çalışma ortamındaki insan davranışları ve insanlar ile teknoloji arasındaki dinamik ilişki üzerine devam eden araştırmalarla, cihazın bile ötesine geçerek yapay zekâ yeteneklerinin gelişimini etkileyecek ve geliştirecek çok değerli içgörüler elde edilecek” dedi.