International Data Corporation (IDC) tarafından gerçekleştirilen yeni bir IBM araştırmasına göre; Türkiye’deki üst düzey yöneticilerin yüzde 87’si hibrit bulut stratejilerini takip etmeyi ya da uygulamaya almayı planlıyor.
Araştırmaya katılan Türkiye’deki üst düzey yöneticiler; kuruluşlarının kriz atlatma, esneklik, maliyet tasarrufu, test etme ve geliştirme olanaklarından yararlanabilmeleri için hibrit bulut stratejilerinin uygulanmasına öncelik veriyor. Hibrit buluta yönelim giderek artarken, yapay zeka gibi teknolojiler yardımıyla, hibrit bulut stratejilerinin daha da fazla benimsenmesi gerekiyor.
Hibrit bulut modeli, çalışma ihtiyaçlarına göre hem şirket içinde hem de dışında, bulut dahil birden çok ortamın yönetilmesine olanak tanıyan çevikliği sağlıyor. Hibrit bulut; bir veya daha fazla şirket içi altyapının, dahili olarak yönetilen veya dış kaynaklı özel bulutların, birden çok sağlayıcıdan herkese açık bulutların ve hatta kuruluşun dijitalleştirme ihtiyaçlarını karşılamak için eşzamanlı çalışan Edge işlemin birleşimini içerebiliyor.
Hibrit bulutun, bölgedeki işletmeler için giderek artan önemi ve COVID-19’un işletmeler üzerindeki dönüşüme yönelik etkisini değerlendirmek için yapılan araştırmaya Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Türkiye ve Güney Afrika’dan; önemli regülasyonlarla çalışan hükümet, telekomünikasyon, bankacılık dahil 12 farklı sektörden 500’ü aşkın üst düzey yönetici katıldı.
Hibrit buluta verilen öncelik artıyor
Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’den katılım gösteren üst düzey yöneticilerin yüzde 39’u hibrit bulut stratejilerini takip ederken, neredeyse yarısı henüz planlama aşamasında.
Türkiye’deki üst düzey yöneticiler, kuruluşlarının önümüzdeki 12 ay içerisinde hibrit bulutun benimsenmesine yönelik stratejilerin gerekliliğine dikkat çekiyor. Özellikle yöneticilerin yüzde 51’i hibrit bulut stratejisiyle esneklik ve tasarruf beklediğinden bahsederken, yüzde 33’ü de söz konusu teknolojinin test ve geliştirme için önemli bir model olarak gördüğünü belirtti.
Dahası üst düzey yöneticilerin yarıdan fazlası hibrit bulutu, kuruluşlarının ihtiyaç duyabileceği her türlü potansiyel krizi atlatmak için bir çözüm olarak değerlendiriyor.
Bunlara ek olarak Türkiye’deki üst düzey yöneticiler, uygulama modernizasyonuna yönelerek ya da bulut tabanlı uygulamalar geliştirerek kuruluşlarını geliştirme konusunda hibrit bulutu önemli bir adım olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 57’si, kuruluşlarında hibrit bulutu benimsemenin uygulama geliştirme alanında sağladığı kolaylıktan bahsetti ve hibrit bulutun sağlayacağı operasyonel avantajlardan da yararlanmak istediğini söyledi. Yüzde 61’i ise söz konusu teknolojinin kaynak tahsisi iyileştirmelerine yardımcı olacağına inanıyor.
IBM Orta Doğu ve Afrika’da Hibrit Bulut ve Yapay Zeka’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mostafa Zafer araştırma hakkında şunları söyledi: “Bulut yolculuğuna başlamak; Orta Doğu ve Afrika’daki işletmelerin hızla yenilikçi teknolojileri benimseyebilmeleri, iş modellerinde devrim yaratabilmeleri, ardından da kârlılık üzerinde etki sağlayabilmeleri için başlıca öncelik haline gelmelidir. Ancak bunun tanımlanması için birden çok buluta dağıtılmış verilerin ve iş yüklerinin yönetimi, güvenliği ve yönetimi gibi zorlukların aşılması gerekiyor.”
Hibrit bulutun benimsenmesi, kurumsal dijital dönüşümde kilit role sahip
Türkiye’de çeşitli sektörlerden birçok şirket, kurumsal yapılarını hibrit buluta uyarladı.
Dünya çapındaki önde gelen petrol ve doğal gaz şirketi SOCAR’ın (Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi) iştiraki olan SOCAR Türkiye, operasyonlarını hibrit bulut teknolojisiyle dönüştürebilmek için IBM’le işbirliği yapıyor. SOCAR, IBM Cloud Pak for Automation çözümünü kullanarak şirket içi süreçleri hızlandırılmış ve basitleştirilmiş dijital bir işletme yaratmayı, sonuç olarak da şirketleri genelindeki operasyonları için daha fazla çeviklik ve esneklik sağlamayı hedefliyor.
SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon Başkanı Hakan Irgıt, çalışma hakkında görüşlerini “IBM ile kurduğumuz iş birliği, dijital arşiv yönetimi ve kurumsal hafızanın tek merkeze toplanması ve dijitalleşme sürecimiz için önemli bir adım. Salgın süresince işimizde karşılaştığımız en dikkate değer zorluklardan biri, önemli ve gizli belgelerin görüntülenmesini yönetmekti. IBM Cloud Pak for Business Automation çözümünü kendi sistemimize entegre ederek; çevik, esnek ve güvenilir bir iş akışı oluşturduk. Teknoloji sayesinde, alt şirketlerdeki ilgili her bir çalışanın hibrit bulut platformuna sorunsuz olarak erişebilmesini sağlamaya odaklanıyoruz.” sözleriyle açıkladı.
Anadolu Sigorta da kritik iş sistemlerini entegre edebilmek için Red Hat® OpenShift® platformu üzerinde IBM Cloud Pak® for Integration çözümünü seçti. IBM’in sunduğu bu çözüm; yalnızca Anadolu Sigorta müşterileri arasında güven oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda uygulamaların entegrasyon sürecini basitleştirerek çözüm ortağı ilişkilerini kuvvetlendirmeye de yardımcı oluyor.
Hibrit bulut çözümleriyle Anadolu Sigorta, müşterilerine poliçelerinin kapsadığı ürün veya hizmetlerin faturalarını fotoğraflamalarına olanak tanıyan bir uygulama da sunuyor. Bu uygulamayla sistem daha sonra makbuzu otomatik olarak işliyor ve çoğu durumda doğrudan müşterinin banka hesabına geri ödeme yapılıyor.
IBM için yapılan araştırma hakkında IDC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Yazılım ve Bulut Araştırma Direktörü Harish Dunakhe şunları söyledi: “Araştırma, hibrit bulut stratejilerinin değişken benimsenme düzeylerine ışık tutuyor. Kuruluşların hibrit bulut stratejilerinin avantajları konusunda güçlü bir farkındalığa sahip olduğu açık. Bu farkındalık arttıkça, işletmelerin hibrit bulut programlarından tam olarak yararlanabilmeleri için kuruluşları genelinde bu programların benimsenmesini teşvik etmelerini bekliyoruz.”