COVID-19 salgınıyla birlikte işyerlerindeki geçici kapanmalar, maaşların azalmasıyla yaşanan gelir kaybı ve halihazırda kayıt dışı veya iş güvencesi olmadan çalışanlar dahil tüm kesimi olumsuz etkiledi. Bu olumsuz gelişmeler karşısında, çevrimiçi eğitim ve mentorlük araçları hem bireysel faydalanıcılar, hem de işyerlerinin kendilerini geliştirebilmeleri için ayrı önem kazandı.
Geçim kaynaklarına erişim konusunda dijital bir çözüm bulmak için yola çıkan Save the Children Türkiye, Alman Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) tarafından fonlanan, Mülteci Destek Derneği (MUDEM) ve Şişli Belediyesi ortaklığıyla yürütülen “Mülteciler, Sığınmacılar ve Kırılgan Ev Sahibi Topluluktaki Çocuklar, Gençler ve Ailelerin Dayanıklılığının Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında geliştirdiği “Temel Girişimcilik E-Öğrenme Platformu” nun lansmanını dün gerçekleştirdi.
Lansman Save the Children Türkiye Yasal Temsilcisi Oben Çoban’ın açılışkonuşmasıyla başladı. SCI Türkiye olarak dijital dönüşüme verdikleri önemin altını çizen Çoban, “2 yıl önce başladığımız ve COVID-19 akut döneminde yüzde 85’lere çıkan dijitalleşme oranını, önümüzdeki dönemde de korumak ve tüm yararlanıcıların kolaylıkla erişebildiği bir sistemi hayata geçiren ilk ülke ofisi olarak dijital dönüşümümüzü tamamlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Açılış konuşmasının ardından proje hibesiyle kendi işini geliştirme fırsatını yakalayan Alaa Yunus adlı yararlanıcının videosu gösterildi.
Faydalanıcı videosu sonrasında projeye ve eğitim programının nasıl kullanıldığına dair sunumu gerçekleştiren Proje Yöneticisi Afşin Evren, genç girişimci adaylarının katkılarıyla geliştirilen platformda temel girişimcilik bilgilerini ve başarılı bir işletme kurmanın adımlarını gerçek hayat hikayeleriyle, interaktif ve eğlenceli bir şekilde sunulmasına özen gösterildiğini ifade etti.
İş fikri olan ya da sahibi olduğu işi geliştirmek isteyen girişimcilerin Temel Girişimcilik Eğitimi Platformu’na ücretsiz bir şekilde ulaşabileceğini sözlerine ekleyen Evren, bu sayede uzun vadede istihdama katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti.
Proje sunumunun ardından “Evden Globale Girişimcilik” adlı panel Galata Business Angels Genel Sekreteri Ata Uzunhasan’ın moderasyonuyla başladı.
Panelin ilk konuşmacısı EKA Global Kurucusu ve Galata Business Angels Yönetim Kurulu Üyesi Arif Akdağ herhangi bir iş fikrine yatırım yapma kararı verirken girişimcinin ve ekibinin önemine vurgu yaparken, parayı fikrin de ötesinde, aslında girişimciye emanet ettiklerinin altını çizdi. Akdağ sözlerine şöyle devam etti:
“Girişimi başarıya taşıyacak olan girişimcidir. Ekibiyle olan ilişkisi, heyecanı, iş bilgisi, takım kurma ve yönetme becerisi ve tüm şirket çalışanlarının birlik ve beraberlik duygusudur. Daha işin en başında, kurgulayacak olduğunuz yapıda mutlaka tüm çalışanları kapsayacak bir “şirket kültürü” yaratın. Şirketinize ve çevrenize başarılarınızın yanı sıra başarısızlıklar ve zorluklarla da yılmadan, usanmadan ve hatta eğlenerek hep birlikte baş edeceğimiz insanları toplayın. Girişimcilik yolculuğu uzun bir yolculuk. Tek başınıza psikolojik yükün, maliyetlerin, yönetimsel görevlerin, hukukun ve diğer konuların altından kalkmanız mümkün değil. Bu sebeple, en az iki olmak üzere çok ortaklı girişimleri önemsiyoruz ve yol arkadaşlarınızı erkenden bulmanızı öneriyoruz.”
Gerek ev tabanlı gerekse global bir girişimde; kar beklentisi, müşteri, ürün/hizmet, satış, rekabet, gelir, gider gibi kavramlarının aynı anlama geldiğini vurgulayan Save the Children Türkiye Geçim Kaynakları Uzmanı Bülent Yüce, “Yeni girişimci için yol haritasını; motivasyon, iş fikri, girişimcilik eğitimi, iş planı ile işi kurma ve geliştirme şeklinde özetliyoruz. Özellikle iş fikrini seçerken talebin olduğu; ancak yeterli sayıda üreticinin olmadığı ya da talebin olduğu; ama yeterli kalitede üreticinin olmadığı konular olmasına dikkat edilmeli.” dedi.
Pazarlama yönetiminin girişimcilik sürecinin önemli bir etabı olduğuna değinen Yüce; ilk önce sektör, müşteri ve rakip araştırılmasını içeren bir “durum analizi”nin yapılması ve müşterilerin satın alma davranışlarının öğrenilmesiyle en az bir alanda fark yaratmak gerektiğini sözlerine ekledi.
Panel soru ve cevap bölümüyle son buldu.
Hibe programına kimler başvurabilir?
Eğitimi başarıyla tamamlayan, 18-25 yaş aralığında İstanbul’da ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları veya kimliği İstanbul’a kayıtlı olan Geçici Koruma Statüsü’ndeki tüm yararlanıcılar, 8.700 TL tutarındaki küçük hibe veya 22.150 TL tutarındaki büyük hibe programına başvurabilir.
Hibe desteği eğitimi başarıya tamamlayıp başvurusunu yapan ilk 100 kişiye verilecek.