İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’ne bağlı Genetik ve Biyomühendislik, Endüstri Mühendisliği ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm öğrencilerinin tasarladıkları yeni teknolojik sensör ile orman yangınları önceden tespit edilebilecek. Böylelikle gelecekte bitkilerin ve o habitatta var olan canlıların yaşam kaybının önlenmesi hedefleniyor.
Dünyada birçok olumsuz etkiye sebep olan iklim krizinin sonuçlarından biri de orman yangınları. Değişmekte olan iklim, orman yangınlarının oluşmasını tetikliyor. Bu olumsuz duruma son vermek üzere yolan çıkan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri disiplinlerarası ders kapsamında yeni teknolojik bir sensör tasarladı. BİLGİ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’ne bağlık Genetik ve Biyomühendislik Bölümü’nden Büşra Nur Kütük, İdil Salman ile Ayşe Betül Levent, Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Şeyda Nur Keklik ile Damlasu Türkoğlu, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden ise Kaya Uras Tuzcuoğlu’nun birlikte geliştirdiği disiplinlerarası proje, BİLGİ Genetik ve Biyomühendislik öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Gülen’in danışmanlığında yürütüldü.
Enerjisini güneşten alıyor
Bu sensörün amacı, orman yangınlarının başlamasında etkili olan nem, sıcaklık ve duman parametrelerinin ölçümlerinin takip edilmesiyle tehlikeli/kritik seviyelere ulaştığında çıkabilecek yangınlara önceden müdahale etmek. Böylelikle bitkilerin ve o habitatta var olan canlıların yaşam kaybının önlenmesi hedefleniyor. Digital tasarımı yapılan cihaz, enerjisini güneşten alıyor. Günümüzde hali hazırda var olan ve kullanılan bu tarz sensörler sahip oldukları termal kamera teknolojisi sayesinde yüksek maliyet içerdikleri için her yeşil alanda yaygın bir şekilde kullanılmıyor. Örneğin İspanya’da 210 hektarlık alana yerleştirilen 96 adet cihaz bulunuyor. Bu cihazlar, uzaktan sıcaklık, nem, CO, ve CO2 miktarlarındaki değişime göre aktif oluyor. Dünyadan bir diğer örnek ise Kaliforniya’da bulunan ve bazılarında GPS alıcısı olan sensörler. Diğer örnekten farkı ise bu sensörler sıcaklık, bağıl nem, barometrik basınç sensörleri kullanılarak dizayn ediliyor. Bunların dışından Türkiye’den örnek vermek gerekirse Antalya/Kumluca da bulunan Rhodiapolis antik şehri etrafına ve Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde pilot uygulamalar bulunuyor.
40 derece üstü sıcaklık sonucu sensör harekete geçiyor
Cihazın ölçüm yaptığı parametreler olarak nem, sıcaklık ve duman olmak üzere üç kola ayrılıyor. Bunlar iklimsel veriler olabildiği gibi bitkisel parametreleri de içerebiliyor. Yüzde 20’nin altına düşen nem miktarı, 40 derecenin üstüne çıkan sıcaklık ve ortaya çıkan duman sonucu sensör harekete geçiyor ve bir alarm sistemine bağlanıyor. Cihazda ağaçlara yerleştirilmek üzere sensör ve bir güneş paneli, toprağa yerleştirip nem miktarını ölçmek üzere bir FC-28 sensör ve lokasyon tespit edebilmek adına GSM/GPS kart yer alıyor. Cihazın aktif olduğu alan ise alarm sistemini harekete geçirecek uygunluktaki madde seviyelerini ölçtüğü anda yangının yeri ve büyüklüğü gibi veriler monitörlerinde bir uyarı oluşturuyor. Bu nedenle yangın büyümeden, ormanlar ve canlılar geri dönüşü olmayacak bir zarar görmeden durumun önüne geçilebiliyor. Cihaz gerekli doğru koşullarda kullanıldığında yangın riski önceden tespit edilip önlem alınıyor. Buna ek olarak oluşan yangınlar başlangıç aşamasında erken dönemde tespit edilebileceğinden erken müdahaleyle yangın büyümeden kontrol altına alınıyor.