Dünyada dijital enerji tüketimi yılda yaklaşık %9 oranında artıyor. Artan enerji tüketimi ve yaşanan teknolojik gelişmelerin yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle son yıllarda çevreye duyarlı, sürdürülebilir yaklaşımlar benimsemenin önemi iyice anlaşılır hale geliyor. Sürdürülebilir hedefler ortaya koyan sektör ve şirketlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Teknoloji şirketleri başta olmak üzere pek çok şirket, gezegen ve ekosisteme minimum zarar misyonuyla hareket ediyor. Sürdürülebilirliğin yalnızca bilişim sektöründe donanım için değil yazılım için de oldukça önemli olduğunun altını çizen Senkron Yazılım CEO’su Erdal Özkan, yazılım sektörünün karbon ayak iziyle mücadelede takip etmesi gereken yol haritasını paylaşıyor.
Değişen tüketici alışkanlıkları ve yaşanan teknolojik gelişmelerin olumsuz etkisi, ekosistemde gözle görülebildiği gibi artan dijitalleşme ve bulut bilişime geçiş ile yazılım uygulamalarının da dünya üzerinde büyük iz bıraktığı kabul edilir hale geldi. Yazılım sektörü de artan enerji tüketimi, karbon emisyonları ve elektronik atıkları içeren diğer endüstrilere benzer bir etkiye sahip. The Shift Project’in raporuna göre dünyada dijital enerji tüketimi yılda yaklaşık %9 oranında artıyor. Dijitalleşmenin yarattığı karbon ayak izi artmaya ve büyümeye devam ediyor. Yazılım ve bilişim sektöründe hizmet veren tüm şirketlerin, karbon ayak iziyle mücadelede dikkate alması gereken adımlar arasında sürdürülebilir yazılım araçları oluşturmak olduğunu vurgulayan Senkron Yazılım CEO’su Erdal Özkan, sürdürülebilir yazılımlar kullanmanın mümkün olduğunu ve teknoloji sektöründe yeni ekolojik standartların belirlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Sürdürülebilir Yazılım Mühendisliği Popüler Hale Geliyor
Günümüzde pek çok yazılım şirketi, hizmetlerini daha az enerji tüketir hale getiren çözümler üzerinde çalışıyor. Sürdürülebilir yazılım mühendisliği günümüzde giderek daha popüler hale geliyor. Bu popülerleşme, enerji gereksinimlerini azaltacak yazılımlara duyulan ihtiyacın artmasından kaynaklanıyor. Sürdürülebilir yazılım mühendisliği sayesinde BT altyapısının dünya üzerindeki uzun vadeli etkisini en aza ineceği ön görülüyor. Sürdürülebilir yazılım mühendisliği sadece çevre için iyi olmakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelerin daha verimli ürünler üretmesine de yardımcı oluyor.
Karbon Ayak İziyle De Mücadele Ediyor!
Karbon ayak izini azaltmanın çeşitli yolları var. Yazılım ve bilişim sektörü yöneticileri, uzun süredir bu konu üzerinde çalışıyorlar. Günümüzde ise pek çok şirket, kurumsal misyonlarına sürdürülebilirlik gündemi ekleyerek daha az enerji ve daha az maliyetli hizmet vermeyi hedefliyor. Sürdürülebilir yazılımların karbon ayak iziyle mücadelede kritik bir rol oynayacağını vurgulayan Senkron Yazılım CEO’su Erdal Özkan, teknoloji sektörünün olumsuz etkilerini sürdürülebilir yazılımlar kullanarak en aza indirgeyecek 4 farklı yol bulunduğunu belirtiyor.
1. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçin. Teknoloji sektörünün olumsuz etkilerini azaltmak için sektörde kullanılan enerji kaynakları yenilenebilir enerji kaynaklarının bulunduğu alanlara aktarılabilir.
2. Kullanılan yazılımları geliştirin. Daha az olumsuz etkiye neden olan yazılımlar kullanmak ve daha düşük çevresel etkiye sahip yazılımlar geliştirmek karbon ayak iziyle mücadele konusunda oldukça önemli bir diğer adım olarak göze çarpıyor.
3. STK ve projelere yatırım yapın. Ekosistemi iyileştirmek için çalışan kuruluşlar ve projelere yatırım yapmak, hem sosyal sorumluluk hem de kurumsal misyon anlamında olumlu bir etki yaratıyor.
4. Cihazların yaşam döngüsünü uzatacak standartlar üretin. Sürdürülebilir yazılımlar kullanarak karbon ayak iziyle mücadele etmenin en kritik noktası ise cihazların yaşam döngüsünü uzatan ve toplam e-atık miktarını azaltan yeni yazılım standartları üretmek ön plana çıkıyor.