Rolls-Royce ve Hyundai Motor Group, tamamen elektrikli tahrik ve hidrojen yakıt hücresi teknolojileri kapsamında yaptıkları iş birliğini açıkladı. Gelişmiş Hava Hareketliliği (AAM – Advanced Air Mobility) pazarına sunmak üzere yapılan bu ortaklık, Rolls-Royce’un havacılık ve sertifikasyon kabiliyetlerini öne çıkarırken, Hyundai Motor Group’un ise hidrojen yakıt hücresi teknolojileri ve endüstrileştirme kapasitesini ön plana çıkaracak. Her iki şirket de Kentsel Hava Hareketliliği (Urban Air Mobility – UAM) ve Bölgesel Hava Hareketliliği (Regional Air Mobility – RAM) pazarlarına, akülü elektrikli ve yakıt hücreli elektrikli çözümler sunarak sürdürülebilir havacılığa öncülük etmeyi hedefliyor.
Rolls-Royce ve Hyundai Motor Group arasında imzalanan mutabakat zaptı beş stratejik amacı içeriyor:
- Hyundai’nin Gelişmiş Hava Hareketliliği Bölümü için teknoloji geliştirme ve güç ve tahrik sistemleri gereksinimleri konusunda iş birliği yapılması
- Gelişmiş Hava Hareketliliğine yönelik olarak Rolls-Royce güç ve tahrik sistemlerinin endüstrileştirilmesi konusunda iş birliği yürütülmesi
- Hyundai’nin Bölgesel Hava Hareketliliği platformları için enerji kaynağı olarak hidrojen yakıt hücrelerine dayalı elektrikli tahrik sistemlerinin geliştirilmesi
- Gelişmiş Hava Hareketliliği pazarına yönelik olarak ortak bir yakıt hücreli elektrikli tahrik sisteminin pazara sunulması için iş birliği yapılması
- 2025 yılına kadar ortak yakıt hücreli elektrikli uçak gösterimi yapılması
Farnborough Airshow Supernal standında gerçekleşen imza törenine Rolls-Royce CEO’su Warren East, Rolls-Royce CTO’su Grazia Vittadini, Rolls-Royce Electrical Başkanı Rob Watson ile Hyundai Motor Group Yönetim Kurulu Başkanı Euisun Chung, Hyundai Motor Group Başkanı ve Gelişmiş Hava Hareketliliği Bölümü Başkanı Jaiwon Shin, Hyundai Motor Group Gelişmiş Hava Hareketliliği Bölümü Başkan Yardımcısı Jaeyong Song katıldı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hyundai Motor Group Gelişmiş Hava Hareketliliği Bölüm Başkanı Jaiwon Shin şunları söyledi: “Hidrojen yakıt hücreli tahrik sistemlerinin geliştirilmesini hızlandırmak amacıyla havacılık ve sertifikasyon konusundaki uzmanlıklarından yararlanmak üzere Rolls-Royce ile yaptığımız ortaklıktan memnuniyet duyuyoruz. Hyundai, hidrojen yakıt hücresi sistemlerini küresel otomotiv pazarına başarıyla sunarken, havacılık entegrasyonu için de elektrikli ve hidrojen yakıtlı tahrik teknolojilerinin fizibilite çalışmalarını sürdürüyor. Bu teknolojinin, küresel havacılık endüstrisinin 2050 yılına kadar net sıfır karbon uçma hedefini destekleyecek kilit bir teknoloji olduğuna inanıyoruz.”
Rolls-Royce Electrical Başkanı Rob Watson ise şunları söyledi: “ Hyundai Motor Group ile yaptığımız ortaklıktan mutluluk duyuyoruz. Bu ortaklık bizlere, her iki şirketin havacılık ve otomotiv sektörlerinden elde ettiği yeteneklerden yararlanmak için değerli bir fırsat sunacak. Gelişmiş Hava Hareketliliği Pazarı önemli bir ticari potansiyele sahip. Ortaklığımız ise bu pazara öncülük etme konusundaki ortak hedeflerimizi destekliyor. İş birliğimiz aynı zamanda Rolls-Royce’un, yolcuların sürdürülebilir bir şekilde seyahat etmelerini sağlayacak ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon hedefine ulaşılmasına yardımcı olacak.”
Tamamen elektrikli bir uçağın tahrik sisteminde hidrojen yakıt hücresi kullanılmasının faydaları arasında; bu sistemin sıfır emisyonlu olması, sessiz ve güvenilir bir yerleşik güç kaynağı olması yer alıyor. Bu sayede güç sistemlerinde ölçeklenebilirliğin yanı sıra uzun mesafe uçuş menzili de elde edilebiliyor. Hyundai, havacılık pazarına hidrojen yakıt hücreleri, depolama sistemleri ve altyapılar sunmak üzere Rolls-Royce ile birlikte çalışarak, bu teknolojiyi Hyundai’nin Bölgesel Hava Hareketliliği pazarına hizmet eden araçlarına ve Rolls-Royce’un sunduğu tamamen elektrikli ve hibrit elektrikli tahrik sistemlerine doğru genişletecek.
Rolls-Royce geçtiğimiz yıl net sıfır karbon emisyonu için yol haritasını belirleyerek geliştirdiği elektrikli teknolojilerin, küresel ekonominin kritik alanlarını karbondan arındırmaya yardımcı olacağını açıklamıştı. Şirket ayrıca yeni ürünlerini 2030 yılına kadar, kullanımda bulunan tüm ürünlerini ise 2050 yılına kadar net sıfır karbonla uyumlu hâle getireceği taahhüdünde de bulundu.
Hyundai Motor Group ise bu yılın başlarında, şehir içi ve şehirler arası olmak üzere insanlara çevre dostu hava hareketliliği çözümleri sunmak için Kentsel ve Bölgesel Hava Hareketliliği segmentlerini kapsayan Gelişmiş Hava Hareketliliği yol haritasını açıkladı. Hyundai Motor Group’un ABD merkezli Supernal iş birimi, 2028’de ABD’de Kentsel Hava Hareketliliği alanında ticari hizmetlerine başlamayı hedeflerken, Hyundai Motor Group 2030’lu yıllarda Bölgesel Hava Hareketliliği hizmetlerini başlatmayı planlıyor.