Türkiye’deki sanayiciler ve alt yapı projeleri için iddialı bir çözüm ortağı olduğu dijital dönüşüm alanında önemli yatırımlar ve çalışmalar hayata geçiren Mitsubishi Electric, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) iş birliğiyle online olarak düzenlediği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Son olarak ele aldığı Geleceğin Hareket ve Kontrol Sistemleri konusuyla Mitsubishi Electric, etkinliği takip eden katılımcılarla bu alanındaki güncel teknolojiler hakkında bilgiler paylaştı.
Hareket ve kontrol teknolojileri ile komplike uygulamalara çözüm sunuyor
Hareket ve kontrol teknolojilerinin gelişimiyle ilgili önemli bilgiler paylaşan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Bölümü Ürün Yönetimi ve Pazarlama Takımı Servo ve Hareket Kontrol Ürünleri Takım Lideri Ali Can Kıbrıslı,şu bilgileri aktardı: “Hareket ve kontrol teknolojilerinde asıl önemli olan harekette geri beslemenin bulunmasıdır. Bir sistemi harekete geçirmekten öte kontrol etmek ya da kontrolü durdurmak çok daha komplike bir durum. Bu noktada elektriksel geri beslemenin bulunmasının yanı sıra PID sistemlerinin de önemi çok büyük. PID sistemi, sanayi devrimi zamanında da bilinen bir konseptti ancak onu işlemek için matematiksel bir kapasite gerekiyordu. İngilizcesi Proportional Integral Derivative olan oransal-integral-türevsel denetleyici kontrol döngüsü yöntemi olan PID, endüstriyel kontrol sistemlerinde yaygın olarak kullanılıyor. Günümüzde PID kontrolcüler PLC’lerin ve servoların içinde de bulunuyor. Hareket kontrol sistemleri tek bir üründen oluşmuyor. Bunları kontrol eden yazılımlar, hareketi sağlayan servo motorlar, motoru ve sürücüyü kontrol eden sürücüler ve birden fazla sürücünün nereye gideceğini kontrol eden hareket kontrolcülerini tamamlıyor. Bugün, küreselleşen dünyada hareket kontrol sistemlerini tüm ürünlere ve tüm alanlara işlemek oldukça zor. Mitsubishi Electric olarak bunu kendi bünyemizde tasarlayıp üretmeyi tercih eden nadir şirketlerden biriyiz.”
Dijital İkiz ile daha hassas ve kontrollü hareketler
Hareket kontrolcülerinin fonksiyonlarından da bahseden Kıbrıslı, sözlerine şöyle devam etti: “Kontrolcünün en önemli fonksiyonlarından biri, birden fazla eksenin pozisyonunu kontrol etmek diyebiliriz. Ek olarak, hareket kontrolcüler ivmelenmeyi de kontrol ediyor. İvmelenme daha kontrollü yapılırsa daha yumuşak bir hareket elde edilebilir. Bu da ani kalkış ve inişleri önleyerek yükün düşmesini engelleyebilir. Mitsubishi Electric sürücülerinde servo motorların dijital ikizini kullanıyoruz. Bu dijital ikiz kendisine bir model çıkarıyor. Öncelikle dijital ikizde sistemin cevabını hesaplıyor. Bunlarla da pozisyon kontrolü, hız kontrolü, akım kontrolü ve akış döngülerine önceden kat sayılar yerleştiriyor. Bu sayede çok daha hassas ve çok daha kontrollü bir döngüde hareket sağlanmış oluyor.”
Esnek ve Sanayi 4.0’a hazır sistemler
Son olarak geleceğin hareket kontrol sistemlerini anlatan Ali Can Kıbrıslı, Mitsubishi Electric J5 Servo Sistemlerinin özelliklerini şöyle anlattı: “Gelecekte, J5 Servo Sistemler serisinde PLC ile eşlilik bulunacak. PLC ile eşlenik çalışan bu akıllı sistem modülü ayrı bir CPU olarak Motion CPU da olabilir. Ayrıca, 256 eksene kadar tek kontrolcü sistemi kontrol edebiliyor. Endüstriyel tabanlının yanı sıra bu teknolojiyle yazılım tabanlı sistemlere de geçmiş bulunuyoruz. PLC sistemler ne kadar çok gelişseler de bir amaca yönelik geliştirilmiş sistemler olduğundan PLC ile yapamayacağınız ve kontrol edemeyeceğiniz bazı durumlar olabiliyor. Bu durumda PLC kullanmadan bilgisayar ortamında Motion CPU’lar kullanılabiliyor. Bunlar da yine aynı şekilde 256 ekseni senkron olarak kontrol edebiliyor. Buradaki kritik nokta bilgisayarın gerçek zamanlı bir işletim sistemine sahip olmasıdır. Gelecekte kontrolcülerin PLC’ler ile haberleşmesi tamamen Ethernet tabanlı olacak. Mitsubishi Electric’in geliştirdiği ve daha sonra kullanıma açtığı haberleşme ağı CC-Link IE’nin gelecekte zamana duyarlı yani TSN (Time Sensitive Network) olacağını öngördüğümüz için sisteme TSN fonksiyonu da ekledik. TSN sistemleri sayesinde enformasyon sisteminin getirdiği veri ve sorgu yükü ile endüstriyel sistemlerin kontrolü artık tek bir hat üzerinden gerçekleşecek. Bu durum ise sistemin esnek ve Sanayi 4.0’a hazır olmasını sağlayacak.”