Megatrendler dünyamızı kökten değiştirecek ve şekillendirecek. Web 3.0 ve metaverse’in büyümesi gibi bazı değişiklikler hızla ilerlerken, diğerleri büyük teknolojinin devam eden egemenliği ve yapay zekanın belirleyici ilerlemesi daha yavaş ama istikrarlı bir şekilde gelişiyor. Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. R. Erdem Erkul, dijital ekonomi ekosisteminin gelecekteki yetkinlikleri şekillendireceğini ve buna göre yeni mesleklerin ortaya çıkacağını belirtiyor. Teknolojik güçler bizi ve fiziksel dünyamızı dönüştürüyor. Köklü kurumsal ve ekonomik ilkeler bile yeni teknolojilerle dönüştürülüyor. Bu, dünyanın o kadar hızlı değiştiğini ve toplumun yetişme kapasitesini aştığını gösteriyor. Metaverse, dao’lar, blockchain, NFT’LER ve Web 3.0 gibi çeşitli kilometre taşları bu değişikliği tetikler. Bu nedenle, metaverse’in neden Metadan daha fazlası olduğu gibi birçok önemli konunun kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekir.
Metaverse, AR, VR, MR ve XR destekli ürün ve hizmetlerle mümkün kılınan gerçek ve sanal dünyaların birleştiği bir “dijital dünya” olarak tanımlanabilir. İlk olarak Neal Stephenson’un 1992 tarihli Snow Crash adlı kitabında adı geçen metaverse, günümüzün bilim kurgu hikayelerinin gerisinde kalmış gibi görünse de, giderek daha fazla değer üretme potansiyeline sahip fütüristik bir teknoloji ekosistemi vaat ediyor. Erkul, “VR & AR, 3D sanal ortamlar, gözlükler veya eğlenceli animasyonlarla ilgili değil. Aksine, dijital varlıklar ve akıllı sözleşmelerle birbirlerine fayda sağlayan projelerle ilgilidir ve blockchain teknolojisi bunu teknik olarak mümkün kılacaktır.” Ayrıca şunları ekliyor: ‘AR ve sanal gerçekliğe bir eğlence alanı olarak yaklaşmak bir hatadır. Üretim, eğitim, sağlık, turizm vb. Birçok alanı dönüştürecek ve yenileyecektir.’’
Bitcoin veya Ethereum gibi blockchainler şirket değildir. Ne genel müdürleri ne de yönetim kurulu üyeleri var. Merkezi bir otorite veya hiyerarşi tarafından değil, fikir birliği ile yönetiliyorlar. Merkezi olmayan Özerk Örgütler (DAO’LAR), aynı mantıkla çalışırlar. Merkezi Olmayan Özerk Kuruluşlarla (DAO’LAR) kurumlar zaman ve yer kısıtlaması olmaksızın daha fazla kişiye ulaşabilir. Dao’ların temelini oluşturan blockchain destekli akıllı sözleşmelerin kurulmasıyla insanlar kuruluşlara daha fazla güvenebilecek. Erkul’a göre dao’ların önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla konuşulması muhtemel.
Dao’lar ile katkıda bulunanlar yarattıkları değeri koruyacaklardır. Daha demokratik ve şeffaf bir ortamın önünü açacaktır. Topluluklar daha güçlü hale gelecek ve insanlar daha güvenilir bir ekosistemde değer alışverişinde bulunma kapasitesine sahip olacaklar. Daha demokratikleşmiş, güvenilir ve şeffaf bir kuruluş, Web 3.0’da sosyal sorumluluk oluşturma fikrini güçlendirebilir ve ‘Hayırsever DAO’ olarak adlandırılabilir. Metaverse portalları ile entegre edildiğinde dao’ların daha özgürce ve etkin çalışmasına izin verilecektir.
BCG: Mordor Intelligence tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) ve karma gerçeklik (MR) pazarının 2021’de 30,7 milyar dolardan 2024’e kadar 300 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bu teknolojilerin geliştirilmesi, metaverse’in büyük değer üretme potansiyeline katkıda bulunabilir. Bu nedenle, insanlar ve işletmeler bu teknolojilere büyük ilgi göstermektedir. Bu teknolojileri metaverse ile bütünleştirmek ve DAO projelerinde uygulamak markalar, kurumlar ve müşteriler arasında etkileşimli bir etkileşim yaratabilir. DAO ağlarındaki insanlar, metaverse’deki dao’lar için gerekli olan konularda dijital olarak bir araya gelebilir, tartışabilir ve oy kullanabilirler.
Blockchain teknolojisi “Kod Yasadır” sağlarken, DAO kuralların düzenli bir şekilde formüle edilmesini ve uygulanmasını sağlar. Her ikisi de meta-evren sisteminin temel taşlarıdır. Bir yandan, blockchain teknolojisi ‘Kodun Yasa olduğunu” garanti eder. Öte yandan DAO, kuralların sistematik olarak hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlar. Her ikisi de metaverse sisteminin temelini oluşturur.