Akıllı Fabrikalar olarak tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz. Hiçbir cinsiyet ayrımı olmaksızın herkesin “gerçekten” eşit haklara sahip olduğu bir dünya ve yarınlar ümidiyle.
Sertaç Kanlı Yerlikaya ile Kadın istihdamı üzerine:
Ekin Tazegül: Bu noktada aslında biraz da kadın istihdamından bahsetmek istiyorum. Biliyorum, farklı alanlarda özellikle kadın mühendisler noktasında çalışmalarınız var. Burada ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları’ projesinde yer aldınız. Afilli Kitap gibi bir girişimde buldunuz, orada özellikle kadın istihdamı konusunda bir katkıda bulunmak istediniz, bir çalışmanız oldu. Yayınladığınız bir sunum var, ‘No Woman No Money’ diye yani kadın yoksa para da yok diye… Şimdi bunların hepsine baktığımızda şunu sormak istiyorum. Sizce Türkiye’deki kadın istihdamı yeterli mi? Mühendis kadınlar, erkekler kadar eşit haklara ve fırsatlara sahip olabiliyor mu? Özellikle yönetsel pozisyonlarda kadınlar nerede ve nerede olmalı?
Sertaç Yerlikaya: Bunu COVID-19 öncesi ve sonrası diye soracaksan ikisine de farklı cevabım olacak. COVID-19 sonrasında kadın çalışanların gerçekten çok daha zorlandığını ben kendim de tecrübe ediyorum. Çünkü evden, uzaktan çalışıyoruz. Çocuklar, uzaktan eğitim alıyorlar. Onların online olarak derslerini takip etmesi, derslerini takip ettiğinden emin olmak… Arada oyun oynuyor mu oynamıyor mu, video seyrediyor mu seyretmiyor mu diye emin olmak. Diğer taraftan aile üyelerinin, büyüklerinin özellikle birtakım beklentileri var. Evi idare etmeniz gerekiyor, diğer taraftan da işi yapmak gerekiyor. Bir danışmanlık firmasının yaptığı çalışmada da uzaktan çalışmanın, COVID-19 döneminde çalışma verimliliğini artırdığını söylüyor. Özellikle erkeklerin verimliliğinin çok arttığı ama kadınların ise düştüğünü söylüyor. Bu açıdan kadın-erkek eşit yaratılmadığı için sorumluluklar açısından, iş hayatında da dengeli bir dağılım olmuyor diye görüyorum. Özellikle COVID-19 sonrasında kendi tecrübemden de yola çıkarak… Buradaki dönüşüm nasıl olur… Evden çalışan bir kadının hayatı nasıl olur, ona bakmamız lazım. Bu bahsettiğim yeniden iş hayatına kadınların dönmesiyle kadınların bu COVID-19 sonrasında istihdama nasıl katkı sağlayacaklarını, nasıl dönecekleri konusunda bir araştırma yapıyoruz. Oradan da neler yapılabilir, ortaya koymaya çalışacağız. Ama COVID-19 öncesine bakarsak, iş hayatında kadınların belirli pozisyonlara gelmesi özellikle eğitim sonrasında, mezuniyet sonrasında herkesin eşit fırsatlara sahip olduğunu görüyoruz.
Bunların da terfileri bir şekilde etkilediğini görüyoruz. Bu bahsettiğim aslında konuştuğumuz bu farklı iş modelleri, kısa çalışma yöntemlerinde bulunabilecek birtakım çözümler kadınların iş hayatında ilerlemesini sağlayacak çözümler olabilir. Arka tarafta ihtiyaç duyulan şeylerin başka modellerle çözülmesi gibi. Türkiye açısından baktığımızda bizim evde her zaman destek veren bir mekanizma ya aileler ile ya da yardımcılarla destek alabiliyorsunuz. Yurtdışına göre çok daha avantajlıyız ve yönetim açısından baktığımızda da Türkiye’de birçok firmada Türk yönetici kadınları görebiliyoruz. Uluslararası camiada da yönetici kadınları görebiliyoruz. Biraz toplumsal sorunlardan, biraz da iş yapış şekillerden dolayı bugüne kadar sorunlar yaşanmış ve bundan sonra daha farklı olacağını düşünüyorum. Özellikle COVID-19 dönemine baktığımızda kadın yöneticilerin olduğu ülkelerde daha az sorunlar yaşandı. Ya da mesela Avrupa Merkez Bankası’nın yöneticisi kadın. İşte Almanya Devlet Başkanı kadın. Avrupa Birliği Başkanı kadın. Bu dönemde çok fazla dünyanın kendini yeniden iyileştirme döneminde çok fazla kadın yöneticinin olduğunu bunun da süreci daha barışçıl yürütmek açısından da etkili olduğunu düşünüyorum. Ama yapılacak çok şey var yine de kadın istihdamını artırmak konusunda.
Ekin Tazegül: Umarım hiçbir cinsiyet ayrımı olmaksızın herkes eşit haklara sahip olur ileriki günlerde.