İstanbul Teknik Üniversitesi, kuruluşunun 250. yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken, yıl boyunca yapacağı kapsamlı etkinlikleri düzenlediği bir basın toplantısıyla duyurdu. İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu’nun ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, İTÜ mezunları olan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Feryal Gülman, Burak Talu, Gönül Talu, Neviye Aksoy, Harun Erdenay, Çağla Kubat, Aslı Elif Tanuğur Samancı gibi kültür, sanat, spor ve iş dünyasının önde gelen isimleri de katıldı.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu yaptığı konuşmasında, İTÜ’nün “250. Yıl” hedefleri ve gelecek vizyonunu davetlilerle paylaştı: “Bildiğiniz gibi, 2023’te Cumhuriyetimiz 100. yaşına girmiş olacak. Bu açıdan çok heyecanlıyız. 2023 yılını bizim için daha özel yapan ise, aynı zamanda İTÜ’nün 250. yılını da kutlayacak olmamızdır. 1773 yılındaki Mühendishane-i Bahri Hümayun’dan, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne…”
İTÜ, “Geleceği Dönüştür” mottosuyla mühendisliği yeniden tanımlıyor
Prof. Dr. Koyuncu, İTÜ’nün çok önemli tarihsel bir misyonu olduğunu; bu anlamıyla geleceği belirleyen, öncü, yol gösterici ve lider bir üniversite olma sorumluluğunu her zaman taşıdığını belirterek şunları dile getirdi:
“Hedeflerimiz doğrultusunda ‘Geleceği Dönüştürürken’ üniversitemizin vizyonunu ortaya koyan üç temel başlıktan hareket edeceğiz. Bunlar; aktif öğrenme, etki odaklı Ar-Ge, teknolojik ve dijital dönüşüm modelleri. Esasında, son yıllarda yaptığımız birçok çalışmayla bu vizyonumuzun altyapısını ortaya koyan adımları da atmış bulunduk. Üstelik yalnızca ülkemizde değil, Avrupa’da ve dünyada da bu açılımı getirme çabası içindeyiz. İTÜ, bir Avrupa Üniversitesi konsorsiyumu olan EELISA (Avrupa Mühendislik, Öğrenim, İnovasyon ve Bilim Birliği) içinde tüm Avrupa coğrafyasında mühendislik eğitimine yön veren lider bir üniversite konumunda yer alıyor.
250. Yıla Özel Çalışmalar ve Etkinlikler
“250. Yıl Etkinlikleri” olarak planlanan faaliyetler için neredeyse iki yıldır yoğun bir hazırlık içinde olduklarını dile getiren Prof. Dr. Koyuncu, yapılan çalışmalarla ilgili de bilgi verdi:
“Şu anda yoğun bir şekilde yürütülen İTÜ Belgeseller dizisi, 250. Yıl Etkinlikleri arasında çok önemli bir yerde duruyor. İTÜ gibi köklü bir kurumu tek bir belgeselde anlatmanın elbette imkânı yoktu. Bu yüzden bunu bir seri olarak tasarladık. Bir ana belgeselle birlikte 12 tane tematik belgeselden oluşan İTÜ Belgeselleri serimiz ile üniversitemizin tarihini, köklü geçmişini, bugününü ve ülkemize katkılarını anlatacağımız gibi, aynı zamanda eğitimde, Ar-Ge’deki gücünü ve gelecek vizyonunu da ortaya koymayı hedefliyoruz. İTÜ matbaalarından yayımlanmış 4.157 kitabın yüksek çözünürlüklü olarak taranması ve dijitalleştirilme çalışmasını da tamamlamış bulunuyoruz. Bu eserlere İTÜ Kütüphanesi dijital arşivi üzerinden ulaşabilmek mümkündür. Ayrıca İTÜ’nün önemli geleneklerinden biri olan yayıncılığı yeniden ayağa kaldırmak üzere çeşitli adımlar attık. Bu çabamız meyvelerini vermeye başladı ve yayınevimizden şimdiden yedi tane yeni bilimsel eser yayımlandı. Bir diğer önemli projemiz de Mezun Arşivi projesidir. Tüm mezunlarımızın bilgilerinin dijital ortama aktarılması çalışması devam etmektedir. 250. Yıl kapsamında başlattığımız bir başka projemiz ‘250. Yılda 250 Bin Fidan’ kampanyamız. Bu kapsamda 81 ilimizde ağaçlandırma çalışması yapıyoruz. Bunlara ek olarak, birçok spor etkinliği düzenledik ve önümüzdeki yıl bu etkinlikler 10 farklı branşta devam edecek.”
250. Yıl Coşkusu
Prof. Dr. Koyuncu, 250. Yılda İTÜ’nün evrensel düzeydeki gücünü ve etkisini daha iyi anlatabilmek adına İTÜ aidiyetine özel bir vurgu yaptıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında bütün bu çalışmalarla amaçladığımız ve öne çıkarmaya çalıştığımız en önemli husus şu: İTÜ’lü olmanın, iki buçuk asırlık bir aileye mensup olmanın haklı gururunu hissetmek… Bugün İTÜ çatısı altında eğitimlerini sürdürmekte olan tüm öğrencilerimiz başta olmak üzere, İTÜ’ye emek veren akademisyenlerimize ve idari personelimize, değerli mezunlarımıza, işbirliği yürüttüğümüz firmalara, kamu kurumlarına, kısacası tüm paydaşlarımıza; İTÜ’nün geçmişten günümüze yaptığı yolculuğu göstermek ve ‘250. Yıl ruhu’nu, coşkusunu herkese hissettirmek istiyoruz.
Ar-Ge, teknoloji ve dijitalleşmenin ön planda olduğu, disiplinlerarası bir bakışa sahip, sürdürülebilirliğe ve küresel sorunlara dair kalıcı çözümler üreten ve girişimci öğrenci yetiştirme amaçlı bir yöntemi ön plana çıkaran İstanbul Teknik Üniversitesi, ülkemizdeki birçok yeniliğin de mimarı konumundadır. Mühendislikten mimariye, yapay zekâdan robotiğe kadar teknolojiyi en üst düzeyde geliştirirken, aynı zamanda inşa ettiği yeni öğrenme ve deneyimleme biçimleri ile Ar-Ge ve teknolojideki öncülüğü, uluslararası düzeydeki başarıları, paydaşlarıyla geliştirdiği aktif işbirliği modelleri ve güçlü mezun ağı, her zaman onu, birkaç adım öne çıkarmıştır.”