Huawei’in her yıl gerçekleştirdiği Küresel Mobil Geniş Bant Forumu – Global Mobile Broadband Forum (MBBF), 13 Ekim’de Dubai’de başladı. Bu yıl 12. kez düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Hu, 5G’nin gelişimindeki mevcut durumu değerlendirdi ve gelecekteki fırsatlardan söz etti.
“5G, ticari kullanım ve dağıtım sürecinde, tüketicilere önemli bir mobil bağlantı deneyimi yaşattı ve şimdiden dünya çapında farklı endüstrilerin gelişimine katkı sağladı” diyen Ken Hu, özellikle abone sayısı, kapsama alanı ve 5G terminal sayısındaki artışın beklentilerin üzerinde olduğunu söyledi.
Küresel 5G gelişiminin mevcut durumu
“Şu anda dünya çapında, 500 milyondan fazla aboneye hizmet veren, 176 ticari 5G ağı bulunuyor. Tüketici özelinde baktığımızda, ortalama 5G indirme hızı, sanal gerçeklik (VR) ve 360 derece yayıncılık gibi uygulamaların daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan 4G’den, yaklaşık 10 kat daha fazla. Kurumsal alanda ise 10.000’den fazla proje, 5G’nin iş dünyasındaki kullanımını (5GtoB) şimdiden keşfetti diyebiliriz. Üretim, madencilik ve liman işletmeciliği gibi sektörlerdeki 5G uygulamaları ise deneme aşamasını çoktan geride bıraktı ve sayıları artmaya devam ediyor.”
Ken Hu, istikrarlı ilerlemeye rağmen hala iyileştirilmesi gereken bazı alanlar olduğunu kaydetti. “Şu anda bahsi geçen 10.000’i aşkın kurumsal 5G projesinin yarısından fazlası, Çin’de devam ediyor. Halihazırda çok sayıda proje var, ancak daha sürdürülebilir iş örnekleri oluşturmamız gerekiyor.”
Ken Hu konuşmasının devamında, pandeminin neden olduğu hızlandırılmış dijital dönüşümden, bulut bilişim ve yapay zekanın işletmeler için olmazsa olmaz hale gelişinden ve BT endüstrisi özelindeki uzun soluklu dönüşüm süreçlerinden söz etti. “Bu trendler sektörümüz için birçok fırsat sunuyor ama aynı zamanda bazı zorluklara da yol açıyor. Bu zorluklara hazır hale gelmek için yapabileceğimiz birkaç şey var” diyen Hu, şöyle devam etti;
“İlk olarak ağ sistemleri, cihazları ve içeriği ile sektörün, genişletilmiş gerçeklik alanında (XR) sıçrama yapmaya hazır hale gelmesi gerekiyor. Bulut tabanlı sorunsuz bir XR deneyimi için, gecikme süresinin 10 milisaniyeden az, indirme hızının ise 4,6 Gbit/saniyeden daha yüksek olması gerekir. Geçen yıl, 5.5G hedeflerimizi açıkladık. İlgili sektör temsilcilerinin bu zorluğun üstesinden gelmemize yardımcı olacaklarına inanıyoruz”
“İkinci olarak, telekomünikasyon operatörlerinin 5G’nin iş yaşamındaki kullanımına yönelik ağ sistemlerini güçlendirmeleri ve yeteneklerini geliştirmeleri önem taşıyor. Güçlü bir ağ yapısı, endüstriyel 5G uygulamalarının anahtarıdır, bu nedenle operatörlerin ağ sistemlerinde iyileştirmeler yapması gerekir. Endüstriyel senaryolar tüketici senaryolarından çok daha karmaşık olduğundan, işletme ve bakım konularında problem yaşanabilir. Huawei, buna yönelik olarak, planlama ve inşaattan bakım ve optimizasyona kadar, 5G ağlarını daha akıllı hale getiren otonom çözümler geliştiriyor.”
“Üçüncü olarak, endüstrinin yeşil teknolojileri kullanmaya daha da hazır hale gelmesi gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, 2030 yılına kadar dijitalleşme sayesinde, küresel karbon emisyonu yaklaşık %15 oranında azaltılabilir. Öte yandan, endüstrimizde karbon ayak izinin büyüdüğünü kabul etmeliyiz. Huawei, ürünlerindeki güç tüketimini azaltmak için yeni araçlar ve algoritmalar kullanıyor ve daha fazla verimlilik için baz istasyonlarını yeniden şekillendiriyor, ek olarak veri merkezlerindeki güç yönetiminde de düzenlemeler yapıyor.”
“Dijital dönüşüm, farklı roller üstlenmeyi de gerektiriyor. Örneğin operatörler, sundukları bağlantı servislerinin yanı sıra, bulut servis sağlayıcısı ve sistem entegratörü olarak da hizmet verebilir. 5G’nin farklı endüstrilerde daha fazla benimsenmesini sağlamak için sektörlere özel telekomünikasyon standartları geliştirebilmek de önemlidir.”
Ken Hu konuşmasını sonlandırırken; “Bunlar kâr amacı gütmeyen adımlar gibi görünse de kurumsal 5G pazarında uzun vadeli rekabet gücünün anahtarı olacaktır. Pandemi, son iki yılda teknolojide, iş dünyasında ve ekonomide önemli değişimlere yol açtı. Dünya salgının etkilerini atlatmaya başlarken, yeni fırsatlar için hazırlıklı olmamız gerekiyor.