- Fransız otomobil üreticisi Hopium, Machina’nın ilk prototiplerini detaylandırmak için bulut üzerindeki 3DEXPERIENCE platformunu kullanıyor
- 3DEXPERIENCE platformu tasarım, mühendislik, simülasyon ve iş birliğini tek bir dijital inovasyon ortamında birleştiriyor
- Hopium, büyük orijinal ekipman üreticilerinin iş yapış şeklini şimdiden dönüştürmekte olan dijital teknolojileri devreye alarak, kullanımlarını kademeli olarak genişletecek
Dassault Systèmes (Euronext Paris: FR0014003TT8, DSY.PA), Fransız üretici Hopium’un hidrojenle çalışan üst düzey aracı Hopium Machina’nın ilk prototiplerini tasarlamak ve geliştirmek için bulut üzerindeki 3DEXPERIENCE platformunu kullandığını duyurdu.
3DEXPERIENCE platformu, Hopium’a bulut tabanlı iş birlikçi bir iş deneyimi, entegre tasarım, mühendislik ve simülasyon uygulamaları sağlıyor. Hopium uzmanlarının bilgi ve know-how’ı konseptten prototipe tek veri modeli ve uçtan uca bir inovasyon ortamıyla destekleniyor. Böylece tasarım süreci hızlanıyor, verimlilik artıyor ve kaynaklar optimize ediliyor. 2025’te hedef pazara lansmanı yapılması beklenen Machina’nın geliştirilmesi süreci devam ederken, şirket, ihtiyaçlarına göre 3DEXPERIENCE platformunun kullanım alanlarını genişletecek.
Hopium’un kurucusu Olivier Lombard konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Çağımızın başlıca çevre sorunlarına karşı bir çözüm olarak tasarlanan yeni bir araç türüne öncülük etme hedefimiz var. Bu bağlamda zaman çok önemli. Gömülü elektronikler ve optimize edilmiş depolama hacmi gibi karmaşık konseptleri test etmek için çevikliğe ve ileri fonksiyonelliğe ihtiyacımız var. Tüm faaliyetlerimizin Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformuna tam entegrasyonuyla, ekibimiz herhangi bir yerde ve zaman diliminde güvenle çalışabildi. Bu sayede ilk prototipimizi sadece 8 ayda tasarlama başarınını yakaladık” dedi.
“The 24 Hours of Le Mans” yarışmasının en genç kazananı olan Olivier Lombard’ın profesyonel yarış deneyiminden ilham alan Hopium Machina, son teknoloji ürünü tasarımını olağanüstü bir menzille ve rekor dolum süresiyle bir araya getiren, sıfır emisyonlu ve yüksek performanslı bir araç olma özelliğini taşıyor. Aracın entegre yakıt hücresi sistemi, araca güç sağlayan enerjiyi üretirken, çevreye sudan başka bir şey salınımı olmuyor. Aracın deposu, 500 beygir gücünden fazlasını sağlamak için sadece üç dakikada tamamen yeniden doldurulabiliyor ve 230 km/s hıza ulaşarak, 1.000 km’den fazla seyahat edebiliyor.
Dassault Systèmes Ulaşım ve Mobilite Endüstrisi Başkan Yardımcısı Laurence Montanari ise Hopium’un ezber bozan bir teknoloji olduğunu söyleyerek, ilk prototipini sadece 8 ayda üretmesini buna bir kanıt olarak gösterdi. Hopium’un, dikkatleri üzerine çeken vizyonuyla gelişen bir sektöre adım attığına dikkat çeken Laurence Montanari “Bulut üzerindeki 3DEXPERIENCE platformu firmaya; hidrojenle güç üreten, bağlantılı ve otonom mobilite deneyimleri yaratmak için gereken altyapıyı sağlayacak. Hopium ekipleri, Machina’nın geliştirilmesine odaklanırken, Dassault Systèmes’in en iyi endüstri çözümü deneyimlerinden yararlanacak. Bugün dünyadaki neredeyse her elektrikli araç geliştiricisi, endüstrinin dönüşümünü daha ileriye taşımak için Dassault Systèmes teknolojisini kullanıyor” dedi.