Temiz Enerji Haber Portalı ve KONDA Araştırma tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Enerji Tüketimi ve Ekonomi” araştırması toplumun yenilenebilir enerjiye bakışına ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre;
- Toplumun yüzde 55’i Türkiye’nin enerji konusundaki en önemli sorununun dışa bağımlılık olduğunu söylerken, toplumun yüzde 56’sı bunun önüne geçmek için öncelikli olarak güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklara yönelmemiz gerektiğini düşünüyor.
- Türkiye’de her 5 kişiden 4’ü Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olmasından dolayı endişe duyuyor.
- Toplumun yüzde 69’u kömür, doğalgaz ve petrol yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilirse elektrik faturalarının düşeceğini düşünüyor.
- Toplumun yarısı ise, güneş ve rüzgâr enerjisi kullanmak için faturasında belli bir oranda artışa razı.
Temiz Enerji Haber Portalı ve KONDA Araştırma, Türkiye’de toplumun yenilenebilir enerji hakkındaki fikirlerini ve enerji bağımlılığı konusundaki algısını ölçmek için gerçekleştirdiği anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Türkiye çapında 2510 kişiyle yapılan anket, küresel enerji krizinin gündemde olduğu bir dönemde Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun enerjiye ve elektrik tüketimine bakış açısını, aynı zamanda çözüm önerilerini irdemeleyi amaçladı.
En büyük sorun enerjide dışa bağımlılık, çözüm ise güneş ve rüzgârda
Toplum Türkiye’de enerji konusundaki en büyük sorunu yüzde 55 oranla enerjide dışa bağımlılık olarak tanımlarken, eğitim seviyesi ve hane geliri arttıkça bu oran da artış gösteriyor. Enerjinin pahalı olması ise yüzde 30 oranla ikinci büyük sorun olarak öne çıkıyor.
Araştırma aynı zamanda toplumun enerji bağımlılığına ilişkin endişesini de ortaya koydu. Enerjide dışa bağımlılık konusunda toplumun yüzde 64’ü “çok endişeli” olduğunu belirtirken,
“endişeliyim” diyenlerin oranı ise yüzde 15 oldu. Başka bir deyişle, her 5 kişiden 4’ü Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olmasından endişe duyuyor.
Dışa bağımlılığın önüne geçmek adına hangi kaynaklara yönelmek gerektiği sorusuna gelen cevaplarda da yüzde 71 ile güneş enerjisi ve yüzde 64 ile rüzgâr enerjisi ön plana çıkıyor.
Yüksek elektrik fiyatlarına çözüm de yenilenebilir enerjide görülüyor
Çalışmaya katılanların yüzde 56’sı başta doğalgaz ve petrol olmak üzere ithal yakıtlardaki fiyat dalgalanmalarından etkilenmemek için güneş ve rüzgâr enerjisine geçmeyi öncelikli çözüm olarak belirtiyor. Aynı zamanda katılımcıların yüzde 69’u kömür, doğalgaz gibi fosil yakıtlar yerine daha fazla yenilenebilir enerji kaynağı kullanılmaya başlanırsa elektrik fiyatlarının azalacağını düşünüyor.
Çalışmaya göre, eğitim seviyesi arttıkça yenilenebilir enerji hakkında fikir sahibi olanların sayısının arttığı görülüyor. Yenilenebilir enerji hakkında en az fikir sahibi olanların ev kadınları olduğu görülürken, en çok fikir sahibi olanların ise beyaz yaka çalışanlar olduğu ortaya çıkıyor.
Toplumun yarısı güneş ve rüzgârdan sağlanacak elektrik için faturasında artışa razı
Yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı olumlu bakışı gösteren bir diğer bulgu ise; toplumun yarısının güneş veya rüzgârdan üretilecek elektriği kullanmak için faturasında belli miktarda bir artışa razı olması.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek enerjiyi kullanmak için elektrik faturasında belli oranda bir artışa razı olacağını söyleyenlerin oranı yüzde 51 iken, yaş azaldıkça ve eğitim seviyesi arttıkça bu duruma razı olacağını söyleyenlerin oranı da artıyor. Ankete göre, faturasında yüzde 2’lik bir artışa razı olanların oranı yüzde 25 iken, toplumun yüzde 14’ü faturasında yüzde 10’luk bir artışa, toplumun yüzde 11’i ise faturasında yüzde 20’lik bir artışa razı.
Temiz Enerji Vakfı Başkanı Metin Atamer şöyle dedi:
“Çalışma, enerji konusunda Türkiye’nin problemleri ve bu problemlere çare olabilecek çözümler hakkında toplum genelinde bir mutabakat olduğunu gösterdi. Toplumda her 5 kişiden 4’ü enerjide bağımlılığı çok dert ederken, her 5 kişiden 3’ü ise bağımsızlığa giden yolu güneş ve rüzgârda görüyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemelerinin ayak sesleri gittikçe yaklaşırken, Paris Anlaşması’nı onaylayarak 2053 net-sıfır hedefi koymuş bir ülkenin kömür, doğalgaz gibi yakıtlar yerine yenilenebilir enerji için atacağı her adımın toplum tarafından tam destek göreceğini söylemek yanlış olmayacaktır.”
KONDA Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır ise bulguları şöyle yorumladı:
“Pandeminin ardından gerek ekonomik, gerek siyasi belirsizlikler özellikle gençler olmak üzere bireylerin gelecek algılarını ve beklentilerini sıkıştırıyor. Dünya müthiş karmaşık ve belirsiz bir enerji krizi yaşıyor. Ülkemiz de bu krizden en çok etkilenen ülkelerden birisi. Son yıllarda sıklığını artırdığımız iklim, çevre ve enerji temalı araştırmalara göre iklim değişikliği ve enerji krizi günden güne bireylerin gündemlerinde ön sıralara yükseliyor. Güncel enerji tartışmalarının yanında toplumun enerji kullanımına bakış açısı ve tutumlarını birlikte okumayı sağlayan bu araştırmanın bize söylediği; enerjide dışa bağımlılık konusunda toplumun çok büyük kesiminin endişeli olduğu. Enerji güvenliği, enerjiye ulaşılabilirlik ve enerji maliyetleri bakımından yüzünü yenilenebilir enerjiye dönen bir kitle oluşmuş durumda. Bu kitle yaşamında pozitif etki yaratacağına inandığı değişimleri de hayata geçirme arzusunda. Bu niyetin kamu politikalarında karşılık bulması için araştırmanın sağladığı bulguların herkes tarafından okunması, anlaşılması ve toplumun ihtiyaç ve taleplerine göre hareket edilmesini önemli görüyoruz.”