Küresel çapta yaşanan salgınlarda, temel ihtiyacı enerji olan başta sağlık sistemi olmak üzere tüm sistemlerin etkilenmemesi için önlem almanın şart olduğunu vurgulayan YENADER Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır,“Özellikle hastane ve bakım merkezlerinde enerjinin kesintisiz sürmesi kritik önem taşıyor. Bu sebeple yapay zeka ile desteklenen dijital ikiz/dijital hayalet teknolojilerinin enerji sektöründe kullanımına geçilmesi hayati önem taşıyor” dedi.
Dünyada yaşanan salgın hastalıklar bazı zamanlarda pandemiye dönüşerek milyonlara varan can kaybı yaşanmasına neden oluyor. Günümüzde 8 milyara yaklaşan dünya nüfusu, insanların seyahat, çalışma, yaşama koşulları, yaşam alışkanlıkları ve dünya ekonomi temelleri göz önüne alındığında gelişen teknolojiye rağmen bu tip salgınlardan küresel olarak etkilenmemek ve sonucunda zarar görmemek mümkün gözükmüyor. Değiştirilmesi zor olan yaşam alışkanlıkları ve ekonomik koşullarda mevcut durumda yaşanan kornavirüs pandemisi ve bundan sonra yaşanabilecek olası durumlara karşı ülkelerin stratejik öncelikli konuları belirlemesi gerekiyor. Bu konulardan sağlık, gıda ve enerji temini, yaşamın devamı için öncelikli alanlar olarak gözlemleniyor. Salgın hastalık koşullarında özellikle hastane ve bakım merkezlerinin enerjilerinin kesintisiz olması kritik olup, her ülkenin enerji sağlayıcılarını ve iletim hatlarını dikkatle kontrolden geçirmesi önem arz ediyor. Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır, kesintisiz enerji konusunda açıklamalarda bulundu.
Günlük Hayatın Devamı İçin Enerji Kesintisi Yaşanmamalı
Uluslararası Enerji Ajansı’nın Ağustos ayında yayınlanan raporlarından birinde ifade edildiği üzere, özellikle nükleer santrallerin ve geniş bir bölgeye enerji sağlayan enerji santrallerin salgından etkilenmemesi, günlük hayatların devam edebilmesi için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Dr. Füsun Tut Haklıdır, “Oysa salgın devam ederken, bu santrallerde çalışan personellerin yaşamları sürekli tehdit altında ve bu tip santrallerin işletilmesinde santral operatör ve bakım ekiplerinin alternatiflerinin olması, olası kazaların ve büyük enerji kesintilerinin engellenmesi açısından önemli” dedi.
Son birkaç yılda sıklıkla duyulan ‘verilerde dijitalleşme, dönüşüm’ kavramları tam bu aşamada ciddi bir ivme kazanmakta ve bu koşullar henüz bu konuda çekinceli hareket eden farklı enerji sektörü paydaşlarını enerji üretiminden, iletim ve dağıtımına dek hızlı bir şekilde enerjide dijitalleşmeye doğru götürmeli diyen Dr. Haklıdır, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle klasik santral bakış açısından çıkıp, kestirimci bakım uygulamalarına geçiş için alt yapıların kurulması ve kritik tüm güç sağlayıcı santrallerin dijital ikizlerinin yapılması, santrallerde sorun ortaya çıkmadan, kritik zamanlar da daha az personelle santral işletmelerine olanak sağlayabilecek”.
Sorun Çıkmadan Önlenebilmeli
‘Dijital İkiz’ konusuna değinen Dr. Haklıdır, “Gözle görülen fiziksel bir ürünün veya alınan bir hizmetin sanal birebir modeli ‘Dijital İkiz’ olarak adlandırılıyor. Özellikle enerji sistemlerinde güç sistemlerinden alınan verilerin değerlendirilerek, çalışma koşullarının sanal ortamda uzmanlarca izlenmesine, sorun çıkacak ekipmanın önceden belirlenmesine ve sorun oluşmadan ortaya çıkmasına olanak sağlayabiliyor” dedi.
Gerçek koşullarda test etmenin zahmetli ve maliyetli olduğu testlerin ilk olarak dijital ikiz üzerinde yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Haklıdır, ”Ayrıca dijital ikiz gerçek sistemde kullanılmadan önce sonuçları görme imkanı da sağlayabiliyor. Bu teknolojiyi santrallerde kullanmak için ilk aşamada yapay zeka uygulamaları konusundaki bilgilerin yatırımcı ve operatör kısımlarına verilerek, eksiklerin tamamlanması, veri akışının dijital ortama aktarılarak, yeni alt yapılara dönüştürülmesi, alan uzmanlarının yapay zeka destekli çözümlere adapte edilebilmesi ve amortisman bedelleri konusundaki endişelerin çözüm ortakları tarafından ortadan kaldırılması, yatırımcı ve işletmelere ifade edilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Dr. Haklıdır, sözlerini şöyle devam etti: “Dünyanın dijitalleştiği dönemde küresel ölçekli sorunlar yaşandığında enerji sektörünün etkilenmesinin tüm insanlığı olumsuz etkileyeceği öngörülebilir. Yatırımcıların şirketlerini ve santrallerini bu yeni ve güvenilir teknolojilere açması her durumda sistemlerinin güçlenmesine ve uzun vadede güvenilirliklerinin yükselmesini sağlayacak. Gün sonunda enerji sektöründe de diğer sektörlerde olduğu gibi sistemini en geliştiren, öz yeterliliği en yüksek ve güçlü olarak yoluna devam edecek”.
Dr. Haklıdır, dijital ikiz/dijital hayaletin avantajları avantajlarını şöyle açıkladı:
”Dijital ikiz veya dijital hayalet olarak da ifade edilen bu sanal modeller değişken çevresel koşullara göre veya piyasada arz-talebe göre tahminleme, maliyet ve güç tasarrufu sağlar. Modern değişen koşullara önceden hazırlık yapmayı, hataları önceden belirleyebilmeyi ve operatörü uyarmayı sağlar. Elde edilen enerji tasarrufuyla şebeke masraflarını ve iş güvenliği risklerini düşürür. Sanal ikiz modeller özellikle yenilenebilir enerji santrallerindeki arz-talep yönetimini kontrol altına alır. Özellikle ulaşım koşulları zor olan santrallerde oluşabilecek sorunların hızla çözümlenmesini ve uygulamaya geçerek enerji verimliliğinin artmasını sağlar”.