ARM tarafından yaptırılan ankete göre katılımcıların %54’ü yapay zekayı kişisel bir arkadaş veya asistan olarak kabul etmeye hazır. İnsanların uygun profillerle eşleşmesine yardımcı olmak için akıllı algoritmalar kullanan hizmetler eşliğinde gerçekleşen çevrimiçi flört de bundan pek farklı değil. Ankete katılanların yarısından fazlası (%54), flört uygulamalarının genel olarak süreci çok daha kolay hale getirdiğini düşünüyor. Hatta %43’ü yalnızca algoritmanın kendilerine önerdiği eşleşmelerle buluşuyor.
Ancak önerilere güvenmek işin bir kısmıyken, işin diğer kısmında yalnızca yapay zeka önerilerine dayalı bir eşleşmeyi tercih etmek var. Ankete katılanların yarısından fazlası (%56), algoritmaların insanları birbirine çeken faktörlerin tüm unsurlarını kapsayabileceğinden emin değil. Ayrıca %39’u algoritmalarla yapılan eşleştirilmeyi insanlıktan uzaklaştıran bir unsur olarak görüyor.
Kaspersky Güvenlik Araştırmacısı David Jacoby, şunları söylüyor: “Araştırmamızın sonuçları, birçok insanın yapay zekanın flört uygulamalarına dahil olmasını olumlu algıladığını ve birçok kişinin uygun bir eşleşme bulmasını kolaylaştırabileceğini gösteriyor. Akıllı algoritmalar, uygun adayları önermek için kullanıcıların ilgi alanlarını, tercihlerini ve kaydırmalarını analiz ediyor. Yine de tavsiye hizmetlerinin faydalarına ve olanaklarına rağmen, her zaman tetikte olmanız ve ekranın diğer tarafında kimin olduğundan emin olamayacağımızı hatırlamanız gerekiyor.”
Dijitalleşme ve sunduğu olanaklar, gerçek aşkın kendisini değil, yalnızca gerçek aşk arayışını değiştiren bir unsur. Yapay zeka gibi teknolojiler bu alanda daha hassas, hızlı ve kolay arama yapmayı mümkün kılarken riskleri en aza indiriyor. Bu önemli, çünkü flört uygulamaları mükemmel eşinizi bulmakla ilgili. Bu yüzden yapay zekanın bize yardım etmesine izin verebiliyoruz.
Gerçek hayatta da durum farklı değil. İşyerinde, spor karşılaşmasında veya barda biriyle tanıştığımızda önce benzerlikleri kontrol ediyoruz ve genellikle olduğumuzdan biraz daha ilginçmiş gibi davranıyoruz. Ancak eşleşmenin gerçekte nasıl “hissettirdiği”, yani bağlantının gerçek mi yoksa yapay mı olduğu, kişinin ilgili mi yoksa sıkılmış mı olduğu yapay zeka ve tavsiyeleriyle asla tam olarak anlaşılamaz.
Münih’teki Liebling + Schatz Terapistleri Birgitt Hölzel ve Stefan Ruzas, “İşte bu yüzden yapay zeka ve aşk sadece ilk görüşte bir araya gelmez. Algoritmalar hissedemeyebilirler, ancak empati, dışa dönüklük ve duygusal istikrar gibi kişisel nitelikleri içeren ilişkileri görünür kılarlar” diyor.
Teknolojilerin flört ve ilişkileri nasıl değiştirebileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.