Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin yürütücülüğünde yapılacak olan çipte insan epilepsi projesi, ilaç tasarımı ve testleri için uygun olan ilk ‘in vitro insan epilepsi modeli’ olacak ve uzun vadede epileptik nöbet geçiren hastaların yaşamlarını olumlu yönde etkileyebilecek sonuçlara yenilikçi adımların atılmasını sağlayacak.
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Nur Mustafaoğlu’nun yürütücülüğündeki çalışmada, Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Kaya ve Prof. Dr. Bülent Ahıshalı, Tehran University for Medical Science’tan Nasrollah Tabatabaei, Tehran Üniversitesi’nden Vahid Bazargan ve Royan Institute’ten Zahra Shiri görev alıyor.
Günümüzde epilepsi kronik bir nörolojik hastalık olmasına rağmen, tıp dünyası hastalığın insandaki oluşumu ve ilerleyişi hakkında sınırlı bilgiye sahip. Birçok dirençli epileptik vaka, mevcut ilaçlarla tedavi edilemezken; fizyolojik olarak in vitro (laboratuvar ortamında) insan epilepsi modellerine acil ihtiyaç duyuluyor. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin yürütücülüğünde yapılan bir çalışma, epileptik nöbet geçiren hastaların yaşamlarını olumlu yönde etkileyecek. Projede mikroakışkan cihazları, gelişmiş kök hücre teknolojileriyle birleştirerek çip üzerinde insan epilepsisi modelinin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu model, bir kan-beyin bariyeri (KBB) bileşeni içeren, hücresel etkileşimlerin araştırılmasını ve ayrıca KBB’ni geçebilen antiepileptiklerin taranmasını sağlayan ilk in vitro insan epilepsi modeli olacak.
18 ay sürecek projede Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Nur Mustafaoğlu’nun yürütücülüğü dışında, Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Kaya ve Prof. Dr. Bülent Ahıshalı, Tehran University for Medical Science’tan Nasrollah Tabatabaei, Tehran Üniversitesi’nden Vahid Bazargan ve Royan Institute’ten Zahra Shiri görev alıyor. Proje aynı zamanda, TÜBİTAK2535 İran Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı (MSRT)ile İkili İşbirliği Programı kapsamında destekleniyor.
Kabul edilen bu projede, kök hücrelerden beyin damar ve nöron hücrelerinin elde edilmesi, bu hücrelerin mikro-akışkan çipler içerinde kültüre alınmaları ve insan vücudunda olduğu gibi fonksiyonelliklerinin korumalarının sağlanması, projenin yürütücülüğünü de üstlenen Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Kaya ve ekibi, araştırmacı grubu olarak, ilk etapta in vitro kan-beyin bariyeri modelinin oluşturulmasının ardından endotel hücrelerindeki bariyer özelliklerinin belirlenmesi ve ortaya çıkarılması ile ilgili adımların gerçekleştirilmesine katkı verecek. Ardından, in vitro ortamda oluşturulacak epilepsi modelindeki nöronların fonksiyonlarının belirlenmesi ve oluşturulan kan-beyin bariyer özelliklerinin bu nöronlar üzerine olan etkilerinin açığa çıkarılmasına hem deneysel hem de teorik anlamda destek verecek. Mikro-akışkan çiplerin tasarım ve üretimleri ise İran’da, yürütücülüğü Nasrollah Tabatabaei tarafından yapılan ve farklı üniversite ve enstitülerin de katılımı olan bir ekip tarafından gerçekleştirilecek. İran ve Türkiye’deki ekiplerin farklı iş paketlerini üstlenerek elde ettikleri sonuçlar, son aşamada birleştirilerek epilepsi hastalığının canlı insan hücreleri kullanılarak mikro-akışkan çip ortamında ilaç denemelerine de elverişli bir modeli elde edilecek.
Epilepsinin, yaygın olarak görülen kronik bir nörolojik hastalık olmasına rağmen, insandaki oluşumu ve ilerleyişi hakkındaki bilgilerin sınırlı olduğunu belirten Nur Mustafaoğlu, fizyolojik olarak ilgili in vitro insan epilepsi modellerine acil ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Çipte epilepsi projesinin, hem sahada bilimsel hem de kamuoyunda sosyal etki sağlayacağını ifade eden Nur Mustafaoğlu, şunları söyledi: “Bu proje sırasında çiplerin tasarımı, imalatı ve kök hücrelerin farklılaştırılması için geliştirilen teknoloji ve bilgi, daha fazla araştırma için yeni kapılar açacaktır. Ayrıca, çip üzerinde epilepsi modeli, ilaç geliştirme çalışmalarında kullanılacak en son teknoloji ürünü in vitro insan modeli olacak. Epileptogenez sırasında hücresel ve mekanik etkileşimleri incelemek için ise en iyi araç olacak. Bu nedenle, bu projenin sonuçları potansiyel olarak epileptik nöbet geçiren birçok insanın hayatını kolaylaştıracak yeni terapötiklerin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.”