Rüzgar ve güneş enerjisi sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler, şirketleri yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendiriyor. Yaşanan dönüşüm, pek çok şirket tarafından belirlenen güçlü karbon azaltma hedefleriyle beraber hız kazanıyor. Şirketlerin radarında olan bu süreç enerjinin hem satın alınabilirliğini hem de verimliliğini artırıyor. Teknolojik ve ticari gelişmelerin de etkisiyle son on yılda kara rüzgar santrallerinin globalde ortalama kurulum maliyetinin %31 azaldığının ve rüzgar kapasitesinin üç kattan fazla arttığını ifade eden Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, sürdürülebilir bir gelecek için şirketlerin yeşil enerjiye yönelik yapacağı yatırımların kritik önem taşıdığını aktarıyor.
Son birkaç yılda dünya genelinde yaşanan olaylar ve ülkelerin fosil yakıtlara olan bağımlılığı şirketler için büyük bir risk faktörü oluşturuyor. İnsan kaynaklı yaşanan iklim değişikliği ise dünyayı olumsuz etkiliyor. Teknolojik ve ticari gelişmeler sonucunda kara rüzgarının kurulum maliyetinde gözlemlenen %31’lik azalma, şirketlerin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimini artıyor. Böyle bir ortamda özellikle şirketlerin fosil yakıt bağımlılığıyla mücadelede çok önemli bir role sahip olduğunun altını çizen Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, bugünün fosil yakıta dayalı enerji sisteminden yarının daha temiz, gelişmiş, düşük karbonlu enerji sistemine geçişin sürdürülebilir bir geleceğin ön koşulu olduğunu vurgularken bu amaç doğrultusunda rüzgar ve güneş enerjisine yapılacak olan yatırımların kritik olduğunun altını çiziyor.
Yeşil Enerji Dönüşümü Kurtarıcı Olacak!
Yeşil enerji dönüşümüyle birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen şirketlerin enerji maliyetleri ciddi oranda azalıyor. Rüzgar ve güneş enerjisine yönelik yatırımların artması ise şirketlere büyük bir rekabet avantajı sağlıyor. Öyle ki yaygın hava kirliliği ve iklim değişikliği dahil olmak üzere fosil yakıtların neden olduğu sorunlar hükümetleri, şirketleri, yatırımcıları ve kamuoyunu, küresel ekonominin karbondan arındırma gerekliliğine daha fazla yönlendiriyor. Düşük karbonlu bir ekonomiye giden yolların çoğu, yenilenebilir enerjinin hızlı bir şekilde yaygınlaştırılmasından ve enerji verimliliğinin iki katına çıkarılmasından geçiyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yapılan bir analiz, yeşil enerji dönüşümü ile yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılmasının, Paris Anlaşması hedefini karşılamak için gerekli olan enerji ile ilgili emisyonlarda %90’lık azalmaya ulaşmak adına en uygun maliyetli seçeneği sunduğunu gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Potansiyeli Dönüşümün Öncüsü
Yenilenebilir enerji kaynakları, küresel enerji ortamını geri döndürülemez bir şekilde dönüştürmeye başladı. Rüzgar ve güneş enerjisine yapılacak olan yatırımlar da sürdürülebilirlik için güçlü bir zemin oluşturuyor. Yurtiçi ve yurtdışındaki rüzgar enerjisi santrallerine çeşitli servis hizmetleri sunan Ülke Enerji’nin Genel Müdürü Ali Aydın, Türkiye’nin rüzgar enerjisindeki toplam kurulu gücünün 11 GW üstüne çıktığının altını çiziyor ve sahip olunan potansiyelin gelecek dönemlerde Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde öncü bir rol oynayacağını aktarıyor.